Tiyatro sahnelerinde ortaya konulan kabareler, halk tarafından en fazla ilgi gören oyunların başında gelir. Bana göre futbol da bir kabaredir. Bazen güldürür, bazen üzer, kızdırır, saç baş yoldurur ya da alkışlanır. Trabzonspor’un dün gece Hatayspor önünde ortaya koyduğu futbol kabaresi maalesef Bordo-Mavililer camiası için üzüntü vericiydi. Hayat nasıl bir kabare ise futbol da aynısıdır.
Bordo-Mavililer, Güney ekibine karşı sanki 1-2 kişi eksik oynuyormuş gibi görünüyordu. Fırtına’nın oyuncuları ne baskı yapabildiler ne de iki mücadele topu kazanabildiler. Hatayspor, öyle ahım şahım bir takım oyunu sergilemezken, Trabzonspor ilk 45 dakikada beklenen futbolunun çok uzağındaydı. Trabzonspor, ilk yarıda sadece bir net gol pozisyonu buldu. Bu pozisyon da ilk yarının son dakikalarında gerçekleşti. Bardhi gibi bir futbolcunun bu pozisyonu tek başına gole çevirmesi gerekirdi.
Fırtına, ikinci yarıya golle başlamasıyla ileriki dakikalar için umut verici bir izlenim yarattı, ancak sonrasında ne yazık ki gol pozisyonları üretemediler. Halbuki Hatayspor, ikinci yarıda dağınık bir görüntü sergiliyordu. Ancak Trabzonspor’da forma giyen başta Dragus olmak üzere Muhammet Cham, beklentilerin üzerine çıkamadılar. Rumen milli takımının yıldız oyuncusu Dragus’un rakibini geçerken topu ayağından açarak sürmesine bir anlam veremedim. Trabzonspor’un dört ay peşinden koştuğu Muhammet Cham’ın acaba sahtesi mi sahadaydı? Bordo-Mavili takımın eski teknik direktörü Nenad Bjelica’nın gözdesi olmasına rağmen Fırtına’ya "kakalanan" Orsic ise adeta 2. sınıf futbolcu gibi oynuyordu.
Trabzonspor’da sıkıntı, kadro mühendisliğinin büyük hatalarla yapılmış olması. Transfer edilen 13 oyuncudan biri bile mi işe yaramaz? Dünkü maçta Okay’ın performansını olumlu bulmadım. Bu düşüşün nedeni acaba nedir? Güneş Hoca’nın ikinci yarıda Lundstram’ı sahaya sürmesi doğru bir hamleydi bence. Trabzonspor kaybetmedi, ancak inşallah beraberlik şampiyonu olmayız!