Monaco’ya mağlup olup Kasımpaşa ile evinde berabere kalınca bir anda rüzgarların ters estiği bizim buralarda estirilen rüzgarlara fırtına öyle bir karşılık verdi ki taraflı tarafsız herkes bir kez daha ters köşe oldu.
Önce taraftarın ilgisi ve tepkisi merak edildi, ardından kadro seçimi ve oyun anlayışı.
Herkesin merakı öylesine giderildi ki Trabzonspor camiası yeniden kenetlenip her kulvarda “ben de varım” dedi.
Önce taraftar kenetlenip takımına sahip çıktı, tribünleri doldurdu.
Abdullah Avcı, işin şakası olmadığını anlattığı oyuncular üzerinde oluşturduğu sinerji ile mücadele gücünün ortaya çıkmasını sağladı. Yetmedi takım gol attıkça iştahı kabardı.
Gelelim maça…
Trabzonspor kontrollü, kontrolsüz gelen rakibini karşılamakla maça başladı.
Djaniny ile kalecide kalan pozisyonda özgüvenini ortaya koydu.
Kimse Monaco’nun kendi kalesine attığı golle maçın buralara geldiğinden dem vurmasın.
Kolay değil ilk maçı 3 golle geçen ve Fransa liginde oynadığı 5 maçı kazanan rakip karşısında tesadüf gol kazanmanın galibiyeti de tesadüf getireceği anlamını çıkartmamalıydı.
Öyle baktı Trabzonsporlu futbolcular ve de öyle oynadılar.
İkinci bölgede alan daraltıp, pas aralarını doğru yaparak kazandığı toplarla hücum organizasyonu yapan Bordo Mavililer de en iyi yapılan ve bu maçta gerekli olan takım savunması kusursuza yakındı. Kısa paslardan, kontra toplara kadar her adım bilerek atıldı.
Maçın başında rakibin ilk maçın moraliyle hücum organizasyonları geliştirip pozisyon bulduysa da dış şutlarla şansını denedi ama geriye dönen Uğurcan Çakır, rakibin moral motivasyonunu bozacak, güvenini kıracak kurtarışlarla hem takımını oyunda tuttu, hem de arkadaşlarının direncini arttırdı.
Uğurcan’a yeniden hoş geldin diyerek Trabzonspor’un bir maçtan daha fazlasını kazandığını belirtmek isterim.
Neydi bu kazanımlar?
Öncelikle Monaco gibi bir takımı farklı yenmek, ardından kazanılan özgüven ve en önemlisi lige verilen gözdağı.
Taraftarın coşkusu takımın coşkusu ile birleştiğinde bu fırtına dinmez artarak devam eder.
Trabzonspor taraftarı Abdullah Avcı’nın, Abdullah Avcı’da taraftarın verdiği mesajı iyi algıladı.
Avcı, siz destek verin biz coşarız derken, taraftarda mücadele edin bizde coşarız, takımı da coştururuz dedi.
Bu görüntü böyle devam ederse bu fırtına çok daha başarı hikayesi yazar.
Türkiye’de ya da Avrupa’da fark etmez.
Çünkü bu fırtınanın şakası olmadığı bir kez daha görüldü.