AYNI TAS AYNI HAMAM!
Bu sezon Trabzonspor kimsede tat tuz bırakmadı.
Bordo-Mavili ekipte 3 teknik adam değişmesine rağmen en küçük bir farklılık görünmedi.
Hatta daha da geriye giden bir Trabzonspor karşımızda görmekteyiz.
Son Fenerbahçe maçına değinirsek yerin dibine girdiğimizi ifade edebiliriz.
Maç öncesi Trabzonspor'un işinin hiç de kolay olmayacağının farkındaydık.
Ancak Bordo-Mavili ekipten bir patlama yapmasını umut etmiyor da değildik doğrusu.
Kazanır, kaybeder, berabere kalır ama futbol adına iyi şeyler ortaya koymasını arzu ediyorduk.
Aslında ilk yarı da Trabzonspor adına çok iyi geçti.
Kalesinde çok bir tehlike yaşamayan Bordo-Mavili ekip soyunma odasının yolunu da 1-0 önde tutmayı başarmıştı. İkinci yarı ise kabus gibi geçti.
İkinci yarı Fenerbahçe'nin saldıracağı belliydi.
Buna karşın Trabzonspor agresif futbolunu devam ettirmeliydi.
Peki, Bordo-Mavili ekip ne yaptı?
Hiç bir şey yapmadı.
Rakibin üzerine gitmeyi hiç düşünmeyen Trabzonspor kabuğuna çekilerek kaderine teslim oldu.
45 dakikada 4 golün yenmesinin hiç bir mazereti olamaz.
Koskoca Trabzonspor bu kadar rahat teslim olmamalı.
Fenerbahçe bu sezonki en rahat galibiyetine imza attı.
Sonuç olarak aynı tas aynı hamam misali bir hüsran sonuç ile daha karşı karşıya kaldık.
Ne yazsak ne söylesek boş.
Tablo ortada.
Gelecek için de maalesef en küçük bir ışık göremedik.
PROBLEM BELLİ!
Trabzonspor'da görüntü ortada.
Sezon başından itibaren bu mevcut oyuncu kadrosunun Bordo-Mavili ekip için yeterli olmadığını sürekli dile getirdik. Aslında kadronun yetersiz olduğunun farkındaydık ama bu kadar kötü olacaklarını biz de hiç tahmin etmemiştik.
Bu oyuncular sıradan bile değil.
Trabzonspor'un tarihinin en kötü kadrosu olduğunu dile getirirsek herhalde hiç abartmamış oluruz.
3 teknik adam değişikliği yapılmasına rağmen takımda hiç bir şey değişmemişse sıkıntı çok net ortada.
Sıkıntı bu oyuncular.
Hiç abartmıyoruz.
2-3 oyuncu dışında diğer isimlerin bu takımda yerleri yok.
Aksi taktirde bu oyuncu kadrosu ile Trabzonspor'un yüzünün gülmesinin imkansız olacağı çok net ortada.
FIRTINA TEHLIKE ÇEMBERİNDE
Trabzonspor'un Fenerbahçe yenilgisi ile bir gerçekle daha yüzleşmiş olduk.
Bu gerçekte Bordo-Mavili ekibin ligin dibine demir attığı gerçeğidir.
Artık bu işin şakası yok.
Küme hattına iyice yaklaşan Bordo-Mavili ekip için kalan maçların da sıkıntılı geçeceği ortada. Trabzonspor'un şampiyonluk şansını konuşmak yerine böyle küme düşme hesapları yapmak içimizi çok acıtmakta. Trabzonspor bu hallere düşecek takım mıydı demekten kendimizi alamıyoruz.
Ama Bordo-Mavili ekip maalesef böyle bir dönemden geçmekte.
Şimdi yapılacak tek şey çok daha kötü bir durumlara düşülmemesi için işlerin sıkı tutulması.
Burada yönetim ipleri iyice ele almalı.
Takımın ligde rahat bir konuma gelmesi adına üzerine düşeni fazlasıyla yapmalı.
Aksi taktirde de bu gidişat hiç iyi gözükmemekte.
SÜPER LİG OYUNCUSU DEĞİLLER!
Fatih Tekke hocamızı seviyor, inanıyor ve güveniyoruz.
Ancak kendisinden denenmiş oyuncularla vaktini geçirmemesini arzu ediyoruz.
Bu takımda özellikle Arif Boşluk ve Enis Destan gibi oyuncuların yeri yok.
Bu oyuncular takımı eksik oynamakta.
Bu oyuncuları bırakın Trabzonspor'u Süper Lig'de oynayacak düzeyde değiller.
Bu futbolcularda ısrar edilirse kaybeden başta Trabzonspor olmak üzere teknik heyet olur.
Umarız teknik heyet kalan maçlarda oyuncu kadrosunu en verimli bir şekilde değerlendirir.
DRAGUS YARARLI OLAMIYOR
Trabzonspor'un bu sezonki transferler içerisinde en büyük büyük hayal kırıklığı yaşadığım isimlerden birinin de Denis Dragus olduğunu söyleyebilirim.
Teknik Direktör Fatih Tekke'nin Fenerbahçe maçında ilk 11'de forma şansı verdiği bu oyuncu tam bir hayal kırıklığı yaşattı.
Adeta takımı 10 kişi oynattı.
Böyle dağınık bir oyuncu olur mu?
Ne top kontrolü, ne pas trafiği ne de topu olumlu kullanma da hiç yok.
O Gaziantep te izlediğimiz Dragus bu muydu? demekten kendimizi alamıyoruz doğrusu.
Fenerbahçe maçıyla birlikte Denis Dragus'un Trabzonspor'un futbolcusu olmadığını bir kez daha çok iyi görmüş olduk. Sezon sonun da bu oyuncu ile kulübün menfaatleri doğrultusunda hiç vakit geçirilmeden yollar ayrılmalı.
GENÇLERE YER VERİLMELİ
Trabzonspor U19 takımı, UEFA Gençlik Ligi'nde adeta fırtına gibi esiyor.
Bordo-Mavililer adlarını yarı finale yazdırarak tarihi bir başarıya imza attılar.
Adım adım şampiyonluğa koşan bu gençler gururumuz olmuş durumdalar.
Peki, bu başarılı oyuncularımıza gerekli değer veriliyor mu?
Maalesef hayır.
Trabzonspor U19 takımı Türk futbol tarihinde bir ilke imza atarak yarı finale adını yazdırdı.
Ancak oynadığı çeyrek final maçında hiç bir milli takım yetkilisi yok.
Böyle bir maçta bu gençlerin yanında olmayacaksanız da acaba hangi karşılaşmada olacaksınız?
Bu Trabzonspor olunca başarı görmemezlikten mi geliniyor.
U19 Milli takımına Trabzonspor'dan sadece 3-4 oyuncu çağrılıyor.
Bu oyunculara da milli takımda neredeyse hiç şans tanınmıyor.
U 19 Liginde averaj takımı olmuş bu milli takımda Trabzonsporlu bu oyuncular nasıl olurda yer bulamaz. Hem çağrılan oyuncu az hem de bu çağrılan oyunculara milli maçlarda çok az süre verildi. Türkiye'de de U 19 Ligi'nde de lider durumda bulunan Trabzonsporlu oyuncuların hakkı yenmemeli. Böyle futbolcular el üstünde tutulmalı.
Bu gençler en iyisini hak ediyor...