Fındık için öyledir, böyledir, önemlidir deyip herkesin bildiğini tekrarlamanın bir anlamı yok. Fındık, bu ülkeye ve insanına Yüce Rabb'in bir lütfu/ikramıdır, ama çoğumuz bunu bilmiyoruz.

Bilenlerimiz hiç mi yok. Kuşkusuz var da; onlar çoğunluk olduğu halde ne hükmü geçiyor, ne de sözü...

Bu günlerde "fındık bölgesi"nde umutlar sönmüş, karamsarlıktan doğan öfke ve hayal kırıklığı  havası yaşanıyor.

Sadece şimdi mi?

"Böyle gelmiş, böyle gidiyor", her yıl aynı hava yaşanıyor.

Fındık hasadı öncesi evlendireceği çocuğu için evine bir kat atmayı...

Evlenecek Ahmet, Mehmet, Hasan, Hüseyin sevgiliye kavuşmayı...

Yıl boyunca veresiye yazdırıp borçlananlar "fındık zamanı" öderim hesabını kapatmayı...

Kısacası;  insanı yaşama bağlayan umutlarını "bir dahaki sefere" tehir etmenin karamsarlığını yaşıyor  fındık üreticisi.

Bir tür tehirli yaşamı var Karadenizlinin...

***

"Milli ürün"  fındığa fiyat konusunda  öteden beri "üvey evlat muamelesi" yapıldı ve ayıp hep.

DP'nin hükümran olduğu dönemde Meclis'te fındık ve fiyatı üzerine yapılan görüşmelerde milletin vekillerinden birinin; "Fındık orman ürünüdür" talihsiz tanımlamasına tanık oldu fındık üreticisi. O zamanlar da fındık; ülkemizin üretimde birinci ihraç ürünü olduğu dönemdi. Fındık; çoğunlukla üreticinin kurduğu Fındık Tarım Satış Kooperatiflerince alınıyor, FİSKOBİRLİK'çe işlenip dış ülkelere pazarlanıyordu.

Devlet, fındık alımında FİSKOBİRLİK'e "destekleme alımı" için reeskont yoluyla kredi veriyordu.

O zaman şikayet/yakınma yok muydu? Elbette ki vardı, fiyatın azlığı/yetersizliği söz konusuydu.

"- Şimdi de aynı şey..." demeyiniz.

Fındık üretiminde dünya birincisiyiz, ama bu ürünü değerlendirme açısından en sonuncu ülkeyiz belki de...

Doğrudan ya da dolaylı şekilde fındığı işleyen, dünyaya pazarlayan, söz sahibi, etkili kaç kuruluşumuz var?

FİSKOBİRLİK Fındık üreticisinin  özmalı, kuruluşu olduğu halde, bugün ne duruma düştüğü/düşürüldüğü de ortada...

Bu kuruluşun atıl/çalışamaz duruma düşüşünün nedenlerini ortaya çıkarıp üreticiyi bilgilendirmek...

Tamamen "siyasal saplantı"larla  yönetilen  "tarımsal birlikler"in anasözleşmelerini günümüz koşullarına göre yeniden düzenlemek...

Birliklerin yönetimlerine tarım ve kooperatifçilik eğitimi/öğrenimi görmüş kişileri getirmek...

Hiç kuşku yok ki, ülke ekonomisi için elzemdir ve yararlı bir atılımdır bizce...

Öncelikle bu yeni uygulama getirilmeli...

Örneğin, FİSKOBİRLİK eskiden olduğu gibi yine fındık alımı ile görevlendirilse ve sıkı denetime alınsa üreticinin ne zararı olur acaba?

FİSKOBİRLİK varken niçin  TMO fındık alımı ile görevlendiriliyor?

Bilen var mı?

Ama bu konuya kafa yoran yok ortada...

***

Fındık üreticisi; kendi kuruluşu kooperatiflere ve üst kuruluşu FİSKOBİRLİK'e sahip çıkıp sesini yükseltemezken; fındık fiyatının yetersizliği konusunda çıkardığı hoşnutsuz ses çok cılız ve etkisiz kalıyor. Dikkat de çekmiyor. Dikkate de alınmıyor bu yüzden...

Çünkü, ortada üreticiyi savunacak ne bir kooperatif, ne de FİSKOBİRLİK  var.

Siyasetçi ise işte öyle...

***

Fındık toplayan işçinin günlüğü  -yerine göre- 70-100 lira...

Fındık için açıklanan kg/fiyatı; 10 lira...

Pes doğrusu!..