Uzun yıllardır keyifle takip ettiğim, yazılarını pür dikkat ve merakla okuduğum Hıncal Uluç,uzun zamandır Şenol Güneş’i diline pelesenk etti.
Şenol Güneş kompleksinden adeta hafızasını kaybetti.
Her canlı gibi insanlar da doğar, gelişir, büyür ve yaşlanır..
Doğanın değişmez kanunudur bu.
Yaşlandığınız zaman bazı melekelerinizi ister istemez kaybedersiniz..
Bu durumda da küçümsenecek, yadırganacak, alay konusu edilecek bir şey yoktur.
Çünkü er ya da geç bunun hepimizin başına gelmesi mümkündür..
Belli bir yaştan sonra çağımızın belasının Alzheİmer olduğunu söylüyor uzmanlar..
Belli ki Sayın Uluç’ta her ölümcül fani gibi böyle bir dertten muzdarip.
Çünkü, çok parlak bir kariyere sahip Şenol Güneş için, ‘Hoca değil’ tabirini kullanması aklımıza başka bir şey getirmiyor.
Elbette insanın yapmış olduğu her şeyi eleştirebilirsiniz.
Hakkaniyetli, adaletli olup, art niyetli olmadıktan sonra..
Nitekim biz de kısa süre önce ‘Şenol Güneş’e yakışmıyor’ diye bir konuda eleştiride bulunmuştuk.
Ancak Hıncal Uluç’un ki eleştiri değil, saplantı halinde bir karalama ve kronik Şenol Güneş kompleksi..
***
Herkes bilir ki Hıncal Uluç aynı zamanda bir İstanbul fanatiğidir.
Ve İstanbullu’dan başkasını da hiçbir yere yakıştırmaz.
Hele de söz konusu Trabzon’dan çıkıp ta, inanılmaz işler yapan Şenol Güneş olunca.
‘Hıncal Abi’nin objektif olması mümkün mü?
Elinde zorla kabul ettiği iyi kötü bir Fatih Terim var, O’nun da durumu ortada.
Ben şimdi Hıncal Uluç için ‘Okuyup yazması bile yoktur, yazmadan, çizmeden hele de futboldan hiç anlamaz’ desem, nasıl ki bu kendisine halel getirmez..
O’nun Şenol Güneş için söyledikleri de Şenol Hoca’nın Güneş’inden bir şey götürmez.
***
***
15 yıl Trabzonspor'da kalecilik yaptı. 1974 yılında 2. Lig Şampiyonu olarak 1.lige yükselen Trabzonspor’la 6 lig şampiyonluğu yaşadı, ayrıca Türkiye Kupası, Başbakanlık, Kupası, Cumhurbaşkanlığı Kupası olmak üzere 20’nin üzerinde kupa kaldırdı.
31 kez A Milli Takım’ın kalesini korudu.
Türk spor tarihinde Birinci Lig’de (Süper Lig) 1112 dakika süreyle kalesinde gol görmeyerek en uzun süre gol yememe rekorunu adına yazdırdı.
***
Futbolu bıraktıktan sonra antrenörlüğe başladı. 16 Ağustos 2000’de başına getirildiği Türkiye Milli Futbol Takımının 48 yıl aradan sonra Dünya Kupası'na katılmasını sağladı. Ay- Yıldızlı ekibimizi 2002 Dünya Kupası'nda 3. yaparak Türk Milli Takımı’nın şimdiye kadar görmediği, hatta en az bir 50, belki de 100 sene daha ulaşamayacağı en büyük başarıya imza attı. Bunu başarırken de Türk halkını günlerce sokaklara döktü, mutluluk denizinde yüzdürdü. Güneş, A Milli takımı ayrıca 2003 yılında Konfederasyon Kupası’nda da bu kez Avrupa üçüncüsü yaptı.
***
Teknik adamlığında Trabzonspor’da 2010- 11’de şike ile çalınan Lig şampiyonluğu dışında bütün kupaları defalarca kazandı.
Bursaspor’da çok başarılı bir sezon geçirdi.
Beşiktaş’ı iki kez Türkiye Şampiyonu yaptı.
Siyah-Beyazlılar Güneş’le Şampiyonlar Ligi’nde grup lideri olarak son 16’ya kalan ilk Türk takımı oldu.
Yine Beşiktaş’la Avrupa’da en çok maç oynayan teknik adan unvanını elde etti.. Beşiktaş ayrıca Güneş’le Şampiyonlar Ligi’nde en çok puan toplayan Türk takımı oldu.
Şenol Güneş’in başında bulunduğu Beşiktaş bu yıl da lig ve kupa şampiyonluğunun en güçlü adayı.
***
Hücuma dönük futbol oynatan Şenol Güneş çalıştırdığı takımlarda gol kralı çıkarmakla da ün yaptı. Şota Arveladze (25 gol-Trabzonspor), Fatih Tekke (31 gol-Trabzonspor), Burak Yılmaz (33 gol- Trabzonspor), Fernandao (22 gol-Bursaspor) Mario Gomez (26 gol- Beşiktaş) gibi futbolcular O’nunla Gol Krallığına ulaştı.
***
Şenol Güneş bu başarılarının karşılığı olarak defalarca ödüle layık görüldü:
1980’de Milliyet - Yılın Sporcusu
1996 Milliyet - Yılın Antrenörü
2002- Türkiye Cumhuriyeti Üstün Hizmet Madalyası
2017’de Milliyet-Yılın Antrenörü seçildi.
***
Aynı zamanda bir öğretmen olarak futbolun dışında da eğitimci olan Şenol Güneş, eğer bütün bunları Hoca’lıktan anlamadığı halde başarmışsa, ‘Hıncal Abi’ haklıdır.
Bu Şenol Güneş iyi ki futboldan anlamıyor!..