Bilmeyenler bilmez, bu kentin dar sokaklarında top koşturmamak askerlik yapmamak gibi eksikliktir Trabzonlularda.
Dünyanın sayılı futbol şehirlerinden olan kentimizde son aylardır Trabzonspor’dan bu kadar uzak olmak hepimizin ciğerlerini sızlatıyor.
39 yıl önce 8 yaşındaydım ve Avni Aker’i bir şehir biliyordum.
Etrafı merdivenlerle çevrilmiş bir şehir, içinde havalara uçan bir sürü insan, ortada Bordo-Maviye bürünmüş futbolcular.
38 yıl sonra şampiyonluk geldi şehrimize.
Avni Aker’in merdivenleri olmasa da, “Olsun be.” dedim kendi kendime.
Dünya konuştu sevincimizi dünya!
Peki bugün sorun ne?
Ertuğrul Başkanım naçizane söyleyeyim size; bizim derdimiz ne futbolcu ne de para!
Bizim derdimiz bilmediğimiz Trabzonsporluluk ruhu.
Gerisi bir şekilde bulunuyor zaten.
Trabzonspor’un renkleri ile büyülenemeyen genç elbet saha sonuçları ile büyülenecek.
Dünya starı futbolcu, her maç galibiyet isteyecek.
Vermezseniz size, “İstifa.” diye bağıracak.
Önceki başkana bağırdı, sizden sonraki başkana da bağıracak!
Ertuğrul Başkanım sözüm size: Trabzonspor için eliniz taşın altındaysa kulak tıkayıp yapacağınız en büyük hizmet Trabzonspor Lisesi’dir. Trabzonspor kültürüyle yetişen gençlerdir, futbolculardır.
Trabzonspor’un geçmişini geleceğine bağlayacak en büyük adımdır.
Top sizde!
FENOMEN VOLKAN ABİ
Mekanı cennet olsun Orhan abinin (Çavuşoğlu) cenazesinde gazeteci arkadaşım bir anısını paylaştı benimle.
Komutan postası olarak askerlik görevini yaparken kışlanın bulunduğu belediyeden çakıl istemişler.
Yazışmalar uzun sürünce bizim uyanığın aklına dönemin Trabzon Belediye Başkanı Volkan Canalioğlu gelmiş.
Sarılmış telefona Volkan abiye ulaşmış.
Hal hatır derken durumu anlatmış.
Volkan abi bölgenin milletvekilini aramış, milletvekili belediye başkanını, belediye başkanı komutan postasını.
Çakıl yerine kışlanın önüne beton dökülmüş.
“Böylelikle güzel bir izin kopardım komutandan.” dedi bizim uyanık gazeteci.
Bir kentin abisi olabilmek nerden baksanız Volkan abiye yakışıyor.