Baştan bir yazar olarak şunu belirtmek isterim.
Elbette benim siyasi görüşüm, tarafım ve ideolojim var. Vatanın, milletin ve devletimin menfaatleri doğrultusunda.
Yazarım, çizerim, konuşurum ve sorup soruştururum. Bendenizin siyasiliği bazıları gibi körü körüne değildir.
Çizgimiz bellidir, yolumuz bellidir.
Bu çizgide bu yolda olan herkesle her yola varım.
Benim kafamdaki şablonda kendi kişiliğini ve faaliyetini izhar eden herkes ve kuruluşla beraberim.
Hükümet işlerinde de böyledir.
Tarafım, taraftarım vatanın milletin halkın menfaatleri için iş gören, çalışan herkesle tarafım.
Başta herkes kendi inanç ve faaliyet alanını belirtir.
Biz de bakarız, bizim şablona uyan kim ise demeçlerine, ifadelerine ve yaptıklarına hatta yaşantılarına bakıp değerlendirip seçimi yaparız.
Sonra…
Sonra da icraata bakarız.
Acaba dedikleri yaptıkları ile mütenasip mi?
Eğer o yolda ise âlâ, yok değilse ölçer biçeriz.
Ne kadarını yaptı, ne kadarını yapamadı. Yapamadıklarını da ölçeriz.
Bakarız acaba yapamadıklarını işlerine gelmedi de mi yapmadılar, yoksa yapmak istediler de mi yapamadılar. Öyle her istediğinizi yapma imkânınız olamayabiliyor. Hayat bu!
Biz de bazen imkân var dediğimiz halde yapmak istediğimiz bir sürü şeyi yapamadık.
Olmayışının bir sürü engel ve sebepleri var.
Şimdi bunca tekerlemeyi neden yazdım.
Bu hükümete ben üç kez oy verdim.
Cumhurbaşkanı ve başkan seçimi dahil.
Ne yalan söyleyeyim son iki yıla kadar hükümet aleyhinde konuşanların niyetleri belli idi.
‘İlle de muhalefet’ bunlar ıslah olmaz, gözleri doymaz. Kimileri de dış mihrakların borazanıdır.
Fakat şu son yılda artık hükümet gözünü açmalı deve kuşu gibi kafayı kuma gömmemelidir.
İşler, mali ve iktisadi işler, geçim ve piyasa Sırtlanların eline geçti.
Halkı yiyip bitiriyorlar.
Halk, iş adamları, fabrikalar, müteahhitler zor durumda.
Piyasanın durumu berbat.
Biz iki eli yağda balda olup ta sırf muhalefet olsun için mızıklananları da biliyoruz.
Bu milleti arabalara, dairelere, israf aracı yazlıklara, beleş banka kredilerine, gereksiz yol ve yapılara alıştırıp ortalığı bolluğa boğdunuz sonra da baktınız ki iş çığırından çıktı birden frene bastınız işte olanlar ondan oldu.
Ne, o zaman bu kadar açılacak ve milleti açacaktınız ne de şimdi ki gibi muslukları birden kapatacaktınız.
Şimdi konuyu bağlıyorum.
Ey hükümet, ey maliye bakanı ey cumhurbaşkanı, ey milletvekilleri.
Kendi şaşaanızdan da dahil kesinti yapın (Bakın darılmak yok) bu piyasayı ne edin edin ayağa kaldırın yoksa halimiz harap.
Bir dost ta demedi demeyin.
Ben oy verdiğim tarafın işlerini murakabe eder verdikleri sözün icraya geçip geçmediğini kollarım.
İyi ise iyi, kötü ise kötü derim.
Elbette ülkenin üç kolda harpte olduğunun da toleransından ve sıkıntısından, dış mihrakların manipülasyonundan da haberimiz var.
Fakat buna rağmen bidayette birileri bu musluğun altına kovalarını sokuşturdu.
Benden söylemesi.
İsterseniz bu yazıyı kesin saklayın lâzım olur.
Acilen halkın sıkıntısına çare üretin yoksa işler kötü.
Bu bir dost ve taraftar ikazıdır.
Acı ama gerçek.