Ergenlik Döneminde Çatışmalar

Ergenlik Döneminde Çatışmalar

Merhaba, bir önceki yazımızda “Çocuk Dünyasında Akademik Başarı”yı konuşmuştuk. Bugün ise çok önemli konulardan biri olan “Ergenlik Döneminde Çatışmalar”ı inceleyeceğiz.

“Ergenlik Dönemi”, çocuklar için geçiş dönemlerinin en tehlikeli, en zor geçen ve en karmaşık olanıdır. Çocukların, çocukluk döneminden gençlik dönemine geçerken yolda karşılaştıkları virajlara takılması, sendelemesi ve yabancı oldukları bu dünyaya girerken şimdiye kadar göstermedikleri davranış ve tutumları sergilemeleri gayet doğaldır.

Çatışma, çocukların daha önce deneyimlemedikleri bu bedensel ve ruhsal değişimler nedeniyle ailesine, sosyal çevresine, arkadaşlarına ve akrabalarına karşı aykırı ve asi davranışlar göstermesi şeklinde tanımlanabilir. Genellikle bu mesele, aile ve arkadaş ortamını kapsar ve en yoğun çatışmalar bu çevrede yaşanır.

Çatışmaları şu şekilde gruplandırabiliriz:

  1. Anne, baba ve kardeş çatışmaları

  2. Akademik başarı

  3. Bağımsızlık isteği

  4. Arkadaşlık ilişkileri

  5. Çocuğu sevgisiz ve ilgisiz bırakma, onunla zaman geçirmeme

  6. Ani görev ve sorumluluk yükleme, çocuğu bir anda yetişkin gibi görme

  7. Baskılama

  8. Yaşının üzerinde davranış beklentileri

  9. Ona saygı duymama

  10. İlgi, istek ve beklentilerine kayıtsız kalma

  11. Şantaj yapma

  12. Anne, baba ya da başka kişilerin rollerini çocuğa yükleme

  13. Gereksiz ve amaçsızca yapılan eleştiriler

  14. “Sen artık büyüdün” deyip çocuğu sosyal çevresinden koparma, arkadaşlarıyla geçirdiği zamanı azaltma

  15. Çocukla rekabet hâline girme / onunla yarışma

  16. Onur kırıcı davranışlar ve onu incitme

  17. Üslup olarak dikkatsiz olma ve kelimeleri seçmeden rastgele konuşma

  18. Çocuğu tahrik eden, kışkırtıcı davranışlarda bulunma

  19. Çocuğun başarılarına aşırı olumlu tepki verme, başarısızlıklarında ise yerden yere vurma gibi dengesiz, ölçüsüz davranışlar

  20. Kıyaslama

Ergenlik döneminde çatışmalar için neler yapmam gerekir?

Ergenlik döneminde en önemli madde hiç şüphesiz ki “anlayışlı ve sabırlı” olmaktır. Çocuklar bu dönemde anne babalarıyla sevgi dolu bir ortamda bulunmalıdır. Ruhsal ve fiziksel olarak zaten zor bir süreç geçiren çocuklar, bu dönemi en sağlıklı şekilde ancak anlayışlı ve hoşgörülü bir aile ile geçirebilir.

Ergenlik dönemindeki çocuklar, normale göre çok daha hassas, adeta dokunsanız ağlayacak ve aynı zamanda patlamaya hazır bomba gibi asabi bir psikolojiye sahiptir. Bu yüzden onlarla konuşurken ekstra dikkat edilmeli ve söylenecek sözler özenli bir şekilde aktarılmalıdır. Hırsları, sevgileri, öfkeleri konusunda sınırsız ve kontrolsüz olan bu çocuklara karşı sabırlı ve sakin davranmak gerekir. Ergen çocuklar, tepkisellik ve dürtüsellik açısından hayatlarının en yoğun dönemindedir ve her konuda size karşılık verebilirler.

Çocukla inatlaşmak, söylediklerini yok saymak ya da onu anlamamış gibi davranmak aranızda uçurumlar yaratır. Onu ne kadar aşağı çeken davranışlarda bulunursanız, çocuğunuzu o kadar kendinizden uzaklaştırmış olursunuz. Örneğin çocuğunuz size odasında bir şeyleri değiştirmek istediğini söyledi ama siz olumsuz tepki verdiniz; bu durumda, küçük bir konuda bile anlayışsız bir aile olmuş olursunuz. Oysaki makul, yapılabilir isteklerde olumlu olmanız gerekmez miydi?

Bu dönemde ne kadar yapıcı, iyi niyetli ve şefkatli olursanız, çocuğunuzun kalbinde o denli yer edinirsiniz ve o da sizi üzmekten kaçınır. “Hayır, ben anne baba olmanın dozajını ayarlayamam, bana ne! Ergense ergen!” derseniz, çocuğunuzun kötü alışkanlıklar edinmesinden ya da evden kaçmasından en büyük sorumlu siz olursunuz. Hele ki Allah korusun, intihar gibi sonuçlara varan davranışlara sebep olursanız, çocuğunuzu bu yöne iten kişi siz olabilirsiniz.

Ergenlik döneminde, konuşma tonuna dikkat eden, üslubu yapıcı olan aileler bu dönemi en sağlıklı şekilde atlatır. Çocuğuyla doğru seviyede arkadaşlık kuran, yanında olduğunu hissettiren aileler için bu dönem, ileride vicdan rahatlığıyla hatırlanacak ve pişmanlık duyulmayacak bir zaman dilimi olacaktır. Bu gönül rahatlığının değerini ise tahmin bile edemezsiniz.

Unutmayınız ki Mevlânâ’nın dediği gibi:
“Sabır, ferahlığın anahtarıdır.”

Bir sonraki yazımızda “Çocuklarda Kültür ve Sanat” konusuyla görüşmek üzere. Sağlıklı günler dileriz.