Adını hasret koysam dayanamam. Ama bu hasretle seni silip atmak istesem, yüreğimin derinliklerinde bir canım var oda çıkar bedenimden.
Dalgalar nasıl taşlara çarpıp özür dilemiyorsa, güneş nasıl doğarken ve batarken doğadan izin almıyorsa, bende seni senden izinsiz seviyorum ve özür dilemiyorum.
İsmini güneşe yazdım her şafakta doğsun diye, yüreğini yüreğime yazdım canın yandığı zaman benimde yansın diye ve adını canım koydum sen ölünce bende öleyim diye.
Kimi zaman uzaklarda duran sevginin kimi zaman gece uykuların adıdır hasret..
Sen yıldızların getirdiği özlem değil, rüzgârların bile silemeyeceği bir tutkusun bende.
Sen çölde yağan yağmur kadar değerli, dalda açmış çiçek kadar güzel, kaybedilmeyecek kadar vazgeçilmez, kaybedilince bulunmayacak kadar özelsin bende.
Gökyüzü yerle birleşip gözyaşlarım yağmur olduğunda, esen bir rüzgâr bedenimi doldurduğunda yüreğimi ısıtan tek bir şey var oda senin varlığın...
Unutmayı kumlara yazdım deniz alıp götürsün diye, ayrılığı bulutlara yazdım yağmur yağsın yok olsun diye ve seni kalbime yazdım ne olursa olsun silinmesin diye...