Yürürlükteki Gelir Vergisi Kanunu'na göre; gelirini yıllık beyannameyle beyan eden Gelir Vergisi mükellefleri, gerçekleştirdikleri eğitim ve sağlık harcamalarının bir kısmını vergi matrahlarından indirebiliyorlar. Yeni Gelir Vergisi Tasarısı'nda prensip olarak eğitim ve sağlık harcamalarına sağlanan devlet desteği sürse de, destek tutarının belirlenmesinde matrahtan indirim yerine vergiden indirim sistemine geçiliyor. Bu durumun mükellefler aleyhine yaratması muhtemel sonuçlar da bugünkü yazımızın konusunu oluşturuyor.

 

Mevcut uygulama nasıl?


Yürürlükteki uygulamaya göre indirim konusu yapılacak eğitim ve sağlık harcamalarının tutarının, beyan edilen gelirin %10'unu aşmaması gerekmekte. Örneğin Gelir Vergisi matrahı 300 bin TL olan bir gerçek kişi, en fazla 30 bin TL'lik eğitim ve sağlık harcamasını vergi matrahından indirim konusu yapabiliyor.


Diğer taraftan indirim konusu yapılacak harcamaların:


- Türkiye'de yapılması,


- Gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi (fatura, fiş, serbest meslek makbuzu),


- Mükellefin kendisine, eşine ve küçük çocuklarına ilişkin olarak yapılmış olması gerekmekte.


Uygulamada "küçük çocuk" tabiri, mükellefle birlikte oturan veya mükellef tarafından bakılan (nafaka verilenler, evlat edinilenler ile ana veya babasını kaybetmiş torunlardan mükellefle birlikte oturanlar dâhil) 18 yaşını veya tahsilde olup 25 yaşını doldurmamış çocukları, "eş" tabiriyse, aralarında yasal evlilik bağı bulunan kişileri ifade ediyor.

 

Hangi harcamalar indirim


konusu yapılabiliyor?


İndirim konusu yapılabilecek harcamaların eğitim ve sağlık amacına matuf olması gerekmekte.


Eğitim harcamalarına örnek olarak; özel eğitim ve öğretim kurumları, anaokulu, kreş ve dershanelere eğitim amacıyla yapılan ödemeler, eğitim amaçlı kurs ücretleri, okul servis ücretleri, kitap ve kırtasiye alımları için yapılan harcamalar ile öğrencilerin özel yurt ve pansiyonlarda kalmaları durumunda ödenen tutarlar gösterilebilir.


Ancak spor kurslarına ödenen ücretler, oyuncak, müzik aleti, eğitim amaçlı olmayan CD bedelleri, yabancı ülkelerde ödenen eğitim harcamaları ve gazete alımı ise kabul edilmemekte.


İndirim konusu yapılabilecek sağlık harcamalarına örnek olarak ise; teşhis veya tedavi sürecinde yapılan sağlık harcamaları (muayene, tahlil, ameliyat, fizik tedavi ve hastane giderleri ile ilaç, sağlık malzemesi alımları gibi) gösterilebilir.


Tıbbi bir gereklilik hasıl olmaksızın keyfi yapılan estetik harcamalarının indirim konusu yapılabilmesi mümkün değil. Yine bu minvalde, güneş gözlüğü, temizlik ve makyaj malzemesi alımı da kapsam dışında.


 

Yeni Gelir Vergisi Kanunu Tasarısı ne getiriyor?


Yeni Gelir Vergisi Kanunu Tasarısı'nda ilke olarak eğitim ve sağlık harcamalarına teşvik devam ediyor ancak sınırları daraltılmış durumda. Buna göre eğitim ve sağlık harcamalarının toplam tutarının, yıllık beyanname ile beyan edilen gelirin %15'ini ve asgari ücretin bir yıllık tutarını aşmaması gerekiyor.


İlk bakışta mevcut %10'luk oranın %15'e çıkarılması olumlu bir değişiklik gibi görünse de yürürlükteki düzenlemede yer almayan asgari ücretin bir yıllık tutarını aşamama koşulunun getirilmesi son derece sınırlandırıcı bir etki yaratıyor.


Buna göre Gelir Vergisi matrahınız ne kadar olursa olsun indirime konu edilebilecek eğitim ve sağlık harcamasının toplam tutarı asgari ücretin 1 yıllık tutarını, yani yaklaşık 12 bin TL'yi geçemeyecek.