EĞİTİM ORDUSU

Öğretme evrensel bir uğraştır. Yaşadığımız çevrede her an ana baba çocuklarına, usta çırağına, öğretmenler öğrencilerine sürekli bir şeyler öğretirler. Öğretme bir kişi tarafından gerçekleştirilirken öğrenme başka bir kişide oluşur. Öğretme öğrenme sürecinin etkili olabilmesi için o iki kişi arasında çok özel bir ilişkinin kurulması gerekir.

Öğrenmeyle kazanılması istenen değerlerin kolay unutulmaması tam ve kullanılabilir nitelik taşıması, öğrenenin kişiliğinin bir parçası özelliği haline gelmesi ile mümkündür. Böylesi bir öğrenme sonucu da öğrencinin kendi öğrenme yaşantısı içinde kazanılabilir. Öğrencinin öğrenme yaşantısı, gerçek yaşantı koşullarına dönüşmedikçe beklenen nitelikte bir öğrenme gerçekleşemez.

Öğretmen sahip olduğu bilgi muhtevasını öğrencilere aktarmanın, mesleğini icra etmenin yanı sıra öğrencileri kişiliğiyle de etkilemektedir. Öğretmen dersi işlemesindeki etkililiğinin yanında öğrencilerce olumlu veya olumsuz tutum ve davranışlarıyla da değerlendirilmektedir.

Memleketimizi, toplumumuzu gerçek hedefe, gerçek mutluluğa ulaştırmak için iki orduya ihtiyaç vardır. Biri vatanın hayatını kurtaran asker ordusu, diğeri memleketin geleceğini yoğuran irfan ordusudur. Bu iki ordunun her ikisi de kıymetlidir, yücedir. Yalnız irfan ordusu mensupları şunu bilmeli ki, ölen ve öldüren birinci orduya, niçin öldüğünü öğreten bir ordu mensuplarıdır.

Ülkemizde bu eğitim öğretim yılında 71 ilde 66.780 ücretli öğretmen görevlendirilmesi yapılmıştır. Asgari ücretin 17.002 TL olduğu günümüzde, bu arkadaşlarımızın tamamı asgari ücretin yarısı kadar bir gelirle çalışmaktadır. Bu kabul edilemez! Bir öğretmenin, asgari ücretin dahi altında bir gelire mahkum edilmesi bu ülkenin çok büyük bir ayıbıdır! Valiliklerimizin resmi beyanlarına göre hali hazırda; 69 ilde norm kadro ihtiyacımız ise 91.484’dür. Bu ayıptan kurtulmanın yolu da ücretli öğretmen görevlendirmesine ihtiyaç kalmayacak sayıda ve adil branş kontenjan dağılımıyla kadrolu öğretmen ataması yapmaktır.

Öğretmen atamaları için siyasiler bütçe görüşmeleri sonrasını işaret etmişlerdi Ancak, aradan bir ay geçmesine rağmen hala bir açıklama yapılmamıştır. Yüzbinlerce genç meslektaşımıza hayal kırıklığı yaşatmaya kimsenin hakkı yoktur. Hükümet, bir an önce atama sayısı ve kontenjanlarını ilan ederek, atama sürecini başlatmalıdır. Tabi ki atama sürecinde tek kriter KPSS öğretmenlik puanı olmalıdır. Torpilin öteki adı olan mülakat hiçbir şekilde bırakın uygulamayı gündeme dahi gelmemelidir.

Mustafa Kemal Atatürk “Bir millet, irfan ordusuna sahip olmadıkça savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferin köklü sonuçlar vermesi mümkün olmayacaktır. Milletimizi geçek mutluluğa kurtuluşa ulaştırmak istiyorsak, bir an önce büyük kusursuz bir irfan ordusuna sahip olmalıyız. Öğretmenler, fikren ilmen fennen bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular yetiştirmektedir.” diyerek, öğretmenin önemini vurgulamıştır.

Milli Eğitim Bakanlığı eğitim ordusunun eksiksiz olması için acil olarak 100.000 öğretmen ataması için gerekli süreci başlatmalıdır.