DÜZYURT HAK ETMEDİ
Olmadı.. Ancak bu da dünyanın sonu değil.
Düzyurtspor iyi oynuyor, mücadele ediyor, orta alanda topu iyi dağıtıyor, kanatlarda Reha’nın yaratıcılığına da güvenerek gol bulmak istiyordu. İyi oynadı, orta alanda topu iyi dağıttı ancakbu sefer kanattan beklediğini alamadı. Hal böyle olunca geçtiğimiz sezon ki gol bulma kısırlığı devam etti.
Geçtiğimiz sezon deyince mücadelenin ilk düdüğü çaldığı an diğr meslektaşıma “İnşallah ilk 10 dakika içinde gol yemez, yerse çok sıkıntı olacak, geçen sene en az 5-6 gol yediler maç başında toparlamakta çok güçlük çektiler” dediğim an ters vuruş geldi ve Düzyurt 1-0 mağlup..
Önceki sezon konsantrasyon eksiliğinden çok dem vurmuştum.. İlerleyen dakikalarda Turuncu-Yeşilliler bunu toparlasa da çok erken yenen gol her şeyi yapmak isteyen oyuncular için sıkıntılıdır. Çünkü Reha, her topu olumlu kullanmaya çalıştıkça top kaybı yapıyor hele hele o oyuna anlık küsmeleri yok mu Ömer Hoca’nın yerinde olmak istemezdim.
Maç öncesi Düzyurtspor’un ilk 18’deki oyuncuların listesine baktım. Yaş ortalaması 23,5 olarak hesapladım. 30 yaş üstü oyuncuları çıkardığımızda bu rakam direkt 21’e düşüyor. Yani Düzyurtspor bu sezon kümede kaldığı an, gelecek sezon da oyuncularını tutarsa -ki öyle görünüyor- en geç önümüzdeki sene şampiyonluk hazırlıklarına başlasın. Çünkü amatörden ve altyapılardan kadroya katılan oyuncular ciddi anlamda takıma iskelet olabilecek kaliteye sahipler.
Bunun da en büyük göstergesi, karşılaşma içerisinde gözüme takılan 96 doğumlu, 1461 altyapısından gelen Taşkın Kartal sahanın en iyisiydi. Rakibe pres harika, oyunu görme harika, top dağıtma harika, pas yüzdesi sahanın en iyisi, top çalmaya fazla dikkat edemediysem de bir hayli fazla. Sanki büyümüş de küçülmüş. Aklıma 1461 Trabzon bu oyuncuyu neden bıraktı sorusu gelmiyor desem yalan olur. Geleceği parlak ve bir sonraki Trabzon’da oynanacak olan Darıca Gençlerbirliği karşılaşmasında bizzat onu izlemeye gideceğim.
Taraftar konusuna değinmekte istiyorum ama ben yazacağım, ben okuyacağım gibime geliyor. Eski zamanlar aklıma geliyor. O anlatılan eski Trabzon’da her spor dalına her karşılaşmaya taraftar ilgisi hafızlarıma düşüyor. 1 ve 2. Amatör Küme’nin Avni Aker’de oynandığı zamanlar.. Tıklım tıklım dolu olan sahalar.. Yaşlılar, kadınlar, erkekler.. Yeter ki mücadele olsun, yeter ki bizden olsun mantığı ile dolan nice salon ve statlar.. “Nerede o eski Trabzon” diye söylemek istiyorum 27 yaşında olmama rağmen..
Bu şehir de bir şey oldu. Birileri bu şehrin havasına, suyuna bir şey kattı millet artık spordan uzaklaştı. Bunu sadece futbol için yazmıyorum. Geçtiğimiz günlerde Trabzonspor2un hentbol şubesi kapanacak söyleminin ardından Trabzon’da 702li yıllarda hentbol izlemek için salonların dolduğunu duydum.. E bugün ne oldu bu insanlara.. Şenol Güneş’in “Futbolu eskiden açlar oynar, zenginler izlerdi; şimdi zenginler oynuyor, açlar izliyor” söylemi geliyor aklıma. Üzülüyorum.. İşin acı tarafı artık futbolu kimse izlemiyor. Dün oynanan Düzyurtspor-Payasspor maçında aileleri, futbolcuları ve futbolla uğraşan kişileri çıkartalım 20 kişi çıkmaz. Peki nasıl olacak bu iş.. Bu işin sonunu Düzyurtspor gibi köy takımı nasıl getirecek.. Takımlara sahip çıkmamız gerekiyor. Yoksa otururuz kahve köşeklerinde ne olacak bu şehrin hali der der içeriz çayımızı.. Sonrası mı? Olmayacak o sonrası.. Haberiniz olsun