Bir tarihi değer restoreye alındığında her zaman şüphe duyanların tarafında olmuşumdur.
Çünkü örneklerini bu şehirde çok kez yaşadık; restore diye başlayıp, açılış kurdelesi kesildiğinde hep hüsranla karşılaştık.
Şimdi de daha açılışa dahi gerek kalmadan gördük hezeyanın fotoğrafını.
Ayasofya’nın özü birilerini rahatsız etmiş olacak ki eşsiz bahçe betona gömülmüş durumda.
Beynini beton kaplamış olanlar eserleri ile belki övünüyorlardır ancak bu yanlıştan tez elden geri dönülmelidir. Ayasofya da eski halini almalıdır.
Önce çay ocağının yanına kaldırılıp, şimdi ne olduğu belirsiz olan eserler de yeniden o bahçe ile buluşmalıdır.
Nasıl batırdıysanız, o şekilde düzeltin bu işi.
MÜDÜR KİM OLMALI?
Şehrin son gündemi Trabzon’un İl Kültür ve Turizm Müdürü’nün kim olması üzerine.
Hal böyle olunca biz de “Müdür kim olmalı?” diye sorularla karşı karşıya kalıyoruz.
Peki kim olmalı müdür, cevaplayayım...
Lafta değil, özde liyakatli bir isim olmalı.
Koltuktan güç alan değil, koltuğa güç veren olmalı.
4 bin yıllık kültürü şiar edinip, turizmi yolunun haritası yapan olmalı.
Siyasetten gelse dahi siyasete boyun eğmeyen olmalı.
Şehri yaşamış ve şehirde yaşıyor olmalı.
İşin de içinden gelen olmalı.
Bu vasıflardan tek eksiği dahi olursa işte o isim olmamalı.
İKNA EDEMEDİN İMAMOĞLU
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Zor Sor programında çocukların sorularını cevapladı.
Programda İmamoğlu’na hangi takımlı olduğu sorulunca, “Milli takımı tutuyorum diyeceğim seni ikna etmeyecek ama olsun milli takımı tutuyorum” diye yanıtladı.
İmamoğlu’na işini öğretmek gibi bir derdim yok ama siyaset zor iştir, sıcak da ilişki ister.
Neysen o olmanı gerektirir!
Trabzonsporluysan “Trabzonsporluyum” demeyi, ikna etmeyeceğini bile bile cevap vermemeyi gerektirir.
O cevap sadece o çocuğu değil hiç kimseyi ikna etmedi.
Hele hele de doğduğun kenti hiç ikna etmedi.
Trabzonsporluluğundan şüphemiz yok lakin bu cevap olmadı İmamoğlu.