Sezonun belki de en zor maçıydı iki takım için de…

Trabzonspor kazanırsa, Avrupa yolunda dev bir adım atacak, Beşiktaş yenerse ise şampiyonluğu ilan etmek için artık gün saymaya başlayacaktı. Ancak beraberlik halinde iki takım da stabil bir şekilde yollarına devam edeceklerdi. Bordo-Mavililer kaybederse Avrupa yolunda çok önemli bir yara alacak, aynı şartlarda Siyah-Beyazlılar ise çok büyük bir yara almayacak ama önemli avantajdan olacaktı. Trabzonspor efsanesi Şenol Güneş, ismini taşıyan statta ilk kez rakip olarak Trabzonspor karşısındaydı.
Her yönüyle muhteşem bir atmosferde ve olağanüstü tribünler önünde beklentimiz en azından futbola olan açlığımızın bir ölçüde giderilmesiydi. Ersun Yanal, bana göre sürpriz bir kararla Medjani’yi kenara alıp, Uğur’u oynatarak bir sürprize imza attı, onun dışında kadro her zamanki gibi olağandı. Kuşkusuz Dame N’doye’nin yokluğunda Rodallega’nın şansını değerlendirme noktasındaki yeterliliği ya da yetersizliği skorun belirlenmesinde önemli etken olacaktı.
 
BEŞİKTAŞ OYNADI, TRABZON İZLEDİ
 
Maça Trabzonspor iştahlı başladı. Rakibe kendi alanında çok iyi baskı kurdu, pas bağlantılarını kesti ancak 4’ncü dakikada bir anlık gafletle birlikte konuk ekibin soldan geliştirdiği atağın golle sonuçlanması tüm oyun düzenini bozdu. Bu golde de Beşiktaş iyi pas yaptı, Adriano’nun ortasında Uğur Demirok’un yer tutma ve hamle hatası Cenk Tosun’un topu filelerle buluşturmasıyla sonuçlandı. Bu golle birlikte Beşiktaş oyunun tüm inisiyatifini ele aldı. Hele Onazi’nin yaptığı hatayla Babel’in altı pasa gönderdiği topa Durica’nın mükemmel müdahalesi olmasıydı belki de maç o anda kopacaktı. Ancak skorun yükselmemesine rağmen Beşiktaş yine de topun hakimiydi.  Orta alanda Onazi’nin yetersizliği kendini gösterdi.
 Castillo solda, Olcay sağda etkisiz kaldılar. Buna bekler de katıldı. Rodallega da topla buluşma şansı yakalayamadı. Ancak 24’ncü dakikada Olcay’ın söktüğü, Yusuf Yazıcı’nın Okay’a aktardığı topu bu isim öylesine muhteşem bir vuruşla filelerle buluşturdu ki, gerçekten şapka çıkarmamak elde değildi. Sonrasında yine Yusuf’un enfes pasında Rodallega’nın ofsayta yakalanması şansızlıktı. Beşiktaş golden sonra dağılır gibi oldu. Trabzonspor oyunda dengeyi kurarken, Yusuf Yazıcı ile iki kez golü kokladı ama başaramadı. Aynı Yusuf’un duran topla Rodallega’yı kaleciyle burun buruna buluşturması mükemmeldi. Ancak Kolombiyalı oyuncunun vuruşunu Fabri’nin çıkarması da aynı güzellikteydi.  Sonuç da ilk yarıda Beşiktaş oynadı, Trabzonspor ise şansıyla beraberlik golünü yakaladı ve ilk yarının bu skorla bitmesi bir ölçüde şanstı diyebiliriz…
 
POZİSYON VE FUTBOLA DOYURAN 45 DAKİKA
 
İkinci yarı inanılmaz bir tempoda oynandı. Daha 46’ncı dakikada  Castillo çok müsait pozisyonda topu biraz daha köşeye gönderebilse Bordo-Mavililer bu yarıya önde başlayacaktı. Hemen ardından Rodallega’nın topla çok oyalanması Trabzonspor’un bir fırsatı daha kaçırmasına sebep oldu. Hemen ardından da Aboubakar, Durica’nın markajına rağmen, şık bir hareketle takımını öne geçirdi. Bu golden sonra Beşiktaş’ın oyunu kontrol etmesi sonuç değiştirmeyince Trabzonspor sahneye çıktı. Castillo’nun Yusuf’tan aldığı topu ceza alanına girmeden muhteşem şutlaması ve fileleri havalandırması harikaydı. Artık Castillo şov vardı. Onun zorladığı ve adeta motor takmış gibi Gökhan Gönül’ü saf dışı bırakıp rakip alana sürüklediği topun kornerle sonuçlanması gol habercisiydi. Ve Rodallega ilk kez Trabzonspor’u öne geçiren golü kaydetti.
***
Gerçekten futbolun tüm hücum zenginliklerinin yaşandığı ancak savunma anlamında yerlerde süründüğü dakikalar içinde Talisca’nın görkemli frikik golü yeniden beraberliği sağlarken, santrayı yapan Rodallega’nın direk kaleye gönderdiği topun üst direkten dönmesi ise kamp krizi nedeniydi. Oyunun koptuğunu gören iki teknik adam da sahaya savunma ağırlıklı oyuncuları sürmeye başladı. Artık iki takım da beraberliğe razıydı ancak Atiba’nın Durica’nın üzerinden kafa şutunun uzatma dakikalarında golle sonuçlanması heyecan kasırgası ve gol düellosunun, Trabzonspor açısından acı sonla noktalanmasına sebep oldu. Kaybeden Bordo-Mavililer, Avrupa yolunda büyük yara aldı. Beşiktaş yoluna devam etti. Hakem ise Uğur’un koluna çarpan topu penaltı vermemesi ve Talisca’nın faul kazanıp, golle sonuçlandırdığı pozisyonda haksız bir karara imza attı.