DİLSİZLERİN DİLİ OL!

Yürüdüğümüz yolun, bazen sokağımızın bazen de evlerimiz neşesi olan o küçük sessiz kimsesiz ve muhtaç canlar. Evet onlar da bizim kadar bu dünyada yaşama yeme içme hakkına sahipler, onlar bu dünyanın dengesini sağlayan, doğal yaşamlarını ihlal edip onları kendi ait oldukları yere sığdırmadığımız haklarına kimsenin sahip çıkmadığı herkesin ezip hor gördüğü vurup tekmelediği, yemeğini suyunu döktüğü bazılarının evinde çocuğu olduktan sonra terk etttiği, bazılarının hastalandı bakamam diyip şikayet ettiği, bazı ruhsal sorunu olanların da şiddet uygulayıp stres attığı masum ve sadık çocuklar. Onlar bize bu dünyada sevginin gerçekliğini göstermek için varlar, sadakatin önemini göstermek için varlar. Biz neden onları kendi doğal yaşamanından alı koyalım, neden kısırlaştırıp mama su verip rahat bir hayat sürmelerini sağlamak yerine toplu ölüm demiyorum bakın ölüm doğal yolla olan bir şey, insanların yaptığı ise bile isteye olan katliamı onlara uygulayalım? Neden çözüm varken zulüm yapalım onları biz mi yarattık ki canlarını biz alalım?