"Doğan Grubu" yani, Hürriyet gazetesinin de içinde bulunduğu medya dünyası satıldı.
1990'lı yıllarda gazeteciliğe bulaşan virüs giderek büyüyor.
İşte son hamlesi... Hürriyet gazetesi de satıldı.
Hürriyet ikinci kez bu olayı yaşıyor.
Gazeteyi 1948'de kurup; Babıali, "Basın Dünyası"nda "Amiral Gemisi" yapan Sedat Simavi'nin evlatları Haldun ve Erol Simavi bu işin giderek çığırından çıktığını zamanında gördüler.
Haldun Simavi, Hürriyet'le yarışan gazetesi Günaydın'ı 1988 'de, Erol Simavi de 1994'te Hürriyet'i satıp bir kenara çekildiler.
Günaydın'ın Kıbrıslı işadamı Asil Nadir'e satışı gibi, Hürriyet'in de ilkin Erol Aksoy'a, ardından hemen Aydın Doğan'a satışı basın dünyasında hayretle karşılandı o zamanlar. Böylece Babıali'de "aile gazeteciliği" dönemi bitmiş, sanayi kuruluşu niteliği, dahası "Holding Gazeteciliği" başlamış oldu.
Yani, gazeteciliğin çok kollu ahtapot olma durumu...
Yaşadık ve gördük, son 50 yılda "Babıali Gazeteciliği" -televizyonun da devreye girmesiyle- çalışma alanında okurlar adına, gazetecilik adına örnek bir hamle, bir çıkış yapamadı.
Okurları gazetelere çekemedi. Okur sayısı, ülke nüfusu artmasına karşın yerinde saydı.
Magazin gazeteciliği...
Seks gıdıklamaları...
Kupon toplama yoluyla gazete satışı...
Ve en kötüsü gazeteciliğin "objektif olma" ahlakiliğini çöplüğe atan "partizan gazetecilik" anlayışının yaygınlaşması...
Bu anlayışa tutsak düşmeye başlayan koca bir medya dünyası...
Sonuç ortada...
Son zamanlarda "Doğan Grubu"na siyasi çevrelerin önerisi/talimatıyla atananların gazetede yazmalarına kızan/öfkelenen ve Hürriyet'i okumayacağımı ilk başta açıklayanlardanım.
Okumadım da...
Ama, "Doğan Grubu"nun bunca çekişmelerden sonra teslim oluşuna üzülenlerin en başında sayıyorum kendimi... Çünkü, Hürriyet'i 10 kuruş ilken okumaya başladım, 1957'de yurt muhabiri oldum. İstanbul'da bir süre gazetecilik öğrenimi gördüm.
Haberlerim nedeniyle Hürriyet'in gerçek gazeteci ağabeylerimce ödüllendirildim.
Şimdi ise Hürriyet satıldı.
Yazık oldu.
***
Türkiye'de nicedir sürdürülen "siyasal algı operasyonu" yaratma olayı Doğan Grubu"nun satışıyla bir çığ gibi büyüyüp üzerimize geleceği aşikar.
Üzülüyorum...
Türk medyasına yazık oluyor. Siyasetçiler medyayı rahat bıraksın.