DESTİNASYON CENNETİ ANADOLU

İçişleri Bakanlığı destekledi, Trabzon Gazeteciler Cemiyet düzenledi. Trabzon’dan 34 gazeteci Türkiye’nin farklı kültürlerini yerinde deneyimledi. Tüm bu illerde gördük ki ortak özellik turizm. Anadolu doğal güzellikleri ile tam bir destinasyon cenneti. Sivas’ın Çifte Minareli Camisi, Kahramanmaraş’ın eşsiz tatları, Hatay’ın Harbiye Şelalesi, Adana’nın Taşköprüsü, Mersin’in Cennet ve Cehennem Obrukları, Nevşehir’in Kapadokyası bunlara sadece birer örnek. Bu değerlere sahip çıkalım, bu güzellikleri yaşatalım.

KOCA BİR ALKIŞ

Dedim ya Anadolu’nun her yanı ayrı güzelliklere sahip. Lakin bu değerleri iyi sergileyebilmek de önemli. Mesela; Hatay’daki Necmi Asfuroğlu Arkeoloji Müzesi namı diğer “Müze Otel” buna bir örnek. Hatay’da 2009 yılında başlanan bir otelin temel kazısı sırasında yapılan sondajda ortaya çıkan Helenistik dönemden İslamiyet dönemine kadar 5 farklı arkeolojik döneme ait kalıntılar bulunur. Adana Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararıyla kazı çalışmaları başlatılır. Bir taraftan değiştirilen otel mimari inşaatı devam ederken, bir taraftan da tarihi eserler bulundukları yerde özenle muhafaza edilip, sergilenmesi için özen gösterilir. Kent tarihinin aydınlatılmasına katkı sunan çalışmalar yaklaşık 9 yılda tamamlanır. Şimdi şehrin ortasında yer alan müzedeki mozaikler, Milattan önce 300 yıllarında Makedonya İmparatoru Büyük İskender’in komutanlarından 1. Selevkos tarafından, babası Antiochus şerefine kurulmuş olan Antiochia’nın ilk kurulduğu döneme kadar uzanıyor. Ve ortaya çıkan müze ile turizme büyük katkı sunuluyor. Bu iradeyi gösterip yerin altını, yerin üstüne taşıyan iradeye koca bir alkış.

BİZ NE YAPTIK TOPRAĞA GÖMDÜK

Hatay’da kazı çalışması sırasında sondajdan çıkan kalıntıların Müze Otel ile sergilendiğini görünce doğal olarak aklıma yaşadığımız şehir Trabzon geldi. Bizde çıkan tarihi kalıntıları düşündüğümde, yeniden üstüne asfalt çekildiğini ve koca koca binalar yapmak için bu tarihi değerlerin hiç edildiğini anımsadım. Üzüldüm, üzüldüm, üzüldüm. Bela okumadım ama okumuş kadar oldum.

iSTiŞARE HALiNDELER 

Tabii ki sadece turizm değildi amaç. Ülkenin diğer illerindeki Gazeteciler Cemiyetleri ile istişare etmek de yol haritasındaydı. Bu vesile ile hem Cemiyetler ile hem de gazeteciler ile diyaloglar kurduk. Ve idrak ettik ki özellikle gazetelerin birlikteliği açısından çok ama çok gerideyiz. Yirminin üzerinde günlük gazete çıkaran il dahi var ancak buralarda gazeteler birbirleri ile birliktelik içerisinde çalışıyor. Türkiye basınının en güçlü şehirlerinden olan Trabzon’da ise günlük beş gazete ortak hareket edemiyor. Bu durum sektöre negatif yansıyor. Birçok il; bunu gerek personel sayısında, gerekse kağıt yüzölçümünde ortak kararla çözmüş ve işi yürütüyor. Biz ise tabiri caizse birbirimizi yemeye devam ediyoruz. Ne acı ki aslında birbirimizi değil sektörü yediğimizi fark edemiyoruz.

ZAMAN FAZLA UZAMASIN

Yer Ankara olunca, bürokrasi ziyaretleri de kaçınılmazdı. Ulaştırma Bakanlığı’nda Bakan Adil Karaismailoğlu’nun misafiri idik. Şehrin malum gündemini bizzat ilk ağızdan öğrenmek için kendisine sorduk... Alınan cevap netti, Trabzon’un ortak değerleri ile görüşülüp yeni havalimanı yapılacak. Ancak bu biraz zaman alacak. Bence de yeni havalimanı şehrin ihtiyacı, umarım kazma vurmak için beklenen zaman fazla uzamaz.

MUAZZAM MERKEZ

Başkent’te bir diğer durak da İçişleri Bakanlığı idi. Tam da ziyaretin gün ağrımasında İzmir’de deprem olunca Bakan Süleyman Soylu ile bir araya gelemedik. Lakin Bakanlık Danışmanları Mazhar Yıldırımhan ve Ali Faik Hacıoğlu ile buluştuk. Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi’nden (GAMER) övgü ile bahsedip ziyaret etmemiz istenilince bu fırsatı değerlendirdik. Ulusal ve yerel düzeyde güvenliğe ilişkin görevleri yürüten kolluk güçlerinin taktik, operatif yeteneklerinin tek bir merkezden kontrol ve koordine edildiğine bizzat şahitlik ettik. Dedikleri kadar varmış ve Türkiye’nin kalbi gerçekten GAMER’de atıyormuş. Bu merkezin oluşmasında emeği geçenleri tebrik etmek gerek. Gerçekten muazzam bir merkez.


 

BİTMEZ BU SAYGI DİNMEZ BU ÖZLEM

Programın son durağı Anıtkabir’di. Ve yine tecrübe ettik ki, hangi şartta ve hangi zamanda olursa olsun Türk milleti Ulu Önder Atatürk’e saygısını göstermek için adeta birbiri ile yarış halinde. Öyle bir duygu, öyle bir özlem ki yıllardır bitmedi, hiç bitmeyecek. Kim ne yapmaya çalışırsa çalışsın bitmez bu saygı, dinmez bu özlem.