Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, 'Piri Reis ve Haritaları' sergisinin açılışında yaptığı konuşmada, 'Denizcilik bir seçenek olarak durmuyor, coğrafyanın emrettiği bir şeydir' diyerek denizciliğin bir seçenek değil bir emir olduğunun altını çiziyor..
Sayın Bakan güzel diyor ama denizcilik bizim yaşantımızda acaba ne kadar seçenek ne kadar bir emir olarak duruyor bunu iyi analiz etmek gerek.
Üç tarafı denizlerle çevrili olan Türkiye, denizlerden azami şekilde faydalanabiliyor mu?
Faydalanamadığımız ortada?
Denizlerden gerekli şekilde faydalanmayı bir kenara bırakın denizden her geçen gün daha uzaklaşıyor, yabancılaşıyoruz adeta..
Denizi nasıl kirlettiğimizi, nasıl yaşanmaz hale getirdiğimizi eskiden sadece Karadeniz’de 40 çeşit olan balık türünü nasıl üçe-beşe indirdiğimizi yazmak bile istemiyorum.
Ne yazsak ne söylesek ne kadar uyarsak boş çünkü..
Çünkü denizler ne yazık ki artık temiz değil..
Mavi bayrak uygulaması yapılan Türkiye’de kaç yer kaldı Allah aşkına..
Trabzon’da kaç yerde denize sağlıklı şekilde girebiliyoruz.
Balıkçılar ne kadar denizden memnun?
“Denizcilikle alabildiğine uğraşmak önümüzde bir seçenek olarak durmuyor, bu bize coğrafyanın emrettiği bir şeydir” diyen Bakan Çelik’e KTÜ’de Balıkçılık ve Denizcilik Bölümünün de kaldırıldığını söylemek isterim.
KTÜ’ye bağlı Sürmene’deki Balıkçılık Teknolojisi mühendislik bölümü, 26 kontenjanına karşın hiç tercih edilmedi. 
Bu yüzden bölüm kapatıldı.. Bu ne yaman çelişki!..
Öğrenciler bile denizden kaçıyor.. Geleceğin mesleği olarak görülmüyor..
Okusam da “nasıl olsa iş bulamayacağım” diyor..
Varın gerisini siz düşünün artık..
Denizcilik noktasında devletin, ilgili kurumların ve en önemlisi toplum olarak bütün fertlerin üzerine düşeni yapması gerek..
Çünkü artık denizlerden gerekli şekilde yararlanmalı ve denizleri kazanmalıyız..
Yerel yönetimlerde denizle barışık yaşama noktasında projeler üretmeli, 7’den 70’e herkes denizin bize verdiği muhteşem nimetlerden faydalanmalı..