DEDEM DE ASKERLİĞİNİ BEDELLİ YAPMIŞ


             
***

Önceleri Yemen giysileriyle Sarıkamış soğuğuna dayanabileceklerini sanmışlar. Yanıldıklarını neden sonra anlamışlar. Üstün Rus kuvvetleri karşısında - tüm olumsuzluklara karşın - dünya tarihinde eşi görülmemiş bir direniş göstermişler.
Öyle ki; Ruslar, donarak şehit olan askerlerimize - bize pusu kurmuş olabilirler düşüncesiyle- günlerce yanaşamamışlar.
Bunlar  yakın tarihimizin acılı gerçekleri o yıllarda orduda, her alayda birer,  " mektupçu" bulunurmuş.
Orduda okuma - yazma oranı o denli düşükmüş ki; gidecek mektupları da, gelen mektupları da görevli "mektupçular" yazarlarmış, okurlarmış.
Rahmetli anne annemden dinlediğim kadarıyla büyük büyük dedemden oniki yıllık askerliği boyunca tek mektup gelmiş. Tarihi bir belge niteliğindeki o mektubu da okutmak Büyükliman yöresinde bir sorun olmuş?...
Uzun kış gecelerinde büyük büyük annemden dedemin öykülerini dinlemeye bayılırdık.
O, hem ağlar, hem de gözyaşı içinde anlatırdı. Anlatmak istemediği akşamlar biz ısrar ederdik. Büyük büyük ninem Rumca'yı çağrıştıran şivesiyle ne güzel anlatırdı: "Bir gün Sarıkamış’ta askerler arasında keskin nişancılık yarşması düzenlenmiş. Büyük büyük dedem ilk mermiyi on ikinden vurmuş. Son dört merminin izine dahi rastlamamışlar.”
Nişan tahtasını iyice inceleyince beş merminin de aynı delikten geçtiğini görmüşler. Ordu komutanı atış birincisi olan dedeme ödül olarak bir çift "çarık" vermiş. Çarık o yıllarda en büyük ödülmüş.
Zira dedemin çorapsız başparmağı yırtık çarıktan çıkıyormuş.
O gün sıcaklık eksi on dercelerde imiş. Rahmetli büyük büyük annemden dinlerken kendimizden geçerdik.   
Dedem Sarıkamış dağlarında, sevgili yeğenim Mardin kırsalında şehit oldu. Bu sülalece övünelecek bir durum değil. Zira Karadeniz bölgesinde her sülalede mutlaka bir kaç şehit vardır. Onun için bizler, Türkiye'nin çimentosu Karadeniz'dir diyoruz.
Onun için bu kutsal topraklarda "Bedelli" öyküleri bizleri rahatsız ediyor.
Çünkü biz gerçek bedeli defalarca ödemişlerin torunlarıyız.
Parayı değil canını verenlerin neslindeniz. Sonra Türk milletinin öteden beri genlerinde olan asker millet kimiliğini temizleyecek bu maddi hamle gerekçesi ne olursa olsun bize yakışmadı diye düşünüyorum.
Bu çağın para dilinin konuştuğu bir iklimde..
Dedemin yırtık çarığından çıkan başparmağını defalarca öpmek isterdim.
O parmak bana özgürlük kazandıran bayrak direği gibidir...