Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çevrimiçi katıldığı G20 Liderler Zirvesi'nde G20 liderlerine hitap etti. Hindistan’da yaşanan tünel kazası nedeniyle üzüntüsünü ifade eden Erdoğan, "Son zirvemiz G20’nin küresel meselelerdeki öncü rolünü bir kez daha teyit etti. Bizim de güçlü destek verdiğimiz Afrika Birliği’nin daimi üyeliğe kabulü ile G20 nüfus alanı daha da arttı” dedi.
Kutsal kitapları hedef alan saldırıların da G20 bildirgesinde kınanmasını son derece isabetli bulduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Yeni Delhi sonrasında takibini yapacağımız unsurlardan biri de çok taraflı kalkınma bankalarının geliştirilmesiydi. Küresel büyüme, finansman koşullarındaki daralma, jeopolitik gerilimler, uluslararası ticarette artan korumacı eğilimler, iklim değişikliği ve çevre sorunları gibi bir dizi faktörün etkisiyle yavaşlamaya başlamıştır” diye konuştu.
Kalkınmanın temel unsurlarından bir diğerinin toplumun tüm bireylerinin bu mücadelenin parçası haline getirilmesi olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bu anlayışla bildiğiniz gibi 2015 dönem başkanlığımız sırasında kadın 20 grubunun kurulmasına liderlik ettik. Yeni tesis ettiğimiz kadının güçlendirilmesi çalışma grubuyla Antalya’da attığımız bu adımı daha da güçlendirmiş oluyoruz. Yeni Delhi Zirvesi'nden bu yana G20 ülkeleri olarak karşılaştığımız sınamalara sürekli yenileri ekleniyor” diye konuştu.
“Nükleer bomba tehdidinde bulunacak kadar kontrolünü kaybetti”
Ukrayna’daki savaş devam ederken, 7 Ekim’de bir başka krize uyanıldığını ifade den Erdoğan, “Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan trajedi artık insanlığın tahammül sınırlarını aşmıştır. 2 gün önce 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü'ydü. 7 bine yakın masum Filistinli çocuk maalesef bugünü göremedi. Çünkü İsrail yönetimi bu çocuklarla birlikte 14 bin sivilin en temel hakkı olan yaşama hakkını onların elinden aldı. Filistinlileri kendi yurtlarından göçe zorladı. Ölümden kaçmak için son bir umutla sığındıkları hastaneleri, okulları, kampları, ibadethaneleri, kiliseleri acımasızca bombaladı. Bugüne kadar varlığını inkar ettikleri nükleer bomba tehdidinde bulunacak kadar kontrolünü kaybetti” dedi.
“Biz hiçbir şekilde sivillere yönelik eylemleri mazur ve meşru görmüyoruz”
Elini vicdanına koyan herkesin bu yaşananların hiçbirini kendini savunma hakkıyla açıklayamayacağını kaydeden Erdoğan, şunları söyledi:
”Burada açıkça savaş suçu ve insanlığa karşı suç işlenmektedir. Bunları yapanlar insanlığın vicdanıyla birlikte uluslararası hukuk önünde muhakkak hesap vermelidir. Biz hiçbir şekilde sivillere yönelik eylemleri mazur ve meşru görmüyoruz. Buradaki tüm liderleri, İsrailli, Filistinli, Yahudi, Müslüman, Hristiyan diye ayırmadan sivil ölümlerine karşı aynı tepkiyi vermeye davet ediyorum.”
Dört günlük insani fasıla ilanı ve sınırlı sayıda da olsa rehine ve tutukluların takası konusunda mutabakata varılmasının olumlu bir gelişme olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bu adımın önceliğimiz olan ve bir an evvel tesis edilmesini beklediğimiz kalıcı ateşkese ve barışa vesile olmasını temenni ediyorum. Son olaylarla birlikte 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan İsrail ile yan yana, barış içinde yaşayacak bağımsız bir Filistin Devleti'nin kurulmasının ehemmiyetini hep birlikte tekrar gördük” şeklinde konuştu.
G20 liderlerine çağrıda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Sizleri bu kapsamda iki devletli çözümün tesisi için de inisiyatif almaya çağırıyorum. Biz Türkiye olarak garantörlük dahil kurulacak yeni güvenlik mimarisinde başka ülkelerle birlikte sorumluluk üstlenmeye hazırız. Bölgeye yönelik insani yardımlarımızı da devam ettiriyoruz. Bugüne kadar Mısırlı kardeşlerimizle iş birliği içinde 11 uçak ve bir sivil gemi dolusu 666 bin ton yardım malzemesini El Ariş'e sevk ettik. Kanser hastaları ve çocuklar başta olmak üzere yaralıların Türkiye'ye intikalini sağlayarak tedavilerini devam ettiriyoruz. Siz dostlarımı insani ve tıbbi yardımların kesintisiz temini ve Gazze'ye ulaştırılması konusunda da gereken adımları atmaya davet ediyorum” dedi.