ÇOCUKLARDA TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI

Merhaba bir önceki yazımızda, “Öfke Bozuklukları”ndan bahsetmiştik. Bu yazımızda ise “Çocuklarda Davranış Bozuklukları” serimizin ikinci konusu olan “Çocuklarda Teknoloji Bağımlılığı”nı inceleyeceğiz. Keyifli okumalar...

TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI NEDİR?

Teknoloji bağımlılığı, başta sosyal medya ve oyun gibi uygulamalarda takıntılı bir şekilde vakit geçirme ve buna bağlı olarak kişinin kendini sosyal hayattan soyutlaması ve izole olmasıdır.


TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞININ NEDENLERİ NELERDİR?

1) Çocuğun ekranı bırakamaması ve geç saatlere kadar bu eylemi sürdürmesi.

2) Çocuğun uykuya dalamaması; uykuya karşı ve oyun oynamak için direnmesi.

3) Çevresel faktörler.

4) Çocukta kaygı bozukluğu ya da depresyon gibi durumların olması.

5) Zihinsel sağlık sorunları.

6) Genetik faktörler.

7) Çocuğun sorunlarından kaçmak için sığınak olarak görülmesi.

8) Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB).

9) Öğrenme bozuklukları.

10) Anne baba arasında iletişim bozuklukları ve çocuğun ortamdan uzaklaşma isteği.

11) Çocuğun yeterli ilgi ve sevgiyi görememesi.

12) Anne babanın çocuğunu başından savması.

13) Ebeveynlerin bilinçsiz olması.

14) Çocukla kaliteli vakit geçirmek istememe, kolay yoldan çocuğu oyalayıp kendi hayatına devam etme.

15) Çocuğun gelişimini, ona zarar veren durumları önemsememe, çocuğu birey olarak görmeme.

16) Umursamaz aile yapısı.


TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI BELİRTİLERİ

1) Geçirilen zamanın günden güne artması ve ekrandan uzaklaşmaya tahammül edememe, rahatsız olma, kendini eksik hissetme.

2) Geçirilen vakit nedeniyle günlük rutinleri (ödev, okula gitme, yemek yeme gibi) devam ettirmede zorluk çekme.

3) Gerçek hayattaki sosyal etkileşimlerin azalması.

4) Çocuğun sosyal çevresinin de internet kullanım durumuna yönelik farkındalığı ve bunu dile getirmesi.

5) Her problemli durumda kaçış olarak ekran karşısına geçme.

6) Bilgisayar, telefon, tablet gibi cihazları kullanmayı alışkanlık hâline getirme ve ilerleyen yaşlarda duruş bozuklukları ve ağrılı süreçlerin başlaması.

7) İnternet bağımlılığı nedeni ile arkadaş ilişkileri kuramama, sürdürememe, eve gelen çocuklarla konuşmama, oynamak istememe.

8) Ailenin dışarı çıkma, alışveriş gibi beraber yapılan etkinliklere dair tekliflere hayır deme.

9) Göz sorunları; sulanma, kızarma, kaşıntı, göz derecesinde ilerleme.

10) İletişime kapalı olabilme.

11) Akademik başarısızlık.

TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI OLMAMASI İÇİN YAPMALIYIZ?

1) 3 yaşına kadar asla telefon, tablet, bilgisayar gibi cihazların çocuğun kullanımına izin verilmemesi ve ailenin de bu cihazları mecbur kalmadıkça kullanmaması gerekir.

2) Olabildiğince çocukla vakit geçirmeli, ona sevgimizi, ilgimizi hissettirmeli, onunla oyun oynamalıyız.

3) Aileler kendilerine göre bir program yapıp internet kullanımı için çocuktan uzak, mümkünse onun görmediği, yanlarında olmadığı saatler belirlenmelidir.

4) Alternatif aktiviteler bulunması ve uygulanması gerekir. Bunun için kişisel hobiler (resim, müzik, spor, satranç gibi) etkinlikleri hem aile için eğlenceli hem de çocuk için rol model olacaktır.

5) Çocuğu mümkün olduğunca doğaya, ev dışına çıkarmalı onun sevdiği büyükleri (anane, dede, teyze gibi) kişilerle beraber olmasını sağlamalı ve ona sevgi, güven veren kişilerle olmasına fırsat vermeliyiz.

UZMAN ÖNERİSİ OLARAK

Zamanın en büyük problemlerinden olan “Teknoloji Bağımlılığı” için ailenin davranışlarına dikkat etmesi, çocuğu özendirici davranışlardan şiddetle kaçınması gerekir. Artık sokaklarda güvenli alan ve kişiler olmadığı için çocukların yeni nesil zamana adapte olup çocukluklarını yaşaması eskiye göre de daha zor olduğundan, var olan bütün olumlu durumlar kullanılmalı ve çocuk “Çocukluk Çağı”nı en verimli şekilde geçirmelidir.

Bu süreçlerde çocuğa tablet, telefon gibi yaşının üzerinde cihaz kullanımına izin verilmesi sanıldığı üzere “Özgüven” kazandırmaz, aksine çocuğunuzun bütün hayatına dinamit koyar ve her an patlamaya hazır bir bombanın ebeveyni olursunuz.

Yaşama sevinci ve özgürlük için en güzel kanat “anne baba sevgisi”dir ve hiçbir sanal âlem ya da ekran bu duyguları vermeye muktedir değildir.

Bir sonraki yazımız “Çocuklarda Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu”nda (DEHB) görüşmek üzere… Sağlıklı günler dileriz...