Cumhuriyet Halk Partisi’nde sert esen rüzgârlar aralıksız devam ediyor. Değişim isteyen taban, değişim istemeyen koltukla savaşıyor. 6-7-8 dönemdir parti yönetiminde olan yöneticiler kılı kırk yaran planların peşinde. Peki, değişim sadece genel merkezi mi kapsayacak?
Trabzon Cumhuriyet Halk Partisi’nde 2000 yılı öncesinde kalan ve partililerin parti büyüğü olarak lanse ettiği oligarşik bir grup Trabzon örgütü sırtında her daim bir kambur yarattı. “40 yıllık CHP’liyiz.” Mottosu tutturan bu oligarşik grubun en büyük özelliği ise Trabzon sokaklarından bihaber olması. CHP’ye katılıp siyaset yapmak isteyenleri geri iten, CHP içinde aktif rol üstlenmeye çalışan gençleri, “Gençler bizim geleceğimiz.” yalanıyla siyaset dışına iten bir grup. Aynı zamanda bu grubun etkisinde kalan, etkisinden yararlanmak isteyen müritler ise, “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın.” özdeyişiyle Trabzon Cumhuriyet Halk Partisi örgütünü bugünlere kadar getirdiler.
Farklı görüşler, farklı dokunuşlar, dinamik ve etkili gençler oligarşik grubun otoritesini bozacağından Trabzon’da delege yapısı hiçbir vakit değişemedi. Genel merkez ile paralel işleyen bu oligarşi kurultay delegeliğine kadar uzanıp, merkez politbüroya hizmette eksiklik etmiyor. Bu sistem belli dönemlerde kesintiye uğradı. Hatırlayanlar 2004 yerel seçimlerinde Volkan Canalioğlu’nun adaylık sürecini iyi bilirler. Belediye başkanlığı adaylığını açıklamak için parti binasına sokulmak istenmeyen Volkan Canalioğlu, 2015 yılında Cumhuriyet Halk Partisinin geleneklerinde asla olmayan işgal politikasıyla siyasetten uzaklaştırılmaya çalışıldı.
Volkan Canalioğlu örneği Trabzon CHP siyaseti için çok önemlidir. Oy artışıyla yerel seçim kaybeden Canalioğlu, parti içi siyasi saldırılara maruz kaldı. Genel başkan yardımcılığına kadar ilerleyen, 2 dönem parti tabanından aldığı oyla ilk 5 sıraya yerleşip Parti Meclisi üyeliği yapan Canalioğlu, oligarşik grubun beğenisini kazanamadı. Trabzon kentinde oy karşılığı olan Canalioğlu, yalan siyaseti ve merkez politbüronun çabalarıyla parti dışı bırakıldı. Uğradığı haksızlıklar sonucu 2015 yılında siyasete ara veren Canalioğlu, genel merkez veya genel başkan hakkında tek bir cümle kurmazken; genel başkan olmak isteyen, genel başkanı yalancılıkla suçlayan, genel başkanı devirmek isteyen siyasetçiler aktif siyaset yaptı. Bu siyasetçilerin ortak özelliği ise oligarşik topluluktan aldığı destek!
Cumhuriyetimizin 100. yılında Cumhuriyet Halk Partisi artık bir yol ayrımında. Değişim istiyor! Bu değişim sadece politbüro ile bitmemeli. Örgütlerde oluşan oligarşik topluluklarda saf dışı bırakılmalı. Ezcümle; Cumhuriyet Halk Partisi fabrika ayarlarına değil, günümüzün gerektirdiği çağdaş bir ayara getirilmeli. Mustafa Kemal Atatürk’ün arkasına sığınıp, “Küçük olsun benim olsun.” anlayışı bitirilmeli. Ben eminim ki Sarı Paşa da bugün böyle yapardı…
TEMA PARK
Kurban Bayramı’nı bitirdik ama kurban pazarı seçimi ile ilgili bir hayli konuştuk. Bu konuya girmeden devam edeceğim. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Murat Zorluoğlu, Gülcemal dolgu alanını kucağında buldu. Ganita ile işe başladı ancak dolgu alanına bir türlü ulaşamadı. Geçtiğimiz dönemlerde Gülcamal alanı çok soruldu kendisine. Bir açıklamasında TEMA park yapılacağından bahsetti. Bu açıklama halen güç kazanamadı. Belki fazla dillendirmediğindendir. Ancak Gülcemal dolgu alanı bir dönem Moloz çöp alanı gibi kentin sırtında kambur olarak duruyor. Çözüm istiyor! Alan için çeşitli fikirler ve projeler önümüzdeki aylarda gündeme gelecek mi bilmiyorum ama Zorluoğlu 2024 Mart ayında aday olacak ise proje kitapçığında mutlak yer bulacaktır. Umudum gelebilecek baskılara karşı alanın TEMA park fikrinde sabit tutulmasıdır. Trabzonlu bunu hak ediyor. Trabzon turizmi bunu hak ediyor.
AYŞE SULA KÖSEOĞLU RÜZGÂRI!
Sadece benim dikkatimi mi çekiyor bilmiyorum ama AK Parti’de oluşan her etkinlikte eski Milletvekili Ayşe Sula Köseoğlu hep önde. Bakan değişimi olacak alkışlayan Köseoğlu, açılış yapılacak gülerek el sallayan Köseoğlu, karşılama yapılacak karşınızda Köseoğlu. Kadın siyasetçi böyle olur işte. Her yerde, her daim, hep hazır. Görev beklenmez, görev alınır! Reklamın da iyisi kötüsü olmaz…
TEŞEKKÜR
Trabzonlu bir ailemizin İstanbul’da tedavi gören çocuğuna acil kan ihtiyacı oldu. Sosyal medya hesaplarımızdan bir sonuç alamayınca, Büyükşehir Belediyesi basın danışmanlarından meslektaşımız Kemal Bektaş’ı aradım. Sağ olsun hemen ilgilendi ve Murat Zorluoğlu Bey’e durumu iletti. Zorluoğlu, hasta yakınlarına ulaştı ve İstanbul’da yaşayan Trabzonlu aileye sahip çıktı. Boşuna demiyoruz, “Bize Her Yer Trabzon.” Teşekkürler Başkan…