2025 BÜTÇESİNDE TARIM VE GIDADAN TASARRUF YAPILMAMALIDIR
Pehlevan, 2006’da kabul edilen 5488 sayılı Tarım Kanunu’na rağmen, her yıl bütçede tarıma ayrılan payın %1’in altında kaldığını belirtti. 2025 yılı bütçesinde de tarıma ayrılan 438 milyar TL’nin, çiftçilerin üretime devam edebilmesi için yeterli olmayacağına dikkat çekerek, bu durumu “Çiftçi üretimden çıkacak, arazisini ipotek verecek, ödeyemeyince arazisi yabancı ellere gidecek” şeklinde tanımladı.
Gıda hakkının, temel insan haklarından biri olduğunu hatırlatan Pehlevan, dünyada ve Türkiye’de açlık ve gıda güvensizliğinin büyüdüğünü, neoliberal ekonomi ve tarım politikalarının bu sorunun temel sebepleri olduğunu vurguladı. “Gıda güvencesi sağlanamadığı bir dünyada, adil ve demokratik bir düzen mümkün değildir,” diyen Pehlevan, gıda fiyatlarının dünya genelinde düşerken Türkiye’de artmaya devam ettiğine ve tarımsal girdilerde dışa bağımlılığın büyük bir sorun teşkil ettiğine dikkat çekti.
TÜKETİCİ SAĞLIKLI GIDADAN MAHRUM
Tarımsal üretimin büyük ölçüde doğa koşullarına bağlı olduğunu belirten Pehlevan, iklim değişikliğinin etkilerinin her geçen yıl daha fazla hissedildiğini söyledi. Ayrıca, pazarlama ve tedarik zincirindeki sorunları, güçlü üretici ve tüketici kooperatiflerinin eksikliğine bağladı. Zincir marketlerin tekelci yapısının ve Hal Yasası tartışmalarının üreticiyi düşük fiyata mal satmaya, tüketiciyi ise sağlıklı ve uygun fiyatla gıda almaktan mahrum bırakmaya devam ettiğini ifade etti.
Pehlivan, ülkemizde gıda üretim ve denetim süreçlerinde yaşanan sorunların çözülmesi gerektiğini, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın tüm gıda işletmelerini denetim altına alarak, daha sıkı kontrollerin yapılması gerektiğini belirtti. Ayrıca, İş Sağlığı ve Güvenliği yasalarının uygulanmasının hayati önem taşıdığını ifade etti. Gıda hakkının temeli olan çocukların okul yemeklerine ve temiz suya erişiminin sosyal devletin asli görevlerinden olduğunu vurguladı. Çocukların sağlıklı beslenmesinin eğitimdeki başarılarını artırdığına dikkat çekti.
Pehlivan, son olarak, kamucu tarım ve gıda politikalarının savunulması gerektiğini, bu politikaların uygulanmasıyla Türkiye’nin tarım ve gıda krizinden kurtulabileceğini söyledi. TMMOB olarak bilimden, üretimden, emekten ve kamu yararından yana duracaklarını belirterek, açlığın ve yoksulluğun sona erdiği bir ülke ve dünya için mücadele edeceklerini ifade etti.