BUSENAZ SÜRMENELİ

Busenaz Sürmeneli, 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları'nda birincilik kürsüsüne çıkarak Bayrağımızı olması gereken en üst noktada dalgalandırdın ve İstiklal Marşımızı okutarak bütün ülkeyi gururlandırdın. Trabzonlu olman ise bize ilave bir sevinç ve gurur verdi. Hemşerilerinin bu sevinci Trabzon’da seni omuzlarda karşılayarak ve bağrına basarak göstermişti. O günden bugüne ne yaşandı bilmiyorum. Ama ne yaşanırsa yaşansın memleketin Trabzon’un, Trabzonspor Kulübü’nün değerlerini hiçe sayan “Dünyanın en büyük spor kulübü Fenerbahçe’deyim” gibi talihsiz bir açıklamayı yapmanın bahanesi olamaz. Şimdi yarın neler olacak ve bir kere ipleri kaptırdığın için neler yapmak zorunda kalacaksın ve biz senden neler beklerdik biliyor musun?

-Fenerbahçe müzesine getirileceksin ve 2010-2011 şampiyonu Fenerbahçe der misin diyecekler. Sen de bugün gibi memleketinin değerlerini hiçe sayıp diyeceksin.

Fakat bu şehir senden “2010-2011 şampiyonu Tertemiz Trabzonspor’dur” demeni beklerdi.

-1995-1996 kupasının önünde poz verdirileceksin. Aygün’ün kafasına gerçekten tas gelmişiydi yoksa memleketim Trabzon`u germek maçı sahadan başka noktalara çekmek için manipülasyon yapıp salçamı sürmüştünüz diye sormayacaksın.

Fakat bu şehir senden “bu maç yüzünden Trabzon’da üzüntüden intihar eden 2 hemşerimin anısına yapamam” demeni beklerdi.

-2004-2005 kupasının önünde poz verdirileceksin. Ama Cem Papila’nın bu kupada bir katkısı var mıdır diyemeyeceksin. 

Fakat bu şehir senden “bu maç yüzünden benim memleketimde 100 binlerce insan yürüyüş yapmış ve şampiyonluk elimizden alinmiş” demeni beklerdi.

Herkesin gönlünde taht kurmuş Stadyumun önünde duran Dozer Cemil’in (Cemil Usta) anıtı çok iyi bir sol bek olduğundan dolayı mı oradadır?  Yoksa memleketinin değerlerini kendi çıkarlarının önünde tuttuğunu “Ben Trabzonspor Kaptan’ıyım başka kaptanların arkasında sahaya çıkmam” sözleri ile paraya ve şöhrete karşı gerçek bir Trabzonlu gibi dik durarak kazandığı sosyal sermayeden dolayı mıdır? 

Trabzonspor Kulübümüzün unutulmaz değerlerinden Ahmet Suat Özyazıcı’yı vefatının 1. yılında saygı ve rahmetle anıyorum.