Ne büyük tarihî bir söz değil mi?Çünkü:Ebediliğe tam inanmış..O’nun yaşadığı çağda (M.Ö.) Hz.İbrahimin Tevhîd Dininin kalıntıları hüküm sürüyordu.Türkler bugünkü manada müslüman değillerdi.Babası Trabzon kalelerini tamamlayan TEOMAN’dır. (Trabzon’daki Dede Korkut destanlarında ve Çincede ”TUMAN” diye geçer.Oğuz Hanın diğer bir adı da Mete’dir.Doğunca anasının memesindeki sütü emmemiş;birkaç gün böyle geçince anası üzülmüş,çocuk ölecek diye telâşa kapılmış..Bir gece bir rüya görmüş: bebek Oğuz Han, anasına diyor ki:”ANA ! SEN YÜCE ALLAHA ŞEKSİZ ŞÜPHESİZ İNANMADIKÇA BEN SENİN SÜTÜNÜ EMMEM”.Bu rüyadan uyanan anası hemen o devirdeki Tevhîd Dinine göre, kutsal eski kitaplara göre Müslüman olur. Yüce Allaha teslim olur. Bu defa bebek ananın sütünü emer. İşte bu muhteşem ve müstesna sözü O Oğuz Han bütün Müslüman Türklerin önderi olarak söyledi.
Bu nedenle Trabzonlular Batum’dan Kastamonu’ya kadar olan eski Trabzon’u başarıyla yöneten valilerini çok sevmiş; vefat edince de hepsini de cami avlularına defnetmişlerdir. Adeta dinî bağırlarına, kalplerine gömmüşlerdir. İşte bu haftaki Tarihin Aynası köşemizde bu valilerimizin kabirlerini bilhassa yeni nesillere tanıtacağız. Çünkü: Trabzon tarih –kültür-sanat ve coğrafyasına çok önem veren SONNOKTA gazetemiz benden bu çeşit çok önemli bilgileri okuyucularımızla paylaşmamı istemektedir. Yeni nesiller bunları öğrenirse bir daha gelecekte bu yanlışları ve kötülükleri yapmazlar. Devlet adamı örnek valilerine hakkıyla sahip çıkarlar. Sahip çıktıkları yöneticiler de daha kaliteli olurlar.
Trabzon tarihinde fetihten beri çok önemli görevler yapan valilerimizin sayısı bugünkü valimiz Yücel YAVUZ’a kadar 328’dir. Bunların 41 adedi Cumhuriyet dönemi Trabzon Valimizdir.1985 yılında bilinen sayıları 125 idi. Biz araştırmacılar diğer arkadaşlarımızla bu valilerimizi araştıra resmî kitaplarını yayınladık. Meğer Trabzon valilerimizin sayıları 328’den de daha fazla. Şimdilik bilinen bu kadarla yetindik. Bu valilerimizin tamamının adı Trabzon Valiliği’nde resmî bir köşe yapılarak oraya yazılmalıdır. Cumhuriyet dönemindekilerin hepsinin fotoğrafı mevcuttur. Osmanlı dönemindekilerin hepsinin fotoğrafı yoktur. Bir kısmının çizgi resimleri mevcuttur. Bu valilerimizin hepsinin yaptıkları hizmetler cüzi olarak da bilinse tarih kitaplarında mevcuttur. Kimi tarihî eserler bırakmıştır. Kimi Trabzon’u düşmana karşı savunmuştur. Kimi adam yetiştirmiştir. Kimi Trabzon’u dünyaya tanıtmıştır. Kiminin adı da Trabzon’un mahallelerine verilmiştir vesaire. Meselâ: Hızır bey-İskender Paşa-Hacı Kasım-Erdoğdu bey. Konumuz bu değil. Bu haftaki konumuza göre Trabzon’da metfun olan valilerimiz tarih sırasına göre şunlardır:
1-İskender Paşa: Yavuz ve Kanuni’nin en büyük valisidir. Dört defa Trabzon’da valilik yapmıştır.(1512-1513-;1518-1520;1521-1523;1524-1533) Bugün Trabzon’da soyundan gelen İskenderoğulları bir Dernek de kurmuşlardır. Kabri bugünkü İskender Paşa Camiinin Güney batısında minarenin yanındadır. Hocası da bu caminin temelini İskender Paşayla atan ve Pazarkapı’da Camisi hala duran Hoca Halil’dir. Ne yazık ki; 1937’de Osmanlı düşmanı Trabzon Valisi ve de Umûmî müfettiş Tahsin Uzer buradan kaldırttı. Yakınları Onun kemiklerini ve sandukasını bugünkü Valilik Güneyindeki Hamza Paşa(Küçük İmaret-2.Gülbahar Hatun) Kabristanına naklettiler. Fakat yol genişletilmesi nedeniyle oradan da kaldırılmış, ne olduğu Trabzon’daki birçok olay gibi meçhul kalmıştır. Fakat yabancıların çizdiği kartpostallardaki resimlerde kabri İskender Paşanın yanında görülmektedir.
2- Emir Mehmet: 1523-1524.Sancak devirlerinde valilere Emîr(emreden, büyük yönetici) de denilmiştir. Meselâ Hz.Ömere “Emîru’l Mü’mînîn=Mü’minlerin emîri, hükümdarı” denilmiştir. Halife misâli çok önemli vali. Emîroğulları bunun sülâlesidir. Kabri Trabzon Lise karşısında, Türbenin içindedir.” Osman Baba” isimli bir veli ile yan yanadır. Bu velinin de bugün Trabzon’da sülâlesi vardır. Burada da Türbenin yanında bir cami vardır. Adı Hatuncuk camiidir.
3-Murat Hanlı Ali Paşa: 1607 Akkoyunlu Türkmenidir. Kuyucu Murat tarafından şehit edilmiştir. Bugün Trabzon’da kalabalık nesli vardır. KTÜ emeklisi, çok sayıda kaliteli sanat ehli öğrenci yetiştiren büyük üstâd ressam Ceyhan Murathanoğlu bu akrabalarındandır. Kabri Değirmendere’de diğer devlet adamı akrabalarıyla beraberdir. Osmanlıca mezar kitabeleri vardır.
4- Sarı Abdullah Paşa: 1788-1791 Tavanlı Camii yanındaki Kabristanda batı köşesinde yol kenarındadır. Dev bir tarihî kitâbesi vardır. Kitâbelerindeki yazıları sayfamızın darlığı nedeniyle ayrıntılara girmedik. Trabzon’da yayınlanmış kitaplarda mevcuttur. Mezar kitabesindeki sadece Hz. Süleyman’ın veziri gibi bir vali olduğu belirtilmesi bile yeter. Hem de Hacı idi. Bazı kaylarda Beylerbeyi olduğu da kayda geçmiştir.
5- Hazinedârzade Osman Paşa: 1827-1842. Trabzon İpek yolu ve Esnaf yolu üzerindeki Çarşı mahallesindeki Çarşı camiini Trabzon esnafının dürüstlüğüne ödül olarak 1842 yılında yapmıştır. Aslen Trabzon’un eski kazası olan Orduludur. Kabri sonradan yine 1937’de Mustafa kemal Atatürk hasta iken Tahsin Uzer tarafından söktürülerek 1932’de kurulan Sülüklü-Değirmendere Asrî şehir kabristanına nakledilmiştir. Eşi Gülizâr Hanım da yanındadır. Mezar taşında şöyle yazar:”Nakşibendî tarikatındanım. Trabzon’da güzel şeyler yaptık. Fakat yine de Cenâb-ı Allaha boş dönüyorum.” Peki bu valimiz eli boş dönüyorsa bizim halimiz ne olacak? Çarşı caminin giriş kubbesinde O’nun için: “Hz. Osman gibi bir adamdı” mealinde yazı vardır. Diğer hizmetleri Valilik yayını olan Trabzon Valileri kitaplarında anlatılmıştır.
6- Filibelizâde Mustafa Âsım Mehmet(Muhammed)Paşa: 1872-1874.İkinci defa.1883. Üçüncü defa:1886-1887. Kısaca Âsım Paşa diye tanınır. Bu Osmanlı dönemi Trabzon Valimizin kabri de Gülbahar Hatun Mahallesinde bahçesinde iken Atapark bahanesiyle yine Tahsin Uzer tarafından 1937’de yıkılarak yok edilmiştir.
Türbesi bulunamadı
7- Yusuf Ziya Paşa: 1878-1879 ikinci defa 1880. Bazı tarihlerde 1798, 2.defa 1801-1807 kayıtlarına da rastladık. Bu bir karışıklık olsa gerek. Veya iki Yusuf Ziya Paşa olabilir. Benim tespitlerime göre Atapark’ta türbesi olan bu valimizi; “Sadr-ı Esbâk” lakaplı Gürcü kör Yusuf Ziyaeddin Paşa ile karıştıranlar var. Eski tarihlerde yaşayan kör lakaplı olandır. Sonraki valimiz ise II. Sultan Abdu’l-Hamit devri Trabzon valisi olduğu albüme göre kesindir. Gülbahar Hatun Kabristanında (bugünkü Atapark’ta) çok güzel bir türbesi vardı. 2.Abdu’l Hamit Han Albümünde mevcuttur. Osmanlı düşmanı Trabzon bölge valisi ve umûmî müfettiş Tahsin Uzer tarafından 1937’de yıktırılmıştır. Vali valinin mezarını yıkar mı? Osmanlı düşmanları yıktılar işte.
9-Şâtırzâde Osman Paşa: Vefatı 1839.Seyyid Osman Paşa diye de bilinir.1809 yılında Trabzon valiliği yapmıştır. Kabri Boztepededir. Benim 19-11-2001 tarihinde Pazartesi günü yaptığım araştırmaya göre Boztepe Kabristanında Ahi Evren Camiinin Güney doğusunda orta bölümde dev bir âbide Osmanlıca mezar kitabesi vardır. İlgili ve yetkililere kaldırılmasını ve yerine dikilmesini hatırlatmıştım. Dikildi mi bilmiyorum. İşte bu Osmanlı Valimizin Seyyid denilecek kadar itibarlı olmasına rağmen yerdeki mezar taşı. Bunların durumundan Trabzon Belediyesi mezarlıklar Müdürlüğü yeni bilgiler verebilir.
8- Kadri Paşa: 1892- 1895 İkinci defa: 1896-1902. Ölüm tarihini 1900 olarak yazan kaynaklar da var. Asıl adı Muhammed Kadri beyefendi diye anılır. Çok ciddî bir vali olduğu için düzeltmeye çalıştığı eski bazı Trabzon berduşları O’na “Deli Kadri Paşa” lakabı eklemişlerdir. Yanına çağırdığı huzur bozuculara nasihatten sonra “evladım sırtını dön” der, sırtına tebeşirle” Eşşek” yazıp bizzat kendisi dışarı kovarmış. Bazı hatıratlarda En sert Padişahlardan Sultan Abdu’l Hamîd Hanın en sert valisi olduğu için Padişah kendisine:”Kadri. Para lâzım. Trabzon vergilerini topla. Çabuk yolla “ diye telgraf çektiğinde Padişahın telgrafına: “Padişahım Para dediğin bok (af buyurunuz) Trabzonda yok” diye bir telgraf çekerek cevap verdiğine de bazı kitaplarda rastladık. Haçkalı Hoca ile ilgili de bazı hatıraları anlatılır. Bunun kabri de bugünkü Gülbahar Hatun camisinin batı tarafında iken yine Osmanlı Valileri düşmanı Tahsin Uzer tarafından 1937’de yıktırılmıştır. Haçkalı Hoca bu yıkımlara karşı çıkarak Tahsin Uzer’in sonunun çok kötü olacağını yüzüne söylemiştir. Fakat Tahsin Uzer en son olarak Gülbahar Hatunun kabrine işçilere kazma vurdurmak emrini vermiş; işçiler O’nu dinlememiş. Kendisini alıp külünk kazmasını vurunca kendine felç gelmiştir.1930’dan beri Trabzon Belediyesinde çalışan, Mustafa Kemal Atatürke belediyede kahve ikram eden rahmetli Şevket Çulha Ağabeyin anlattıklarına göre Tahsin Uzer felçli olarak önce Samsuna, sonra Ankara’ya, sonra İstanbul’a, daha sonra da Paris’e kaldırılmış fakat hiçbir doktor O’nu kurtaramamıştır. Sizler de araştırınız bakınız. Gerçekten Tahsin Uzer Paris’te bu yüzden felçli ölmüştür. Kadri Paşa bugün Trabzon’da Belediye Meydanında ve Çömlekçide hayatta olan Çınar (Kavlağan) ağaçlarını diktiren validir. Daha çok vardı. Sonraki belediyeciler kestirdiler. Değirmendere terminali önündeki de yol genişlemesinde yok edilmiştir. Kadri Paşanın kabri de Tahsin Uzer tarafından yıktırılarak yok edilmiştir. İşte tarihî bir fotoğrafı.
Şevket Çulhanın anlattıına göre türbesinin kırmızı tuğlaları ozaman boş olan bugünkü müftülük Kur’ân Kursu yerindeki kilise binasına çocukları ve akrabaları tarafından taşınmış.Orada epey bir zaman saklandıktan sonra alınıp başka taraflara götürülmüştür.Bu türbe taşlarının durumu da meçhul kalmıştır.Yakınları bulunsa öğrenilebilir.
Biz bunların araştırmalarını 18 sene beş Belediye Başkanımıza Kültür Araştırma Kurulu sekreterliği yaptığımız zaman çok titiz yapmış; üç cilt halinde Trabzon valisi Sn. Enver Hızlan beye; beş Cilt halinde de Belediye Başkanı Âsım Aykan beye müstesna müdür Sn. Selim Çelenk vasıtasıyla yayınlatmıştık. Kitapların asıl yazarı ise Filolog araştırmacı Murat Yüksel Bey idi. En yakın arkadaşı olarak da bunlara şâhit oldum. Trabzonlu olarak ben de araştırdım, inceledim. Murat beyi de bu işe ben Trabzonlu olarak teşvik ettim. Zira, Trabzon’a geldiği zaman tek kitabı Çukurova kitâbeleri vardı. İkincisi bunlar oldu. Trabzon’da Türk İslâm Eserleri ve Kitâbeler. İşte sülüklüde mezarlıklar Müdürü Sadullah Aksoy beyle 1995’li yıllarda kırılmış mezar kitabeleriyle ilgili bir incelememizden bir hâtıramız.
Bu Osmanlı dönemi Trabzon Valilerinin hepsi büyük işler yapmış adamlar idiler. O yıllarda Trabzon’a hiç kaymakam vali verilmezdi. Zira Trabzon Uluslar arası bir şehirdi. Bu nedenle büyük rütbeleri Trabzon Valiliği yıllıklarında halâ mevcuttu. Meselâ: 1867-1871 yılları Valisi Esad Muhlis Paşa aynı zamanda Vezir rütbeli idi. Trabzon Valiliği’nin Osmanlıca resmî belgesinde Valilik görevlileri tanıtılırken en başta “VALİ-İ VİLÂYET VEZİR ESAD MUHLİS PAŞA” yazısı net olarak okunmaktadır.
Bu valilerimiz Trabzon’u 1890 yılında Ermenilerin yaktığı bugünkü Ortahisar eski Valilik binasının yerindeki tarihi binadan yönetmişlerdir. Hem de Batum’dan Kastamonu’ya kadar. İşte o eski bina.
Resmin altında”Trabzon Hükümet Konağı Resmidir Osmanlıca yazısı mevcuttur. Dikkatli bakanlar okur. Sonraki Ortahisar Trabzon Valiliği (Bugünkü İl Kültür ve Turizm binası ise; yapımına 1910 yılında başlandığı halde Rus işgali ve İstiklâl savaşları nedeniyle ancak Cumhuriyet döneminde 1933 yılında hizmete açılmıştır. Yeni bugünkü Valiliğe ise –hatırımda kaldığına göre 1988 yılında geçilmiştir. Kaldıki Trabzon tarihinde Valilik binası geçici olarak başka binalara taşındığı da olmuştur. Üstelik Fatih Trabzon’u fethettiğinde ilk Valilik hizmetlerini fetih gereği bugünkü Yukarı Hisarda dev bayrağımızın dalgalandığı yerdeki eski Kommen sarayında başlatmıştır. Aslında Trabzon’un yönetimi Fâtih’in anısına yine buradan restore edilen yeni şekliyle yönetilmelidir. Çünkü:Osmanlı Valiliği sonradan Ortahisar’a indirilmiştir.
Bu vesileyle gelmiş geçmiş bütün valilerimizi rahmet ve minnetle, muhabbetle anıyor, Yüce Allahın selâmıyla selâmlıyor. Şimdi görev yapanlara ve bundan sonra da yapacak olanlara böyle büyük başarılı valilikler nasip olmasını Yüce Allahtan istiyoruz.
Not: Gelecek hafta tarihin aynasında Trabzon Bâb-ı Âlîsinde Trabzon valilerimizle olan güzel hatıralarımızdan belgesel olarak örnekler okuyucularımızın bilgilerine sunacağım. Gelecek hafta Yeni Yılda(2018’de)bu Tarihin aynası sayfamızda buluşmak üzere hoş kalınız. Bütün okuyucularımıza ,Sayın valilerimize selâmlar ,daha başarılı mutlu yıllar..