Trabzonspor bu hafta kendi sahasında liglerde kendisine hep ters gelen bir ekip olan Kasımpaşa ile oynarken tüm gelecek moral ve motivasyonunu bu maçın galibiyetine bağlamıştı. Bunun başka izahı yok. Bir takım üç maç peş peşe galibiyet yüzü görmez ise madden ve manen artı seyirci desteğini bir den kaybeder.
Burası Trabzon, elbette insanının futbolla ve Trabzonspor’la yatıp kalktığı bir ilde bunlar olmazsa olmazdır. İşte bu hava Trabzonspor’u 2-0 gibi bir mağlubiyete rağmen şahlandırdı. Fakat bu şahlanışı asla basit moral motivasyon sebeplere bağlamak doğru değildir.
Ünal hoca’nın ikinci yarıda sahada “İdareten oynayan” Sosa yerine Amiri’yi alması maçın sonucunu etkileyen başlıca sebep olmuştur. Sosa için söylenecek fazla bir söz yok. Her zaman yaş faktörünü atladınız. Bu yaşta bir oyuncu sahada kalabilmek için oyun tarzını “Al gülüm ver Gülüm” şeklinde rölanti idare etmek zorundadır.
İşte bu sebepten dolayı Sosa’dan 90 dakikalık performans beklemek zaten işin tabiatına aykırı ve yanlıştır. Amiri’ye gelince, genç adam, hırslı hem kendini kabul ettirecek hem de gençliğin gereği mücadele ortaya koyacaktır. Bazen yer tutmada ve top ayağında iken karıştırması kendisine verilen bu kısa zamanlık şansın bir an evvel daha iyi kullanabilmesi gayreti ve aceleciliğindendir. Bence ileride kendisine daha rahat pozisyon ve maçlarda daha fazla şans verilip takımda kendini sağlam bir zeminde hissettiği an Trabzonspor’a çok daha faydalı olacaktır. Ayakları düzgün ve topla iyi oynuyor durmadan rakibin arkasına kaçıyor. Orta sahada aradığımız ve rakibin arkasına topla sarkma ihtiyacını giderebilecek bir yetenek. Dikkatinizi çekerim.
Ha, gelelim esas konuya. Bidayetteki yazılarımızda Trabzonspor’un mutlaka çift forvet oynaması gerektiğini defalarca yazdım.
Muhafız alayı spor subayı rahmetli hocamız “Albay Sabahattin ERMAN” derdi ki “Forveti etkisiz olan takımın savunması da ayakta kalamaz” anlayın. Ne yazık ki “Savunma ileriden başlar” mantığı bu günlerde rafa kalkmış gibi. Artık Trabzonspor’da “Stoper yok(!)” gibi yersiz ithamları konuşmayın. Bu çocuklar özellikle Mustafa dahil iddia ettiğiniz gibi kötü değil. Evet, mutlaka iyinin iyisi vardır, fakat Trabzonspor’un esas derdi geriden ileriye uzatılan topların bizim tek forvet elemanı tarafından hapsedilememesi veya kullanılamamasıdır. Gerimizden uzatılan bu toplar geriye, durmadan üzerimize gelirse sizin savunma olarak hata yapmanız kaçınılmazdır. Ama, kalabalık bir ofans uygulaması hem rakip savunmasını meşgul eder hem de kendi savunmanızı dinç ve rahat ettirir. İşte bu maçta olan budur.
Umarız Ünal hocamız artık bundan böyle eski (Tedbirli(!))korkak oyun stilinden vaz geçer. Herşeye rağmen “Bir maçta yerin dibine soktuğumuz Trabzonsporumuzu bu galibiyetle de göklere çıkarmayalım” sabredip desteğimize devam edelim derim.