Trabzon’da dolmuş modernizasyonuna yönelik dönüşümde süreç tam gaz devam ediyor. Özellikle mahalleler arası hizmet veren dolmuşlarda, seyahatlerin daha güvenli ve konfor içerisinde gerçekleşmesi amacıyla ihtiyaç duyulan iyileştirmenin tarihi 31 Aralık 2021’e kadar uzatılmıştı.

Haliyle bugün, Trabzonspor’a özgü renklerle dizayn edilen bahse konu araçları yollarda fark etmek mümkün. Lakin hizmet kalitesinde bir değişiklik var mı diye gelen sorulara verilecek yanıt hiç de iç açıcı değil. Zira sektörde işini severek yapıp, müşterisini velinimeti olarak görenler kendilerine sadece istisnai cümlelerde yer bulmakta. Bu minvalde, mesleğinin hakkını verenler baş tacı ancak, genel değerlendirme yapıldığında şoför esnafımızın yorgunluk hırkasını bir an önce üzerinden çıkarıp, yolcuya değersizlik hissini yaşatan tavır ve tutumlardan kurtulması lazım. Zira kimse ama hiç kimse ne paket muamelesi görmek, ne de muhatap olduğu şoförden fırça yemek için dolmuşları tercih ediyor.

Daha önce de belirttiğimiz üzere mesele, dolmuşlarla ilgili yaşanan sıkıntıların çözüm bulması olduğunda şehir insanımızın önceliği araçların bordo-mavi olarak renklendirilmesi gerçekten değildi. Belki yolculuk esnasında açılmayan klimanın yerini, aralanan kapıdan içeriye süzülen rüzgâr alır. Belki koltukları dağılmış, bezi benzi solmuş dolmuşlarla seyahat etmek kimsenin üzerine yapışmaz ama bir güler yüzün, bir ‘günaydın’ın, hülasa, saygı ve meslek aşkıyla harmanlanmış hitap şeklinin, vatandaş gözündeki dolmuş hizmet çıtasını arşa ulaştıracağı mutlak gerçektir.

DOKTOR AKYÜZ’ÜN MÜCADELESİ
Vallahi, Sarı Çizmeli Mehmet Ağa değil bu adam. Tanıyorum! Adresi belli. Adı, işi belli. Fotoğraf karesi, Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi emektarlarından Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Hasan Akyüz'e ait. Akyüz, koronavirüs kıskacındaki bir anne ile henüz doğmamış bebeğini hayatta tutmak için çabalıyor. Şimdi oturduğu yerden bu fotoğrafa bakıp doktorundan hemşiresine, işçisinden memuruna, sağlık çalışanlarına ait hakkın hiçbir şekilde ödenemeyeceğini düşünen herkes ama herkes bilsin ki kendi canlarınızı önemsemeniz bu sarı çizmeli adamın yükünü fazlasıyla hafifletecektir.

Ne olur kulak verin: “Bugün Covid (+) bir anneyi sezaryen yaptık. Korona gebelerde olduğu gibi her grupta hızlı bir artışa geçti. Toplumda tedbirlerin büyük oranda bırakıldığını görüyorum. Tedbiri hafife alıp elden bırakanların bu resme iyi bakmasını öneriyorum. Bu resimde benim giydiğim ekipman tıpkı bir sauna etkisi yaratıyor. Hele üzerine bir de zorlu bir ameliyat eklenirse büyük sıkıntı gerçekten. Biz Covid (+) hastaya operasyon yaparken bu ekipmanı süs olsun diye giyip o kadar zorluğu iş olsun diye çekmiyoruz.

İnsanların tedbiri elden bırakıp hafife aldığı o virüsten en azami şekilde korunmak için bu ekipmanı giyiyoruz. Çünkü bulaşırsa yaşayabileceğimiz sıkıntıları iyi biliyoruz. Sizlerden bu kadar sıkıntıya katlanıp böyle ekipmanla gezmenizi beklemiyoruz. Ama lütfen hiç bir şey yokmuş, korona tamamen temizlenmiş gibi davranmaktan vazgeçelim. Tedbiri elden bırakmayalım, aşılarımızı olalım. Sizler tedbirli davranarak ve aşılanarak hastalıktan korunun, bize de böylesi ekipmanlar içinde bu eziyeti çektirmeyin lütfen.”

SÖZ BİTTİ
Cahiliye devrinde dahi olmayan silahlı sevinçten artık vazgeçin. Uzaya gideceğini düşünerek havaya sıktığınız mermiler olur olmadık yerlere düşüyor dedik, dinletemedik. Fotoğrafa iyi bakın. 15 yaşındaki Trabzonlu Emir Yuşa Atıcı, artık yok. Sevinin sevinebilirseniz!