Trabzonspor'un borcu giderek artıyor.
Bu borcun atmasına hiç kuşku yok ki yanlış transfer politikaları etkili oluyor.
Maalesef bu yanlış transfer politikalarından hiç ders alınmıyor.
Bir bakıyorsunuz bir günde 2-3 futbolcu birden alınabiliyor.
Bu futbolcular ne kadar araştırılma yapılarak alınıyor. Hep dile getiriyoruz.
Bir futbolcu transfer edilirken bir değil iki değil en az üç, dört kez düşünülerek iyi araştırılarak yapılmalı. Futbolculara adeta servet ödeniyor.
Bu futbolculardan beklediğiniz verimi alamadığınız taktirde bu size büyük bir borç yükü olarak geri dönüyor. Trabzonspor’un borcu da büyük rakamlara ulaştı. Eğer maddi konularda kulüp iyi idare edilmezse bu borcun üstünden gelinemez noktalara ulaşılır. Artık bu işin şakası yok. Özellikle bu zor dönemde başkanlık görevini üstlenen Başkan Ertuğrul Doğan ve kurmaylarına büyük iş düşmekte. Kulübün yarınlara umut dolu gözlerle bakması için maddi konularda kulüp en iyi şekilde yöneltilmeli. Başkan Doğan gibi yönetim içinde tecrübeli yönetim kurulu üyeleri de var. Trabzonspor’un borcunun aşağılara çekilmesi noktasında herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Borç yükünün aşağıya çekilmesi şampiyonluk kadar çok değerli olacaktır. Yönetim kurulu görevde bulunduğu süre içerisinde iyi bir sınav verecek. Transferdeki izlenecek akılcı bir politikayla borç yükü de azalacaktır.
Doğan ve ekibinin hem maddi açıdan hem de saha sonuçları olarak kulübü düzlüğe çıkaracaklarına inanıyoruz. Trabzonspor yönetimi kulübü yeniden ayağa kaldırmak için çabalarken bu mücadeleye Bordo-Mavili camianın da her yönü ile destek vermesinin şart olduğunu da ifade etmeliyiz.
Tek vücut olunması halinde Trabzonspor her zorluğun üstesinden gelecek yeterliliğe sahiptir.
Trabzonspor’a yakışmıyor
Süper Lig'de geçtiğimiz sezonu şampiyon tamamlayan Trabzonspor, bu yıl gösterdiği performans ile hayal kırıklığı yaratıyor.
Beklentimiz geçtiğimiz yılki şampiyonluğun ardından Bordo-Mavili takımın bu sezona da damga vurmasıydı. Ancak Bordo-Mavili takım adeta bambaşka bir kimliğe bürünmüş durumda. O eski Trabzonspor’u araki bulasın. Tabiki futbol bu.
Her zaman işleriniz yolunda gitmeyebilir. Ancak bir takımın kısa süre içerisinde böyle bir düşüş içerisinde olması ise hiç anlaşılır bir şey değil.
Trabzonspor gibi böyle büyük bir camiaya bu şekilde sonuçlar almak hiç yakışmıyor doğrusu. Ligdeki kötü gidişine son olarak Kasımpaşa’ya mağlup olarak bir yenisini daha ekleyen Bordo-Mavililer gelecek adına da hiç umut vermedi. Takımda Bakasetas dışında elle tutulacak bir tane oyuncu yok.
Maça sanki hiç antrenman yapmadan çıkıyorlar. Bir kere fizik kondisyon olarak rakiplerin çok gerisinde kalıyorlar. Trabzonspor son dönemdeki performansıyla 2. Lig seviyesinde bir performans ortaya koyduğunu söylersek hiç abartmamış oluruz herhalde. Şimdi Trabzonspor’u bu hafta sonu yine zorlu bir 90 dakika daha bekliyor. Ligin formda ekiplerinden biri olan Beşiktaş’ı ağırlayacak olan Bordo-mavili takımın son haftalardaki performansını devam ettirmesi durumunda bu maçı da kaybetmesi kaçınılmaz olacaktır.
Bu futbolla bırakın Beşiktaş’ı Süper Lig seviyesinde maç kazanmak büyük bir sürpriz olacaktır.
Sebat geliyor
Bölgesel Amatör Lig’de Sebat Gençlikspor fırtınası esiyor.
Bölgesel Amatör Lig 3. Grup’ta mücadele eden kırmızı-beyazlı ekip adım adım şampiyonluğa koşuyor. Mazisi başarılarla dolu olan Türk futboluna birçok yıldız futbolcu kazandıran Kırmızı-beyazlı ekip uzun yılların ardından ilk kez bu kadar profesyonel lige yaklaşmış durumda. Hedefine emin adımlarla ilerleyen Sebat Gençlikspor’un Süper Lig’de mücadele ettiği sezon geldi aklıma.
Çok yakından takip ettiğimiz kırmızı-beyazlı ekip ilk sezonunda ligde tutunmayı başarmıştı. Bu ilk sezonda Sebat Gençlikspor’un unutamadığım maçı ise Akçaabat Fatih Stadı’nda Galatasaray’ı konuk ettiği karşılaşma olmuştu.
Şiddetle puana ihtiyacı olan Kırmızı-beyazlı ekip ligde kalma umutlarını gelecek haftalara taşıması için bu maçı mutlak kazanması gerekiyordu.
Tabi rakip Galatasaray olunca işi hiç de kolay olmayacaktı. Ama sahada futbolcular tribünde coşkulu taraftarıyla kenetlenerek bu zorlu 90 dakikadan zaferle ayrılmasını bilmişti. Bu maçtan alınan kritik galibiyet Sebatspor’un ilk sezonunda kümede kalması için büyük bir adım olmuştu. Bu unutulmaz maçı o gün bizde Akçaabat Fatih Stadı’nda saha içinde takip etmiş yaşanan gelişmeleri okuyucularımıza en iyi şekilde aktarmıştık.
Sebat Gençlikspor’a şampiyonluk yolunda başarılar dilerken, gelecek sezon profesyonel ligde olması temennimizi yineliyoruz…
Verilen sözler tutulsun!
Öyle bir hayattayız ki gün geçmiyor ki bir hayal kırıklığı daha yaşamayalım.
Bazen tam işlerimizin yoluna girdiğini düşündüğümüz de bir anda işlerimiz tam tersi bir duruma gelebiliyor. Hayat bizler için çekilmez bir duruma bürünüyor.
Böyle olumsuz bir duruma düştüğünüzde kendinize yaslanacağınız dostlar arıyorsunuz. Bu dostlarınızdan bazı sözler alıyorsunuz umut besliyorsunuz.
Bu sözler geleceğe bir nebze olsun güvenle, moralle bakmanıza neden oluyor.
Ancak tam verilen sözlerin yerine getirilmesi noktasında ise hüsrana uğruyorsunuz. Destek için kapısını çaldığınız belli makamdaki kişilere daha ulaşamıyorsunuz. Büyük güven ve takdir ettiğiniz kişileri artık tanıyamıyorsunuz.
Büyük hayal kırıklığı yaşıyorsunuz. İşte o zaman hayatın ne kadar acımasız olduğunu bir kez daha çok net bir şekilde görmüş oluyorsunuz.
Özellikle belli makam ve mercilerde olan kişiler bir istihdam sağarken en ince şekilde inceleyip araştırmalı. Kimlerin daha çok ihtiyacı varsa o kişilerin istihdamına öncelik verilmeli. Tüm yaşadığımız olumsuz durumlara rağmen yine de geleceğe güvenle bakmakta fayda olduğunu düşünüyorum.
Verilen sözlerin tutulmasını arzu ediyoruz. Umarım herkes istediği müjdeli haberleri alır. Biz de insanların hayatını daha güzel bir şekilde yaşayabilmesini sağlayan şehrimiz yöneticilerinin haklarını bu sütunlarda vermeyi de ihmal etmeyeceğiz…