Ali Öztürk Bey kardeşim Trabzon’da, “Boksör Ali” diye tanınmaktadır. Oysa Ali Öztürk, boksun dışında da, çok özellikleri olan kıymetli bir dostumuzdur. Öncelikle Ali Öztürk; çok iyi bir ziraatçıdır. Yıllardır boksun yanında ziraatçılık ve tarım etkinliklerini birlikte yürütmüştür. Unvanı ile boksör Ali benim de çok başarılı bir sporcumdu, çünkü; boksu bıraktıktan sonra bile spordan hiç kopmadı. Bu kez “Boks hakemi” olarak çalışmalarına devam etmektedir. Hakemlikte ve müsabıklıkla ve de ziraatçılıktaki başarıları ile bu kez aşama aşama hakemlik görevini de en üst seviyeye taşıyarak, adından uluslararası arenada bahsettirmeyi başarmıştır.
Yeri gelmişken bu değerli spor insanı ile ilgili bir hatıramı anlatmaktan geçemeyeceğim;
Boks Milli takım teknik direktörlüğüm yıllarında Milli takım ile birlikte Ukrayna’ya gittik. Uluslararası müsabakalar için seçilen hakemler içerisinde öğrencim Ali Öztürk Bey de vardı. Ben iki yönlü heyecanlıydım. Birincisi; milli takımımızın sorumlusu olarak boksörlerimizden, yüzümüzü ağartacak başarılar bekliyordum, ikincisi ilk defa böylesine önemli uluslararası bir organizasyonda hakemlik yapacak öğrencimin maç yönetme kapasitesini görecektim. Bu beni çok heyecanlandırıyordu. Müsabakalar başlayınca Ali Öztürk Bey, verdiği kararlar, maça hakimiyeti ve sempatik hareketleri ile çok takdir topladı. Hatta maçlardan sonra yapılan en başarılı hakem sıralamasında birinci seçilmesi, benim unutamadığım hatıralarım arasındadır.
Boksta binlerce öğrencimiz vardır. Hemen hepsi hayatlarını boks ile kazanmaktadırlar. Ali beye baktığımızda, tabiri caizse, bir kuruş almadan, Trabzon boksunun ileri boyutlara gidebilmesi için çok büyük fedakarlıklar yaparak, ömrünü Trabzon’da bu spora adayan ender spor adamlarından biridir. Ali bey kardeşimizin bir başka özelliği de; insanlarla iletişiminin çok yüksek düzeyde olmasıdır. Küçük ile küçük, büyük ile büyük pedagojisini çok iyi yönetmektedir. Düşünebiliyor musunuz; onun boksta binde biri kadar dahi bilgisi olmayan gençler sporcu yetiştirmekte, ancak; eksikliklerini tamamlamak için de, bilge insan Ali Öztürk’ü yardıma çağırmaktadırlar. Onu çağıran kim olursa olsun, sporcu ya da antrenör kariyerine bakmadan, eli iki ateşte olsa bile, masrafını cebinden yaparak, hakem kıyafetlerini giyer ve sporcuların karşısına çıkarak, müsabakalarda nelere dikkat edeceklerini, bıkmadan, usanmadan onlara anlatır.
Ne yazık ki, bilgi bakımından Ali Öztürk’ten çok geride olan insanlar bile, onun verdiği kararları eleştirerek kendilerine yer etmeye çalışmaktadırlar.
Bu güzel insanın karşılıksız yaptığı bu iyiliklere karşı, yapılan haksız eleştirilere de çok üzüldüğünü ama bunu kimseyle paylaşmadığını da çok takından bilmekteyim.
Selam sana güzel insan,
Selam sana Türk boksunun altın kalpli neferi.