Herkesin konuştuğu yerde bizim duyup da yazmamamız olur mu?
Tabiî ki yazacağız.
Sokak konuşacak, biz yazacağız.
Rezidanslar ve plazadakiler Mercedes ve Jeep’tekiler için her şey çok güzel. Gelelim Bizim sokağa; tavuk dürüm beş lira, dolmuş iki buçuk lira, çay bir lira. İşsiziz ama bize her yer Trabzon.
Sokağımız çok dolu; sporda, sanatta, siyasette, ticarette, turizmde, eğitimde gündem çok yoğun konuşan konuşuyor. Fındık dalda, çay depoda.
Üreticiler dertli; rekolte ve fiyat belirleyiciler karşılıklı atışmalarına rağmen belirlenemeyen fındıkta fiyatı soruyor sorguluyor. Sokak yirmi lira diye bir fiyat konuşuyor.
KTÜ’de; bilim adamı yerine sürekli siyasete yandan kaynak! Yapan bir süreç başlamış. Bilim adamı yerine siyaset adamı yetiştiriliyor deniliyor. Bilim noktasında KTÜ’nün yetersizliğinden dolayı mı? Bilemem. İkinci özel üniversitenin açılmakta olduğu konuşuluyor.
Sanayi ve ticarette; inşaat ve taahhüt sektöründe daralmanın yarattığı durağanlıktan dolayı işsizlik ile var olan sanayi sitelerinin şehrin içinde kalmasına rağmen taşınması gündemde olup nereye taşınacağı konusunda bir ilerleme kaydedilmediği konuşuluyor.
Sanatta; yenisi yapılmadan yıkılacağı gündem de olan tiyatro binası ile yapılması düşünülen yeni tiyatro bina projesinin tutmadığı; Trabzon’a özgü bir mimaride yarışmacı projeyle belirlenmesi dile getirilirken ilaveten geçmişte mevcut olup yıkılan opera binasının yeniden yapılabilirliği konuşuluyor.
Sporda; Tarihi Yavuz Selim Sahası ve Hüseyin Avni Aker Stadyumu’nun bu şehrin hafızalarından silinmesinin kabullenebilirliği temsili sahaların projeleri ortada dolaşırken; müsabaka için ekonomik zorluklar çeken amatör takımların nizamı sahaların yetersiz ve uzak olmasından teker teker kapanma noktasına gelmesi, pek tabi ki yeni sezonda Trabzonspor ve transferler ile CAS, UEFA ve yapılandırma taksitleri konuşuluyor.
Turizmde; Arap turistlerin şehre gelip gelmeyeceği, otellerin sayısının sürekli artması, bazı yerlerdeki fahiş fiyat söylentileriyle, Uzungöl’ün imarı ve ulaşımındaki sorunlara ek olarak da apart adıyla herkesin şehirdeki evlerini eşyalı olarak kiraya verip köylere taşınmasını konuşuyor.
Otobüs terminali; yıllardır yapılmayan onarımlar, harabe görüntü ve şehre yakışmayan duruşu ile yeni bir yere taşınacağı amma lokasyonunun şehre uzaklığı konuşuluyor.
Güney Çevre Yolu; geçmişte projesiyle Meclis’te onaylanıp bütçeye konulan ödeneğine rağmen aradan geçen onca sene uygulanmaması şehrin güney yönüne büyümesinin engellenmesi konuşuluyor.
Deniz limanında; elden ele, dilden dile kruvazör turizmi ve liman içi dip derinliği konuşulmasına rağmen kömürün tozu ve nakliyesinde kullanılan ağır tonajlı TIR’ların ana arter ulaşımına etkileri konuşuluyor.
Hava limanında; son birkaç yıldır ikinci pist ve eski pist onarımı dillerde iken, komşu iki ilde deniz dolgusuyla yapılan, güneyde de Bayburt’ta projelendirilen yeni havalimanları dile getiriliyor.
Buna rağmen halen daha en pahalı biletlerin Trabzon’a uygulandığı konuşuluyor.
Siyasette ise; yerel seçimler sonrası parlamento teşkili Büyükşehir’in ona bağlı şirket ve idari kadro atamalarının etkisi, Trabzonlu Ekrem İmamoğlu’nun başarısı yanı sıra yeni kurulma aşamasındaki merkez siyasi oluşumun yapılanmasının Trabzon temsilcilerinin kim olacağı konuşuluyor.
Çok zor ve meşakkatli bir coğrafyada yaşamamıza ve tüm konuşulan konulara rağmen, ülke ve yerel gündemin hızla değişmesi bile konuşan Trabzon’a yetmiyor. Hemen her konuda konuşuyoruz.
Tüm ekonomik sıkıntılara rağmen ülke siyasetine etki eden yetişmiş kadrolarıyla, onlara olan yakınlıklarımız teknolojik ilerlemeler neticesinde anlık haber aldığımız Ankara, İstanbul bürokrasisi ile bağlantılarımız bizi her platformda bilgi sahibi yapıyor!
Eh, haliyle de bizim sokak konuşuyor...