BİTMEYEN FINDIK ÇİLESİ

Ağustos güneşi bütün cömertliğiyle buluşanları kavuruyor.Güneşin altında çalışan binlerce insan nafakasını ararken acaba onların dertleriyle Ankara dertleniyor mu ?

Fındık hasadının tüm hızıyla sürdüğü şu dönemde açıklanan fındık fiyatı alınterinin karşılığını karşılayabilecek mi? Hiç zannetmiyorum.

On iki yevmiye harcanarak toplanan iki yüz kilo fındık ve altının temizlenmesi için verilen 200 lira toplandığında bin dört yüz lira gibi bir gider karşımıza çıkıyor. Sekiz liradan tüccara teslim edilen fındıktan elde edilen para bin altı yüz liraya tekabül ediyor. On iki günlük zahmet iki yüz lira için çekilir mi? Bunu tarım bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba anlayabilecek durumda mı? Kavurucu güneşin altında bütün benliklerini eriten insanlara bu fiyat mı reva görülür!

Bölge de özellikle Gürcistan kökenli işçilerin üç beş kuruş kazanmak için fındık bahçelerinde alın teri döktüğü bir ortamda ne çalışan mutlu ne de arazi sahipleri tatmin edici bir gülümseme içerisinde. Herkes zahmetinden çok karşılığını alamayıştan şikâyetçi...

İnsanlarla konuştuğumuzda makul fiyatın en az on beş TL olması gerektiğini söylüyor. Bu fiyatın altında koparılan her çotanak nafile bir uğraştan başka ne işe yarar ?

Çayla fındık arasında bir kıyaslama yaptığımızda hem hasadın rahatlığı hem de elde edilen gelir bakımından fındık çok yetersiz kalıyor. Yıllardır ıstırap çeken fındık üreticisinin usanmaz yarasına kim merhem olacak!

Öyle anlaşılıyor ki 'dünya fındığının yüzde yetmişini biz üretiyoruz' avuntusundan başka bu insanlara fındığın ne faydası var?

Dünyanın odak merkezleri fındıkta esamileri okunmamasına rağmen fındığın ücretinin belirlenmesinde onların etkisini kim yadsıyabilir. Mamul bizde borsa başka yerde olduktan sonra bu şu anlama gelir: davul bizim omsuzumuzda tokmak başkalarının elinde.

Fındığın sadece yüzde otuzu İtalya gibi ülkelerde yetiştirilmesine rağmen fındık üstünde ki bütün tasarrufların Avrupalılarca egemen olması kabullenilebilecek bir şey değildir. Türkiye hızla kendi ürettiği ürüne sahip çıkma mecburiyetindedir. Aksi halde ne üretici ne de fındık işçisi emeğinin karşılığını alamayacaktır. Bu işin düzeltilmesi için sorumlular elini taşın altına koymak durumundadırlar.

Türkiye’de emeğinin karşılığı üzülerek belirtelim ki verilmiyor. Biz yazıyoruz çiziyoruz duyması gerekenler maalesef kemane çalıyor.