Türkçe biterse…
Hafızamız biter.
Ne Yunus ne Karacaoğlan ne Dadaloğlu ne de Köroğlu kalır.
Dağlarımız isimsiz, nehirlerimiz kaynaksız, Anadolu’muz anasız kalır.
Ne Yoluğ Tigin ne Kaşgarlı Mahmut ne de Karamanoğlu Mehmet Bey kalır.
Kitabeler, ozanlar dilsiz; hikâyeler Dedem Korkutsuz kalır.
Ne Necip Fazıl ne Nazım Hikmet ne Cengiz Aytmatov ne de Yaşar Kemal kalır.
Selvi boylum yazmasız, Hababam sınıfsız, Yeşilçam renksiz kalır.
Dilimize sahip çıkalım.
Bilelim ki…
Türkçe biterse Türkiye biter.
* * *
Toprak biterse…
Gelecek biter.
Ne İspir Fasulyesi ne Erzincan üzümü ne Hacı Hamza armudu ne de Anadolu buğdayı kalır.
Âşık Veysel sadık yârini, Barış Manço sevdasını kaybeder.
Doğamız tadını, mevsimler adını, vatanımız özünü kaybeder.
Datça bademsiz, Trabzon fındıksız, Urfa fıstıksız, Gümüşhane cevizsiz kalır.
Çanakkale şehidini, Antep gazisini, Maraş kahramanını kaybeder.
Yoncamız, korungamız, çayırımız bitik, davarımız yetim kalır.
Toprağımıza sahip çıkalım.
Bilelim ki…
Toprak biterse Türkiye biter.
* * *
Tohum biterse…
Kökümüz biter.
Küresel sermayenin bacası tüter, ocağımız söner.
Toprak kokan sevdalar ürünsüz, damaklar tatsız, ninelerimizin bohçaları mahzun, topraklarımız kırgın kalır.
Tohumumuza sahip çıkalım.
Bilelim ki…
Tohum biterse Türkiye biter.