BİR ÖMÜR BİR BAKA..!
Abdullah Avcı’nın işte ben bu huyunu seviyorum. Düşeni ayağa kaldırmayı iyi biliyor, yeniden hedefe odaklanmasını mükemmel bir şekilde sağlıyor. Belki bir baba şefkati ile belki de bir abi edasıyla. Hatırlayın Abdülkadir Ömür’ün Akyazı’daki Galatasaray derbisinde yaşadıklarını. Döktüğü gözyaşı ile sanki futbolu veda edercesine ekranlara görüntüsünün yansıdığını. Bu yolda Ömür’ünün çok olmasının şansı bence Avcı’nın ta kendisi idi. Belki Avcı dışında başkası olsaydı yitip gidecekti bir Ömür! Hikayesinin bitmesine izin vermeyerek yeniden yıldızını parlattı genç oyuncunun.
Ya Bakasetas. Beşiktaş maçında yaşadığı sakatlığı ardından açık söylemek gerekirse eski günlerini mum gibi arattı. Her maç kendisinden bir patlama beklendiği Yunanlı oyuncu Giresunspor maçında iki kez penaltı kaçırdı dünyası başına yıkıldı. Bazen inat gerçekten en büyük silahtır. İşte Avcı bu silahını süper bir şekilde kullanıyor. Hedefi vurmada gerekeni yapıyor. Bakasetas Galatasaray maçındaki füzesiyle galibiyetin fitilini ateşleyerek Avcı’nın başını öne eğdirmedi. Güvenin ve inadın her daim başarıya giden yolda sihirli bir formül olduğu gerçeğini yüzümüzü yüzümüze çarptı.
DAHA YENİ BAŞLADI
Baştan not düşeyin ki Visca Trabzonspor’da çok büyük bir iz bırakacak futbolcular arasına ismini yazdıracaktır. Bu kadar iddialı konuşuyorum. Neden mi futbolunu zekasıyla birleştiren oyuncu her zaman değerine değer katar. Boşnak oyuncu Türkiye’de bulunduğu süre içerisinde bu zekasını hepimize bir kez değil bir çok kez göstermiştir. Oyun istikrarı, takıma katkı sunma berecisi çok özel yetenekli oyuncularda olur. Visca bu özelliklerden çok daha fazlasını taşıyor. Galatasaray derbisinde bitmek bilmeyen bir enerjisini yanında pas yüzdesine bakarsanız ne demek istediğimi daha iyi anlayabilirsiniz. Attığı gol ise oyun sezişiyle ve ustalık derecesinde vuruşla geldi. Belki başkasına o fırsat gelseydi atamazdı o golü. Ama söz konusu Visca olunca affetmez. Ben yine diyorum onu izlemek büyük keyif verici. Keyif alacağımız günler önümüzde daha çok. O nedenle yakın zamanda nasıl Hamsik’i, daha önce Nwakaeme’yi ve Uğurcan’ı hafızamıza kazımışsak Visca’da bu kulüpte yerini alacaktır. Nokta.
HANİ BENİM GEÇLİĞİM NERDE?
Trabzonspor’da bir gençlik operasyonu aldı başını gidiyor. Hedef geleceğin temellerini atmak ve güvenle bakmak. Bu kötü bir şey değil. Ancak bir konuda itirazım var. Madem gençlik operasyonuna başladınız o zaman şu soruyu sorarım, “Hani benim geçen sezon U19’da Türkiye şampiyonu olan gençliğim nerede? Nerede bu gençler? Ben bunu sorarım ve sorgularım. Ahmetcan dışında artık o gençlerin esameresi dahi okunmuyor. Eğer alt yapı madeni olarak Bordo-Mavili kulüp kendini görüyorsa ne kendini kandırsın ne de bizi. Gerçek olan şu ki ihracattan çok ithal önem vermeye başladık. Enes, Batuhan ve Kerem’i kadroya kattınız. Eyvallah. Ama alt yapıya da sırtınızı dönmeyin. Bırakın kendi değerlerimizde elmas gibi parlasın. Tıpkı Ahmetcan gibi.
SİLKELEN KENDİNE GEL!
Berat Özdemir’i Borsa’ya benzetiyorum. Sezon başında bir anda değer kazanan genç oyuncu son haftalarda sergilediği performansla adeta dibi gördü. Aslında yetenekli bir oyuncu. Zaten onda ki bu yeteneği Milli takımlar teknik patronu Stefan Kuntz görmese kendisine davet göndermezdi, forma vermezdi. İşte bu tip oyuncuların en büyük sorunu oldum havasına erken girmeleri. Özgüvenleri tavanda yaptıysa o zaman geçmiş olsun. Bu tip oyuncularda her zaman sert düşüşler beklenir. Ki Berat’ta bu sendromu fazlasıyla şu aralar yaşıyor. Hele ki Trabzonspor’un şampiyonluk yolundaki kritik bir virajı olan Galatasaray derbisindeki görüntüsü tam bir hayal kırıklığıydı. Biz uzun yıllar Berat Özdemir’den bu takımın formasını başarıyla giymesini hayal ederken, büyük bir hayal kırıklığı kendisi yaşamamak için silkelenip kendisine gelmesi gerekiyor. Berat Özdemir şunu da iyi bilmeli ki herkese bu şanlı forma nasip olmuyor.
İKİ MAÇI ALIRSAK BU İŞ BİTER
Başlığa taşıdığım bu sözler çok basit bir hesaptır. Ara dönüşü Trabzonspor çok önemli iki sınav verecek. Hem de evinde. Önce Kasımpaşa sonra ise peşine takılan Konyaspor’u sahasında ağırlayacak. Bana göre iki maçta Bordo-Mavililer için bir sezona bedel bir hal aldı. Yıllar sonra şampiyonluğa bu kadar yaklaşmışken altın tepsiyle elimize sunulan bu fırsatı kaçırmamalıyız. Yani diyeceğim o ki Kasımpaşa ve Konyaspor maçlarında alınacak 6 puan bizi şampiyon yapar. Gerisindeki takımlarda kendilerine sıralamada yer bulmak için çabalar.
O KUPA SENİN ELLERİNDE YÜKSELECEK
Trabzonspor’un bugünlere gelmesinde hiç kuşkusuz en büyük pay sahibi Uğurcan Çakır’dır. Yetenekli file bekçisinin son Galatasaray derbisinde yaptığı kurtarışlar alınan zaferin baş mimarı olduğu gerçeğini de taraflı tarafsız herkes kabul eder. Galatasaray maçı gibi bir çok karşılaşmada kalesinde büyüyen Uğurcan Çakır alkışlanacak performansla herkesi kendine hayran bıraktırıyor. İnanıyorum ki o büyük hayalini kurduğu şampiyonluk kupası ellerinde yükselecektir. Ama şunu da belirtmeden geçemeyeceğim ki Nwakaeme’nin heykelinin dikildiği bu şehirde Uğurcan Çakır’ı da görmezden kimse gelmesin. Çünkü o bunu herkesten daha fazla hak ediyor.