BİR BABACAN BAŞBAKAN!
Türk siyasetinde kavgayı değil barışı, çatışmayı değil uzlaşmayı, muhalefete ve bütün siyasi görüşlere saygı duymayı şiar edinmiş bir adam o..
Ona bakınca..
Özal’dan esintiler görüyoruz..
Baba Demirel’i düşünüyoruz..
Mücahit Erbakan’ı hatırlıyoruz..
Halkçı Ecevit’i anımsıyoruz..
Öyle bir adam ki..
Barışçı..
Uzlaşmacı..
Ötekileştirmeyen..
Her görüşe saygılı..
Herkesi kucaklayıcı..
Mütevazi..
Kompleksiz..
Muhalefete saygı gösteren..
Kibirli değil, alçak gönüllü..
Babacan..
Öyle bir adam ki..
Millete hizmetkar..
Yatırım aşığı..
Dev projelerin mimarı..
Yolların efendisi..
Kimsesizlerin kimsesi..
Öyle bir adam ki..
Şöyle bir arkasına bakın..
Hayatını hep nokta gibi yaşamış.
Hiçbir zaman virgül gibi eğri olmamış..
Yalan dünyanın sahte görüntüsüne hiç itibar etmemiş..
Hep hakkın, hakikatin peşinden gitmiş..
Hiç korkaklığa, namertliğe, kalleşliğe prim vermemiş..
Karakterinde yanardönerlik, ikiyüzlülük ve kalleşlik hiç olmamış..
Yavuz Sultan Selim’in “Devletleri yıkan tüm hatanın altında nice gururun gafleti yatar” sözünü çok iyi özümsemiş, Şeyh Edebali’nin “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” sözünü hafızasından hiç silmemiş.
Hani derler ya..
“Devlet adamı koyunu kırkar; siyasetçi koyunun derisini yüzer.”
O hep koyunu kırkar bir adam olmuş..
Her zaman olduğu gibi görünmüş..
Erzincan’ımızın Refahiye’sinin Kayı Köyü’nün bağrından çıkmış, genç yaşta annesini kaybetmenin yalnızlığı ile büyümüş hep başı dik alnı açık kalmış yiğit bir Anadolu çocuğu..
Yüksek dağların adamı değil. mahallemizin ağabeyi, amcası, babası..
İşte o adam Başbakan Binali Yıldırım..
***
Ahmet Davutoğlu’nun istifası sonrası “Binali Yıldırım yüksek profilli değil. Başbakanlığın ağırlığını taşıyamaz. AK Parti Davutoğlu’nu arar” diyenleri öylesine ters köşeye yatırdı ki, bugün hangi görüşten olursa olsun herkesin büyük güven duyduğu, sevip saydığı bir Başbakan olarak gururla milletin huzurunda..
“İyi ki Binali Yıldırım Başbakan oldu” diyenlerin seslerinin her geçen gün arttığını görürken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Binali Yıldırım tercihinde ne kadar doğru bir isabet yaptığı daha da net ortaya çıkıyor..
14 yıldır ‘Hayal’ denilen o büyük projeleri tek tek hayata geçiren adam şimdi “Başbakanlık işte böyle yapılır” dedirtiyor.
Dedik ya..
Muhalefet ile uyumu öylesine hoş ki siyaset kavgasından bıkan millete huzur veriyor.
İşte son olarak 15 Temmuz nedeni ile millete teşekkür turuna çıkmayı planlarken, muhalefet genel başkanlarına da “Haydi Beraber gidelim” teklifinde bulunarak örnek oluyor..
Bir de babacan..
Çocukların bir zamanlar tonton amca gibi gördüğü Özal’ın ardından, o da bugün Binali amcaları oldu...
Ben bu babacan Başbakanı çok sevdim..
***
Hiç tartışmasız Cumhurbaşkanı Erdoğan’a en uyumlu adam.
Dertleri de, yolculukları da, hedefleri de aynı..
Hiç kuşkusuz onlarla uyum içerisinde çalışan, millete güven ve huzur veren İçişleri Bakanı Soylu’yu da unutmamak gerekir.
Merhum Başbakan Adnan Menderes’i asla unutmuyorlar..
Onun son sözlerini iliklerine kadar yaşıyorlar.
İdama giderken söylediği şu son sözleri hep boğazları düğümlenerek, gözleri buğulanarak akıllarından çıkmıyor.
Ne diyordu son sözlerinde Menderes:
“Sizlere dargın değilim, sizin ve diğer zevatın iplerinin hangi efendiler tarafından idare edildiğini biliyorum. Onlara dargın değilim. Kellemi onlara götürdüğünüzde, deyiniz ki Adnan Menderes hürriyet uğruna koyduğu başını 17 sene evvel almadığınız için müteşekkirdir. İdam edilmek için ortada hiçbir sebep yok. Ölüme kadar metanetle gittiğimi silahların gölgesinde yaşayan kahraman efendinize acaba söyleyebilecek misiniz? Şunu da söyleyeyim ki milletçe kazanılacak hürriyet mücadelesinde sizi ve efendinizi yine de 1950'de olduğu gibi kurtarabilirdim. Dirimden korkmayacaksınız. Ama şimdi millet el ele verecek, Adnan Menderes’in ölümü ebediyete kadar sizi takip edecek ve bir gün sizi silip süpürecektir. Ama buna rağmen merhametim sizlerle beraberdir.”
O cümlelerin içerisindeki “Menderes’in ölümü ebediyete kadar sizi takip edecek ve bir gün sizi silip süpürecektir” sözlerini şimdi Menderes adına onlar takip ediyor!
İşte böyle vefalılar..
***
Söyleyeceğimiz şu ki..
Binali Yıldırım bu ülke için böylesine uzlaşmaya ihtiyaç olduğu bir dönemde büyük bir şanstır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan öyle bir zamanda karar vermiştir ve Yıldırım öyle bir zamanda Başbakan olmuştur ki nefes darlığı içine giren siyaset nefes almaya başlamıştır..
Devletin zirvesine sadakat gelmiştir..
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden TBMM’ye, Başbakanlıktan Külliye’ye kadar Recep Tayyip Erdoğan ile Binali Yıldırım’ın uzun yıllar süren kader birliği, tek vücut halinde “Halka hizmet Hakk’a hizmettir” düsturu ile yol alıyor.