Talamus beynin filtrasyon merkezidir.
Koku duyusunun çoğu hariç, beyine gelen her bilgiyi süzgeçten geçirir, eleme yapar ve gerekenleri işleme alır.
Mutfakta iş yaparken buzdolabının sesinin duyulmaması veya çalışma odasında dikkatle kitap okurken duvar saatinin sesi duyulmaz.
Kolumuzdaki saati veya boynumuzdaki kolyeyi hissetmemek gibi.
Dikkat kesilirsek bu sesleri istediğimizde duyarız.
Talamus etraftaki ses, görüntü, dokunma hissi ve düşüncelere sansür uygulayarak beyni asıl konuya odaklar.
Beyin kabuğunun istediğimiz konu ile yoğunlaşarak daha iyi karar vermesini sağlar.
Şizofreni hastalarında talamus iyi çalışmaz.
Fabrika ayarları bozulur. Kelime salataları yaparlar, kafalarında sesler duyarlar, sanrılar, halüsinasyonlar görürler.
Şizofreni hastalarında talamus hacminde anlamlı hacimsel azalma bulundu (Hatice Özbulut yüksek lisans tezi.)
Talamus beyin arasındaki yönetici bilişsel işlevler azalır.
Aynı şekilde mani, depresyon, demans ve madde kullanan kişilerde de işitsel sanrılar olur ve bunların talamus ile ilgili olduğu düşünülür.
Medial genikulat çekirdek talamusta bulunur ve işitme ile ilgilidir.
Ses frekansalarının ayırımını ve ön anlamlandırmayı yapar. Bu arada istemediğimiz sesleri filtre eder yani süzer, beyin kabuğuna göndermez.
Talamus sadece iletim ve süzme işi yapmaz, aynı zamanda beyinden önceki ilk anlamlandırmayı yapar. Gelen uyarıları anlamlandırarak süzgeçten geçirir. Yanlış anlarsa anlam kargaşası oluşur hatta yanlış sinyaller gönderir. Olmayan sesleri duyar veya işittiği sesleri yok sayar.
Çevremizde istemediğimiz pek çok olay cereyan eder.
Bunların bir kısmını ne görmek isteriz ne de duymak.
İçimizde negatif duygular oluşturacak her tür olaydan ve kişilerden uzak durmalıyız yani onları bir çeşit filtrelemeliyiz. Tıpkı talamus gibi.
Talamus filtrasyon görevini yapamazsa beynimiz strese girebilir hatta hastalık oluşabilir.
Biz de çevreden gelen her etkiyi kabul edip tepki verirsek ruhsal strese girebiliriz.
Talamus gibi yararlı çevresel etkileri kabul edip zararlı olanları filtrelemeliyiz.