Bilindiği gibi Trabzonspor’un ilk yabancı futbolcusu Romanya’nın Farul takımından 1970 yılında alınan orta saha oyuncusu Reculen Koska’dır. Aslında stoper diye alınmıştır Koska. Rivayet edilir ki, izlenildiği maçta 5 numaralı forma giydiği için kendisini alan yönetici onu stoper sanmıştır!

**

Koska, Ziya Bey Sokaktaki Trabzonspor kulübünün bahçe kapısından ilk adımını attığında oradaydık.17 yaşında merakla bakıyorduk bu ilk yabancı transferimize.. Uzun boyluydu. Sırtında, Sümerbak’tan alınmış intiba veren koyu giri bir takım elbise vardı. Yöneticiler karşıladı ve girdiler kulüpten içeri. Bir süre sonra taksi çağırdılar ve malzemeci Mehmet Abi’ye (Kuş Mehmet),’Boztepe’ye filan çıkar, şehri gezdir Koska’ya dedi biri. Biz de atladık taksiye, doğru Boztepe Gazinosu’na.. Bahçenin şehre bakan yamacındaki tahta bir masaya oturduk. Mehmet Abi semaverle çay söyledi. Bir yandan çayımızı yudumluyor, bir yandan da merakla süzüyoruz Koska’yı.. Ben hangi mevkide oynadığını öğrenmek için lise Fransızcasıyla bir şeyler sordum, o hiç bilmiyor anlaşamadık. Elimle masanın üzerine 4 yaptım  “no”,5 yaptım “No”, 2,3 yine “No”.. Eliyle ‘bir dakika’ der gibi bir işaret yapıp o parmağıyla yazdı masaya. Önce 8, sonra 10. Mehmet Abi dedim, bu adam orta saha ya.. ‘Ne orta sahası la, stoper, stoper’ dedi. Sonuçta Koska çok iyi bir orta saha oyuncusu çıktı.

Perşembe günü Avni Aker’de yapılan son çift kalede öyle bir top oynadı ki, sağaçık oynayan Osman Abi’yi (Türk) adeta milli yaptı. Önüne, araya, tersten, düzden öyle toplar bıraktı ki, Osman Türk  hayatının futbolunu oynadı.

SAHTEKAR AHMET’İN İN SAHTEKARLIĞI!

Ancak Koska stadyumu dolduran seyirciden pek fazla alkış alamadı. Lakin top solaçık ‘Sahtekar’ lakaplı Ahmet’e gelince tribünler adeta yıkılıyordu. Çünkü Ahmet, santradan aldığı topla aut çizgisine kadar önüne geleni ipe dizer gibi çalımlıyordu. Neredeyse bütün savunmayı bir sağa bir sola yatırıyordu, topu ayağından kimse alamıyordu. Fakat hepsi o! Zira çizgiye inince ne orta yapabiliyordu, ne de içeri girip kaleye şut alabiliyordu. Zaten, isim benzerliği yüzünden yanlışlıkla alındığı söylenirdi. Beyberbeyi’nde Büyük Ahmet, Küçük Ahmet diye iki Ahmet varmış ama, bizimkiler gol atan Büyük Ahmet yerine, yanlışlıkla çalım atan Küçük Ahmet’i almışlar! Zaten sahtekarlığı da buradan geliyordu Dünya iyisi bir insan olan bu oyuncuyu yanlışlıkla alanlar takmıştı bu lakabı. Sanki suç kendisindeymiş gibi. Şimdi bu Ahmet’le Koska’nın ilişkisine gelince.. Ahmet’i izleye izleye çalımın prim yaptığını gören Koksa, basit oyunu bıraktı, ondan sonraki çift kalelerde topu kimseye vermez oldu.

YAKTIN BENİ AHMET SUAT!

2.Lig Kırmızı Grup’ta mücadele eden Trabzonspor’da 6 maç oynayıp iki de gol atarak yararlı oldu Koska. Ancak geçirdiği bir sakatlıktan sonra önce takımda yer bulamaz oldu sonra da Suat Abi(Özyazıcı),değil oynatmak,kadroya da almaz oldu. O’nu.. Oysa bu sıralar Romen Milli Takımında ise forma giyiyordu.. Trabzonspor’un deplasmanda oynayacağı bir maç için yine kadroya alınmamıştı. Kulübe geldi, soyundu Ziya Bey Sahasında bizimle birlikte top oynadı. Resmi maçtaymış gibi çok hırslıydı. Bizim o zamanlar bilemediğimiz şekilde vücuduyla topu perdeler, küçük, müçük demeden dirseğini de kullanırdı. Tabi bir yandan da söylenirdi. “Ah Ahmet Suat Ah.. Ben var Romen milli takımı, yok Trabzonspor”

AHMET’TEN SONRA BU KEZ MEHMET!

Daha yakın bir tarihlerde, Belçikalı teknik adam Leekens’in görev yaptığı sezonun öncesinde, Trabzonspor, Ünyespor’dan Mehmet diye bir oyuncuya talip olur. Transferi gerçekleştirecek yönetici Ünye’ye gider, kulüp yetkilileriyle masaya oturur. “ Mehmet’i istiyoruz” der.. ‘Tamam da’ der Ünyeli yöneticiler,’ Hangisini istiyorsunuz, biz de iki Mehmet var da? Şaşıran yönetici hiç bozuntuya vermez ve bir yanlışlığa da meydan vermemek için de işi sağlama alır! ‘İkisini de’ der. Nitekim Trabzonspor o sezon Ünyespor’dan biri uzun boylu stoper, diğeri kısa boylu orta saha olmak üzere iki Mehmet’i de transfer etti. Hatta stoper Mehmet’e İzmir’deki Karşıyaka maçında ilk 11’de forma verdi Leekens. Fena da oynamadı ama, maç 1-0 kaybedilince, Leekens’le birlikte Mehmet’de kayboldu!