Yıl 1992
DYP-SHP iktidarı. Bakanlıklar bölüşülmüş. Trabzon SSK Hastanesi başhekimi Dr. Memduh Solak.. SHP il başkanı Ecz. Müslüm Tokgöz..
SHP Merkez ilçe Başkanı Nuri Aydın..
6 yaşındaki evladımın vücudunda ansızın benekler oluştu. Trabzon SSK Hastanesi’ne getirdim. Doktor tetkiklerden sonra bize Ankara veya İstanbul’a branş hastanelerine getirmemizi tavsiye etti. Ancak 'havale edemem' cevabı aldım..
SHP il sekreteri Mustafa Muhçu ile SHP il başkanı Müslüm Tokgöz'e gittik. Tokgöz hastane müdür yardımcısına bir kart yazarak ‘Ankara ve İstanbul'un yolu doktorların muayenesinden geçer. Git bastır parayı al sevki, İstanbul’da doğru dürüst bir hastaneye evladını getir’ dedi.
Aynı hastanenin polikliniğinde Prof. Dr. Ahmet Yıldız'a gittim. Tetkikleri inceledi, tek kelime etmeden, beni İstanbul Süreyya Paşa Hastanesi’ne havale etti.
Hemen SHP il başkanı olan Tokgöz' ün Numune Hastanesi karşısındaki eczanesine gittim durumu anlattım ‘VAY BE’ dedi!
Şimdi bütün bunları niye yazdım. O Prof. Dr. Ahmet Yıldız siyasete atılıp şu an AK Parti’den Meclis Grup Başkanı seçildi.
Doğru bildiğini söylemekten çekinmeyen özü sözü bir adam..
Dün neyse bugün de o!..
Meclis toplantısında çıktı, halkın sesine tercüman olarak kar mücadelesinde yetersiz kalan belediyesini ayrımsız eleştiri yağmuruna tuttu. ‘Mazeret üretmeyin gerçekçi olun’?diye herkesin önünde açıkça eleştirdi..
Bravo..
AK Parti'de kendi belediyesine eleştiren ‘Savunma yaparken gerçekci olun’ diyen bir isme ilk kez şahit olduk..
Tabii burada Prof. Dr. Yıldız'ın atladığı bir şey vardı..
Bu şehir vekaletlerle yönetilmeyecek kadar büyüdü. Eğer siz bu şehri uzaktan yönetmeye çalışırsanız işi bilen iyi bir kadro kuramazsanız, genel sekreterinizi doğru dürüst çalıştıramazsanız, genel sekreter yapamadığınız ziraat mühendisi yakınınızı TİSKİ gibi önemli bir yere genel müdür yaparsanız, keza genel sekreter yardımcılığı için eski özel kalem müdürünüzü tercih ederseniz yaptığınız teklifleri İçişleri Bakanlığı’nın onaylaması bu göreve atama yapması mümkün olur mu?
Olmadı da..
Vekaletlerle işi getirmeye çalışırsanız sadece.. Olacağı budur..
Neyse biz gelelim kar temizlemeye..
Resmen torbaya düşüldü!..
Elinizde iyi bir kadro yokken maliyetleriniz yüksek diye yüzlerce dozer, kepçe ve greyder operatörünü torba diye başka kurumlara çayçı, çöpçü hizmetli diye gönderirseniz, bu makineleri sürecek adam, hatta makinesine zincir saracak operatör bulamazsanız sonuç böyle olacaktı..
Kar temizleme çalışmalarında sınıfta kalındı..
Bu arada belirtelim.. Belediyeye yeni alınan son teknoloji iş makinelerini kullanacak adam yokmuş!.
Aranıyormuş!...
Veya öğrenilecekmiş!..
O nedenle;
İş bilenin kılıç kuşanın lafı çok ama çok önemlidir..
Zaten sorun A'dan Z'ye burada ya!..
Ah ve ah!..
Valilik yoluyla torba ile giden bu adamları yeniden geçici görevle çağırmak aklınıza gelebilmeliydi. Veya emeklileri geçici kadroyla işe alarak bu milleti mağdur etmemek..
Çünkü 'Karla mücadeleye hazırız' diye basına verilen poz komik oldu.
Kimin ne yaptığı tescillendi..
Uzun lafın kısası..
Bu şehirde eğer AK Partililer de kendi belediyelerine açıktan isyan etmişse fazla söze gerek yok!
İnşallah ders olur!..
Ve 'Bu adamı iyi tanıyorum' dediğim AK Parti Ortahisar Belediye Meclis Grup Başkanı Prof. Dr. Ahmet Yıldız gibi 'AÇIK YÜREKLİ' insanlara çok ihtiyaç var diyorum.