Yarın bayram /Bir kaşık ayran/ Sana da yeter bana da yeter.’ Ne güzel bir tekerleme. Paylaşmayı, hoşgörüyü önümüze sermiş. “Nerede o eski bayramlar !..” derlerdi bizden yaşlılarda, onların bu duygularını anlamazdık. Şimdi aynı sitemi biz yapmaya başladık. Eminim ki dar yerleşim alanlarında yani köylerde, beldelerde, kasabalarda yine bayramlar coşkuyla kutlanmaktadır. Yine ev ev dolaşıp tatlılar yeniliyor, kahveler, çaylar içiliyordur. Ama yine de toplumun üzerine bir hüzün çökmüş ve sanki ölü toprağı serilmiş gibi. Eski tat eski coşku yok o küçük yerlerde de.

Ne güzeldi çocukluğumdaki bayramlar. Köyümde kesilen kurbanlar tüm insanlarla paylaşılırdı. Alınan küçük hediyeler, verilen harçlıklar bizi ne kadar mutlu ederdi. Büyüklerimizin elini öperdik. Amcalarımıza, halalarımıza, dayılarımıza, teyzelerimize koşardık bayramlarda. Özellikle annemin kurban kesiminden ve kurban etlerinin paylaşımından sonra, yıkanıp allı yeşilli giysilerini giymesi beni gerçekten çok sevindirirdi. Ah yine çocuk olsam yine o insanlarla o bayramları yaşasam!...

Özellikle mutlu azınlık için bayram demek, tatil demektir. Bayramdan bir gün önce binlerce araç yollara düzülür tatil beldelerine gitmek için. Beraberinde yüzlerce araba kazası ve ölüm, yaralanma o günlerin güzelliğine hüzün katar. Tatile çıkamayanlar için de evde dinlenmektir bayram. Birkaç aile büyüğünü ziyaret etmek demektir.
Ekonomik koşulları nedeniyle yüreğine ulaşamayan insanlarımız ya kurban kesemiyor veya eskiden beri gelen ve görev bildiği için harç borçla kurban kesmek zorunda kalıyor.

Bizim geleneklerimize göre, bayramlarda yeni giysiler giyilir, özellikle çocuklar sevindirilir. Onun için evin büyüğü, oğluna, kızına, hanımına, gelinine, torunlarına kendi olanakları ölçüsünde bayramlıklar alır. O baba, kendi babasından devraldığı bu güzel geleneği de ne yazık ki bugün yerine getiremiyor artık. Çünkü tam bayram üzeri elektriğe, doğalgaza yapılan zam, doların değer kazanması ile düşen alım gücü her baba gibi bizleri de geleneklerimizden uzaklaştırıyor.

Bugünkü yönetim, ülkemiz insanında birlik, beraberlik ve paylaşım duygusunu unutturdu bile. İnsanlarımız için önemli olan bu ak bayramları karalaştırdı. Din, mezhep, ırk ayırımından yarar bekleyen yönetim, birlik beraberliğimizi bozdu. Bu bayram gününde 600 bin civarında işsiz üniversite mezunu genç, sokaklarda dolaşıyor. Var olan işlere liyakate bakılmaksızın kendi yandaşları alınıyor.

“Kendim ettim kendim buldum/ Gül gibi sararıp soldum” dizeleri sanki şu andaki halimize söylenmiş. Kuzey Afrika’da, Ortadoğu’da insanlara özgürlük getireceğiz diye yola çıkan güçler maalesef o insanları kimliksizleştirdi. Bizler de o güçlere destek verdiğimiz sürece korkarım ki sıra bize de gelecek.
Bu kutlu günümüzde böyle karamsar bir yazı yazmak istemezdim ama gerçek bu. Tüm İslam âleminin Kurban Bayramını kutluyor güzel günlere dileklerimi iletiyorum.