Sonnokta diyor ki..
Kim ne derse desin..
Kim ne söylerse söylesin..
Trabzon A'dan Z'ye eski bakanı Erdoğan Bayraktar'ı mumla arıyor..
Çünkü 17 Aralık sürecinin en büyük darbeyi Trabzon'a, Trabzon'u bakansız bırakarak vurduğu apaçık şekilde ortaya çıktı.
Çünkü şehir, Trabzon-Ankara hattında sahipsiz kaldı..
Bakansız geçen ayların Trabzon'u her açıdan iktidardan hizmet alım noktasında nasıl geride bıraktığı, nasıl sahipsiz noktaya ittiği, nasıl gündeme getirilen projelerin ortadan kalktığı, kaldırıldığı, nasıl lojistik merkez örneğinde olduğu gibi o projelerin diğer illere kaydırıldığı da apaçık bir şekilde ortaya çıktı, çıkıyor da!
Çünkü Ankara'da sahipsiz kalındı!
Acı ama gerçek bu..
Açıkçası bakansız Trabzon,   hizmet alım noktasında resmen 'stop' etti.
Bugün Trabzon'da iş dünyasından siyaset dünyasına kadar, iktidarı ve muhalefeti ile herkes Erdoğan Bayraktar'ın Trabzon için büyük bir kayıp olduğunun altını önemle çiziyor.
Sadece Trabzon mu?
Hayır..
Türkiye de...
Kısa zamanda  yepyeni bir bakanlığı (Çevre ve Şehircilik) kurup kadrosunu oluşturmak, harekete geçirmek, Türkiye'nin her bir köşesini şantiyeye çevirmek,  kentsel dönüşümde (bugün Afrika ülkelerinden 'Gel bize kentsel dönüşümde öncü ol ' şeklinde aldığı tekliflerle) bir dünya markası yaratmak kolay mı?
Bir düşünün Bayraktar döneminde TOKİ 1920 şantiyesiyle 500 bin konut yapmış..
Okullardan, spor salonlarına, hastanelerden kütüphanelere, ticaret merkezlerinden engelli yaşam merkezlerine kadar neler yapılmamış ki!
El atılmayan yer kalmamış..
Rekorlar kırılmış..
Van'daki depremin ardından 1 yılda 11 bin konut inşa etmek, insanları yerleştirmek kolay mı?
Ya yerine gelen..
Var mı yok mu belli değil!
Sadece Trabzon'da değil, Türkiye'de gelen gideni öyle aratıyor ki!
Bu şehri  bir gün dahi ziyarete gelme nezaketi göstermeyen bir bakan!..
Sokaktaki vatandaş bile bunu görüyor..
Bakın Trabzon şehri, bir Ağız ve Diş Hastanesi’ni bir türlü hizmete açamama sendromu yaşaması, şehrin hangi durumda kaldığını ortaya koymuyor mu?
Kimseden ses çıkmıyor..
Çünkü Ankara şimdi çok uzak!..
Konuştuğumuz ilçe belediye başkanları “Nerede Erdoğan abi” diyerek içlerini çekerken gerçeği anlatıyor..
Gidin konuşun bakın neler söylüyorlar!..
Şimdiki Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı, dönemin İl Özel İdaresi Genel Sekreterinin o günlerde “Trabzon'a İller Bankası’ndan böyle para akmamıştı” sözleri unutulur mu?
İller Bankası’ndan şehre, belediyelere akan kaynaklar, paralar şimdi mumla aranıyor..
Çünkü vatandaşa hizmet getirmek, yolları yapmak için kim ne istiyorsa alıyordu!
Ya şimdi..
Belediyeler ne durumda!.
Kaynak isteyecek kimleri var!..
Çünkü Trabzon-Ankara hattında ne yazık ki şehri sahiplenecek güçlü bir el yok!..
AK Parti'nin ilçe kongrelerine  katılarak partililerle buluşmaya devam eden Bayraktar'a sadece kendi partilileri değil, o ilçedeki diğer parti tabanından insanların dahi  gösterdiği yakın ilgi ve alaka gözü kaşı için değil, hizmet noktasında Trabzon'da bıraktığı izleri apaçık şekilde hatırladıkları için olsa gerek..
Görüldü ki kaçan balık büyük oldu..
Gazete olarak Bayraktar bakanken hep yazdık..
Dedik ki..
“Trabzon böylesine icracı bir bakanı, bakanlığı yakalamışken destek olup bu şansı iyi değerlendirelim. Bir daha böyle güçlü bir bakanlık şansını yakalamayabiliriz.” 
Ama birileri bu sözlerimize hep bir kulp taktı!
Gelinen nokta ortada..
Trabzon yakaladığı o büyük icracı bakan ve bakanlık şansını tezgahlarla kaybetti.
Görüldü ki Bayraktar'ın tek eksiği siyaseti bilmeyen(!) hizmet adamı olması oldu!..
O nedenle bugün bir hakkı teslim etmek gerekir..
Bugün Bayraktar resmen mumla aranıyor..
Ve aranırken 'İnşallah yeni dönemde ona kavuşuruz' deniyorsa fazla lafa gerek kalmıyor..
Çünkü boşluğu doldurulamıyor..
Sezar'ın hakkını Sezar' a yeniden teslim etmek gerekiyor..