BAŞKANIN ADAYLIK İNADI!..
Sayın Hacıosmanoğlu adaylığını neye göre yineliyor. Kriterleri nedir ve gelecekle ilgili ne vaatler veriyor.
Geçmişe dönelim ve başkanımızın ilk günlerindeki söylemlerini kısaca anımsayalım.
Kupayı getireceğim dedi, getirebildi mi?
Öze döneceğim dedi, dönebildi mi?
Borcu aldığım yerde bırakacağım dedi, bırakabildi mi ?
Trabzonspor’u ezdirmeyeceğim dedi, ezdirmedi mi ?
Bunları çoğaltmamız olası ama amacımız bağcıyı döğmek değil.
Trabzonspor hızla kan kaybediyor... Zaman çok önemli..
Bu nedenle acil önlemler gerekiyor..
Trabzonspor kendi içerisindeki sorunlardan kafasını kaldırıp, dışarıya bakamıyor bile. Yönetimin içindeki kavgalar, istifalar, suçlamalar...
Ve tutarsızlıklar açıklanacak gibi değil. Teknik kadro ve futbolcular ayrı bir sorun...
Kim cezalı, kim sakat ve kim dışlanıyor, bunlar bir sır gibi.. Alınan bu kadar futbolcuya karşın bunca kadro sıkıntısının yaşanması sizce normal mi ?Madalyonun bir de diğer yüzü var.
Başkanımız gelecek sezonda başarının hesabını yapıyor ve Ersun hocaya da yeni bir heyecanla geleceğin takımını kur dediğini varsayalım. Yeni kadro için yeni futbolcular yine paralar derken bir de eldekilerin gönderilme konusu var.
Ne yaptılar, hangi başarıya imza attılar ki piyasaları olsun.
Geldik şimdi, zurnanın zırt dediği yere.. Dünyaları verdiğiniz bu topçulardan..
Alacağınız bu para ile bizim köydeki Zugur Murat’ın Cocori’deki fındıklığını bile alamazsınız vallahi, ben diyeyim..
Bizimkiler diyor ki, “Borç yiğidin kamçısıdır’’, Almanlar da diyor ki,,
“Borç acı bir ekmektir.” Doğruyu kim söylüyor, bunu zaman gösterecek ama..
Başkan sayın Hacıosmanoğlu’nun ille de başarıyı yakalayacağım inadı, Trabzonspor’un başarılarından ve duruşundan etkilenen ve her defasında gururla “Ben Trabzonsporluyum” diyen sanatçı Musa Eroğlu’nun “Yolun sonu görünüyor’’ türküsünü akıllara getirmiyor değil.