Teknik Direktör Abdullah Avcı geldiği ilk günden şampiyonluk anına kadar bütün organizasyonları doğru yönetti.

Hem başkan hem yönetim ve camia bu doğru organizasyona sonuna kadar destek verdi.

Trabzonspor yıllar sonra ilk defa saha içi ve saha dışını domine etti.

Ancak şampiyonluk sürecinden sonra yaşananlar hayra alamet değildi.

Abdullah Avcı “Gelecek sezon başka bir oyun ve yeni oyuncu profilleriyle sahnede olacağız” dedi. Bu sözlerin altı maalesef doldurulamadı.

Ya oyuncu profilleri oynanmak istenilen oyuna uygun değildi ya da oyun umut vaat etmiyordu.

Tüm bunların üzerine şampiyon teknik direktör apoletini takmış Avcı’nın şampiyon teknik direktör gibi davranmasını beklerken, “nem, zemin, Kasım, hastalık, performansından memnun kalmadığı oyuncular, çözümsüzlük, geçici olmayan durum” gibi sözler üzerinden sahayı yorumlaması, asıl odaklanması gereken noktadan kendini uzaklaştırmıştı.

Orası da şuydu. “Başarıyı yönetmek!” Başarısızlığı bir şekilde yönetebilirsiniz ama önemli olan başarıyı yönetebilmektir.

Peki bundan sonrası için işler toparlanabilir mi? Evet, neden toparlanmasın. Ancak bunun için ortaya güçlü bir irade koymak gerekiyor. Bu iradeye yüksek enerji de lazım. Başkan, yönetim, hoca ve oyuncular. Yeni bir yola girmeli. Bu yol camiaya anlatılmalı. Ve bundan sonrası için yeni sayfa ve yeni hikayenin satırları yazılmalı.

Dün akşam ve önceki maçlar için yazılacak cümle çok fazla yok. Ne oyun ne oyuncu performansları. Trabzonspor’un sorunu dedik ya, başarıyı yönetememekti.