BAKMA BANA

Sessizlik tırmalıyor kulaklarımı. Ellerimi duymak istercesine bastırıyorum boşluklara. Sus artık! Kelimeler ağzından çıktıkça ne kadar yakıyorsun canımı. Görme, bakma bana utanıyorum senin karşında yaşamaktan bile.

Ne garip şu insanlar, sonuçtan çok nasıl olduğuna bakarız. Affetmek gözümüze bile gelmez, siler atarız. Bir anlık sinirle nelerimizi heba etmeyiz değil mi?

Bir kuşun kalp atışları kadar hızlı akıyor zaman. Bu benzetme? Evet, çok garip, bir kuş varmış ve kalbi hızlı atarmış boş versene.

Yalvarmıyorum yalnızca rica ediyorum sevgiyi. Ama yine de her defasında kovuluyorum. İnsanların yüzleri ve sözleri defol dercesine bakıyor, içime işliyor.

Neden yaptın?

Neyi?

Hani o gece yapmıştın ya?

Unuttum. Neyi, neden yaptığımı, kimleri sevdiğimi unuttum. Kimler var etrafımda, kimler dostum ve ya düşmanım unuttum. Açıkta kaldı kalbim gelen gecen bakıyor zaten boş versene.

Çevir yüzünü, bakma bana.

O zaman göremem ki kendimi.

Ne garip şey şu aynalar. Bakmadan göremiyor insan kendini.