Programa Avrasya Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Yavuz Özoran, Genel Sekreter Gülay Yeniçeri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunması ile başlayan program, Çocuk Gelişimi Kulübü’nün hazırladığı sergi ve öğrencilerin seslendirdiği şiirler ile son buldu.
Prof. Dr. Yavuz Özoran konuşmasında, “Ulu önderimiz Atatürk’ü anmak, onun düşünce ve ilkelerini anlamak, ideallerini yaşatmak ve Türkiye Cumhuriyeti’nin aydınlık yarınlarına katkı sağlamak anlamına gelmektedir. Bugün, Cumhuriyetimizin kurucusu, bağımsızlık mücadelesinin öncüsü ve milletimizin ölümsüz lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 86. yılında bir kez daha saygıyla minnetle ve rahmetle anmak için toplanmış bulunuyoruz. Atatürk, yokluk ve zorluklar içinde yeşeren bir bağımsızlık mücadelesini zafere ulaştırarak bizlere özgür, bağımsız ve modern bir ülke bırakmıştır. O, yalnızca bir asker ve devlet adamı değil aynı zamanda ileri görüşlülüğü ve barışa olan inancıyla tüm dünyaya örnek bir liderdir. Atatürk’ün ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ ilkesi, dünya barışına yaptığı çağrı olarak hâlâ geçerliliğini korumakta ve bizlere yol göstermektedir. Sevgili gençler, Ulu Önder’in “Bütün ümidim gençliktedir” sözleriyle sizlere duyduğu güveni ve inancı asla unutmayınız. Cumhuriyetimizi muasır medeniyetler seviyesine taşımak ve ülkemizi her alanda daha ileriye götürmek sizin ellerinizdedir. Atatürk’ün izinden giderek, bilime, akla, sanata ve özgür düşünceye bağlı kalarak bu sorumluluğu yerine getireceğinize olan inancım sonsuzdur” dedi.
Çelik: “Atatürk, en büyük eseri Cumhuriyeti gençlere emanet etti”
Avrasya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Çelik ise anma programında “Atatürk’ü Anlamak” konulu bir sunum yaptı.
Çelik, “Atatürk’ün 57 yıllık hayatını, mücadelesini, milletimize kazandırdıkları ve kazandırmak istediklerini doğru anlama bakımından 10 Kasım’ın önemi büyüktür. Atatürk’ün Türk milletine en büyük armağanı, Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmak olmuştur. Mustafa Kemal Atatürk, gerçek kurtuluşun ekonomik bağımsızlıktan, ülkenin her bakımdan kalkındırılıp güçlendirilmesinden geçtiğini belirtmiş, batı uygarlığının biliminden, teknolojisinden yararlanarak, bunları özümseyerek çağdaş uygarlık düzeyine çıkıp, bu düzeyi de aşmayı milletinin önüne amaç olarak koymuştur. Sadece 10 Kasım’da değil, her daim, Atatürk’ün mücadele azmi, bizlere yüklediği sorumluluklar ve gösterdiği hedefler tekrar tekrar konuşulmalıdır. Yüce Atatürk, “Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım ilim ve akıldır.” diyerek kurduğu cumhuriyete sahip olunmasını ve çok çalışılarak bilimde ileri bir seviyeye çıkılmasını arzu ve temenni etmiştir” ifadelerini kullandı.