Şampiyonluk serisi yazımda son olarak forvetlerin ve tabi ki değerli teknik direktörümüzün bu hikayedeki önemli vazifesini değerlendireceğim.
Trabzonspor tarihinde nice iyi forvetlere sahip olmuştur. Performansı ile bizlerde iz bırakanlar tarihe adını yazdırırken , istenen performansı gösteremeyenler tarihin tozlu sayfalarına karışmışlardır. İçimizde ukte kalan performans Sörloth’un gidişi olmuştu. Gittikten sonra Abdullah hocamız Afobe ve Djaniny hamlesini yapmıştı. Djaniny aynı geçen sezondaki gibi performansını yükseltirken bizlere Afobe’nin boşluğunu doldurabilen bir forvet gerekliydi.
Parma’da istenilen performansı iyi şekilde sergileyemeyen fakat eski başarılı günlere dönmek isteyen bir Cornelius vardı. Cornelius’un Djaniny ile mükemmel koordinasyonu ve sahaya ortak akıl katmaları şampiyonluktaki bir diğer kritik eşikti. Djaniny’nin Abdullah hoca tarafından joker rolü görmesi, oyuna girdiği dakikadan sonra hep varlığını hissettirmesi geçen sezon mumla aranılan golcülerin unutturulmasına sebep oldu.
Ve belki de en önemli adamlarımızdan biri Nwakaeme. Ben bu satırları yazarken Nwakaeme artık bizim futbolcumuz olmayacak fakat onu es geçmeden olmaz. Futbolun yıldız kategorisinde futbolcuları vardır. Nwakaeme de bu yıldızların en büyüğüydü. Hücum gücüne inanılmaz güç katması ve sahada fizik gücünün verdiği destekle süperstar gibi takımı yönetmesi bulunmaz bir nimetti. Tekrardan her şey için teşekkür ediyoruz Nwakaeme.
Son olarak Abdullah hocamıza değinmek isterim. Başakşehir, Milli Takım, Başakşehir, Beşiktaş ve Trabzonspor. Abdullah hocamız, bu denli başarılı bir çizelgeyi takip edip Karadeniz’in hırçın ama huzurlu dalgalarında kendini bularak adını gönüllere yazdırdı. Hep bir ekip olduk ve bu ekiple başarılı olmanın yolunu bulduk. İnşallah bu başarılı yolculuğu gelecek yıllarda da yakalayıp devam ettiririz.
Gelecek hafta Trabzonspor’un bu yaz yapacağı ve yapmış olduğu transferlerden bahsedeceğim. Görüşmek üzere sevgili okurlar…