Sahasında Sivasspor’u konuk eden Trabzonspor, bu tür maçlarda yol kazasına uğramama düşüncesi ve oyuna alan savunması içerisinde başlarken konuk takım aynı şekilde oyunu kendi alanında karşılar görüntüsündeydi.
Maçın ilk yirmi dakikasına kadar oyunda üstünlüğü bir adım önde getiren Trabzonspor, iki üç pozisyonla Sivas kalesini yoklasa da gole yanaşamadı. İlk yarının son dakikalarına kadar da Sivasspor oyunda ağırlığını hissettirip en az Trabzonspor kadar kalemize tehlikeli ataklarla gelirken Ekuban bir anda yakaladığı topla Sivasspor defansını asimile ederek geliştirdiği atakla şık bir golle takımını 1-0 öne geçirdi.
İki takımda ilk yarı ritmi düşük bir futbolla sahada görülürken oyuna tempo katacak futbolcular oyuna yerli yerinde katkı sunamayınca haliyle iki takımda lige yakışır bir oyunu sahaya yansıtamadılar.
İlk yarıda yapılan pas hataları da oyunun şeklini değiştirirken sadece Ekuban’ın golü ile bir 45 dakika sonuçlanırken tüm oyuncular vasata yakın göründüler.
İkinci yarı her iki takımda alınacak üç puanın hesapları içerisinde oyuna başlarlarken risk alıp sahanın her bölümünde sorumluluk bilinci içerisinde mücadele eden Sivasspor, ne yaptıklarından kopuk bir şekilde sorumluluklarının ne olduğunu bilmeyen Trabzonsporlu futbolcu gurubunun mücadelesi vardı.
Her zaman söyledim yine de söylerim Trabzonspor’un yumuşak karnı orta alandır gerisi yalandır.
Bir orta alan düşününki rakiplerinden top kapmayacak, rakibi ile kora kor mücadele etmeyecek, rakibini o alanda durdurmayacak, defansın bin bir mücadele ile kazandığı hazır topu alacak, paşa gönüllerinin keyfi ile oynayacaklar, rakip kalemizin önüne inmiş onlar seyredecekler.
Oynamadan maç kazanılmıyor. Bunu düşünmeyecekler neyi düşünecekler. Maç bitsin de gidelim böyle midir forma giymek...
Bir topun kazanılırken arkadaşlarının verdiği mücadeleyi görmeyecekler. Ve de ileri uçtaki arkadaşlarına gerekli pasları veremeyecekler. Sonrasında ben futbolcuyum diyecekler.
Yine de sorarım. Allah aşkına bu transferleri kimler izledi? Alınmalarına kimler karar verdiler? Yönetim bir açıklasın da bizlerde bilelim...
İşte karşılığı... Trabzonspor’un galip gelmesi için her maç 2-0 veya 3-0 önde mi oyuna başlaması lazımdır?
İkinci yarı rakip kazanma adına her türlü varyasyonu yaparken süper ligde oynayan futbolcularımız kaybettiğimiz maçlardan nasıl olurda bir ders çıkarmazlar... Adı futbol değil mi. Her şey içinde olduğuna göre şu anki sahadaki takımın oyuncu gurubunun oynayacağı lig süper lig değildir...
Ekuban, ikinci yarı kaçırdığı golü atmış olsaydı bile yine de bu kadro yetersizdir...
Trabzonspor’un geçen sezona göre öyle bir ivme kaybetmiştir ki, Abdullah Avcı’nın yapacağı bir şey yoktur. Kendine göre yüzlerce çıkış noktası vardır bir tanesini anlatacaktır. Hep böyle olmuştur. Bu dönemler teknik adamlar zamana oynayacaktır. Savrulanda spor severler ve Trabzonspor olacaktır. Başkanda ‘şampiyonluğa oynayacağız’ diyor. Benim aklım almıyor vardır onunda bir bildiği diyelim! Hayat devam ediyor. Avcı ile ava çıktık bizler avlandık sanki dünyanın sonu geldi!