AŞK’IN RENGİ…

Karadeniz’de Sonnokta Gazetesinin değerli okuyucularına merhaba diyerek başlıyorum, iki haftada bir olmak üzere yazmaya çalışacağım. İlk yazımın konusu olarak ortak sevdamız Trabzonspor’u seçtim.

Özellikle gurbetçiler için Trabzon ve Trabzonspor stadı adeta büyük bir mabettir. Hep kavuşmak isteğiyle özlem içerisindesinizdir.

Özler, kavuşamayınca da, tutuşur yanar kavrulur ya insan, işte öyle bir sevdadır Trabzonspor…

Hep özler, kavuşsa da özler, hep vuruktur, sevdalıdır, heyecanlıdır. Kavuşunca da ayrılık hüznü sarar bu sefer de… Sevinç ve hüzün kardeş gibidir.

Sürekli artan ateştir, hem de söndürülemeyen bir ateştir, sevdanın tarifidir…

Tutkudur, hayatının ayrılmaz parçasıdır artık. Vuslata erseniz de hiç azalmayan aşktır, Aşk-ı Sevdadır Trabzonspor, Aşk’ın Rengi de bordo mavidir.

Bazıları o tarihte doğar, bazılarının telefonu o rakamlardan oluşur, bazılarının plakalarındadır TS, bazılarının evlerinin renkleridir bordo-mavi, bazılarının araba süsüdür, bazıları için algıda seçicilik başlamıştır renkler arasında hep o renkleri fark ederler, kısaca herkesin bir tarafındadır, gönlünde, yüreğinde ve yanındadır.

Trabzon sınırları dışında 61 plakalı aracı her yerde fark eder, duygusallaşır ve seversiniz içindekileri, selamlar, el sallarsınız, onlar da hemen anlar durumu, çünkü onlar da aynı sahneyi defalarca yaşamıştır ve onlar da size sevgiyle el sallarlar.

Öğretendir zaman zaman, maçlarda plakasının dakikasında (61) şov yapanlardır, İstiklal Marşımızı Bayrağımıza karşı cephe alarak selam vermeyi başlatandırlar, Anadolu’nun Devrimcileridir Trabzon, Kazım Koyuncunun takımıdır…

‘’Arkadaşlar, beş yıl önce Samsun’a ayak bastığım zaman bana gönül gücü veren vatandaşlarımın ilk safında Trabzonluların bulunduğunu asla unutmayacağım. Sakarya savaşında, üçüncü tümen ile yetişen Trabzon çocuklarının savaş alanında gösterdikleri fedakârlıkların kıymetli anısı daima aklımda işlenmiş kalacaktır.’’

Mustafa Kemal Atatürk’ün, Trabzonlular hakkındaki izlenimlerini anlatan sözleridir bunlar, gönlü güçlü insanlardır, samimi, saf, çalışkan, yurtsever ve yaratıcılardır.

Yaşam tarzı olmuştur Trabzonspor, bordo mavi her yanınıza hâkim olur, gayri ihtiyari, kıyafetlerinize yansır fazlasıyla, herkesin kıyafetlerinde de adeta o renkleri görürsünüz. Kırmızı, mor artık bordo, lacivert ve tonları da mavidir.

Duygu seli gibidir maçların olduğu hafta sonlarınız. Ya üzülür karalar bağlarsınız, ya da sevinir kükremiş sel gibi bendinize sığmaz taşarsınız. Yani, ya dipte ya zirvedesiniz o gün, duygusal olarak…

Bu sevda Trabzon’dan uzakta yani Gurbette olanlar için daha derindir, acıklıdır, sevinçlidir yani ziyadesiyle hisseder ve yaşarlar.

Bir toplantıda ‘’ Bize Her Yer Trabzon’’ dediğimde bir müddet sessizlik olunca şöyle açıklamıştım: ‘’ Bizim bu sloganımız etnik milliyetçilik, mikro milliyetçilik olarak algılanmamalıdır, zira biz yaşadığımız, doyduğumuz her yeri Trabzon kadar severiz anlamında kullanıyoruz’’ diye açıklayınca sanırım mantıklı açıklamamı beğendi ve ikna oldular.

Çünkü Trabzonlular, milli kimliği oluşturan, kültür, tarih ve ülkü birliği gibi unsurların oluşturduğu milli biz şuuru ve iradesini reddetmediği gibi tam tersine fazlası ile de sahiplenirler.

Trabzonlulara Laz diyenler de olur, hitap doğru olmasa da çoğu tepki vermez, doğrusunu anlatır. Rize’nin Fındıklı, Ardeşen, Pazar ve Çamlıhemşin ilçelerinde ve Artvin’in Hopa, Arhavi ve Borçka ilçelerinde yaşadıklarını, anlatırlar. Bu terim zaten ayırt edici bir etnik/kültürel kategori değil bölgesel bir isimlendirmedir.

Her sene beğenip beğenilmemesine bakılmaksızın mutlaka Trabzonspor formaları alınır. Bu yıl adedi 1967 liradan olmak üzere baba oğul (antrasit gold ve mavi) aldığımızı da belirteyim.

Ve o formalar dünyanın her yerinde giyilir, çünkü tatile çıkan her Trabzonlunun yanında forması da vardır ve özellikle ülke dışında o forma ile fotoğraf çektirmek artık klasikleşmiştir.

Her Trabzonlunun sonunda kavuşacağı topraklarıdır oraları, ama sağ ama ölü, benim için Maçka- Çatak’tır mesela.

Her Sevdalının bir yeri vardır, ona kavuşmayı bekleyen…