Trabzonspor’da saha sonuçlarının kötü gitmesini dört gözle bekleyen bir yapı mevcut. Sadece bu döneme has bir durum değildir. Takımda işler kötü gittiği her dönem ortaya çıkarmalarına çok kez camia şahit olmuştur. Tek dertleri kendi borularını öttürmek, istedikleri gibi at koşturmaktır. Hep bir hesap peşindedirler.
Şimdilerde bakıyorum da saha sonuçları nedeniyle gardı düşmüş mevcut yönetime karşı kılıçlarını kınından çıkarmışlar Allah ne verdiyse ol orta sallayıp duruyorlar. Kimin için? Kendi çıkarları ve hesapları için. Sorsanız ‘biz Trabzonspor’un hayrına eleştirilerimizi yapıyoruz’ derler. Sanıyor musunuz ki tek dertleri Trabzonspor. Asla değil.
Tabii ki hiç bir insan dört dörtlük değildir. Mevcut yönetimin elbette hataları vardır. Ama elinizi bir vicdanınıza koyarak doğruları da dile getirmekten de korkmayın. Mevcut yönetimin bu kulübü nasıl alıp nereye getirdiğini de sözüm size kişisel ihtirasları olan klavye delikanlıları dürüstçe dile getirmekten de çekinmeyin. Artık yemezler. Kimin ne olduğunu bu şehir biliyor.
Trabzonspor’da Newton’un ipi çekilmek üzereyken başkan Ahmet Ağaoğlu, yönetimine ve camiaya ters köşe yaparak İngiliz teknik adamla yola devam kararı aldı. Benim şahsi fikrim Newton ile yola devam edilmemesi, takımın başına Fatih Tekke getirilmesi yönünde. İngiliz çalıştırıcının bu sezon 6 haftalık performansına bakıldığında aydınlık günlerin yerine Trabzonspor’u karanlığa sürükleyeceğini düşünenlerdenim. Bu akşam Kasımpaşa maçı kazanılsa dahi!
Kenarda uyuyan bir teknik adam Trabzonspor’a bir şey katamaz, bir arpa boyu yol alamaz. Kısacası Newton kendisine altın tepsiyle sunulan fırsatı değerlendirememiştir.
Bu nedenle İngiliz çalıştırıcı da ısrar edilmemeli. Trabzonspor daha fazla kan kaybetmeden değişikliğe gitmeli.
Madem Abdullah Avcı’yı Bordo-Mavili renklere gönül verenler benimsemiyor işte orada duruyor Fatih Tekke.
Vakit kaybedilmeden Tekke’ye fırsat tanınmalıdır. Kimse bana tecrübesi yok masallarını anlatmasın. Bakın Alanyaspor’un başındaki Çağdaş Atan’a. Sergen’in yardımcısıyken Alanya kendisine kucak açtı ve geldiği nokta da ortada. Ne eksiği var Fatih’in Çağdaş’tan. Hatta birinci adam olarak daha fazla tecrübesi var. En azından bizden biri Fatih Tekke. İyi de takıma coşku verir, Trabzonspor’a ilaç olur. Bu merhemden mahrum kalmamak için yönetim de Tekke’ye kucak açmalı.
Kimileri ona Trabzonspor’un yıldızı gözüyle, kimileri ise Bordo- Mavili ekibin para kasası olarak baktı. Karadeniz ekibinde bir çiçek gibi filizlenip açtığında herkes Türk ve Trabzon futboluna damga vuracak isim olarak lanse etti. Yerli Messi yakıştırmasıyla ayakları yerden kesildi. Hatta Avrupa’nın önde gelen kulüpleri 20 milyon euro’ya varan tekliflerle Trabzonspor’un kapısına dayandığına tanıklık edildi.
Biz mi gözümüzde Abdülkadir Ömür’ü büyüttük, yoksa bizim göremediğimizi başkaları mı fark etti. Ama şuan bir gerçek var ki geçmişte yere göğe sığdırılamayan süper yetenek hayalet rolünü bu sezon üstlendi. Dost acı söylerden yola çıkarak Abdülkadir Ömür’ü yerden yere vurmak amacımız değil. Zamanında elmas gibi parlayan genç oyuncunun bu sezon her geçen hafta değerini hızlı bir şekilde kaybettiğini irdelemek. Yeniden ayağa kalkması adına bu yolda ona ışık tutabilmektir. Her ne kadar yönetim teknik heyet sırtını sıvazlayıp ‘sen bu takımın önemli parçasısın’ demekle bu iş olmuyor. İş Abdülkadir’de aslında bitiyor. Evet, yetenekli oyuncusun ama bunu ortaya çıkaramadıktan sonra ne olur. Sıradanlaşırsın, 3.sınıf Avrupa takımının yolunu tutarsın. Sönen değil, parlayan yıldız olmak için her şey senin elinde. Çık artık göster kendini. Bizde seni avuçlarımız patlarcasına alkışlayalım.
Trabzonspor’un üzerinde oyunlar bitmek bilmiyor. Hatta bitecek gibi de değil. Son birkaç yılı bir gözden geçirin hakemler tarafından en çok canı yanan haksızlığa uğrayan takım Bordo- Mavililer. Bu alanda inanın liderliği kimseye bırakmıyorlar. Hakemler Trabzonspor maçlarında öyle rahat düdükler çalıyorlar ki ne kulübün ne de camianın büyüklüğüne bakıyorlar. Çünkü üzerlerinde yeteri kadar baskı ne yazık ki oluşturulamıyor. Masaya güçlü bir şekilde yumruğunuzu vuramadıktan sonra kirli eller Trabzonspor’un üzerinde hain planlarını hayata geçirmeye devam edecekler. Düzen bir kere kurulmuş. Bu düzenin karşısında el pençe durursan geçmiş olsun. Yönetim önce bu kirli düzene dik bir şekilde durmalı. Öyle internet sitesinde bir bildiri yayınlayarak kenara çekilmemeli. Susmamalı. Her platformda hakkını aramalı. Topyekün tepkisini ortaya koymalı. Aksi halde sadece masada kalırız.
Trabzonspor yönetiminin en büyük yanlışı teknik adam konusunda ‘padişahlıktan oğula’ düzenini benimsemesi oldu. Rıza Çalımbay’ın takımdan ayrılmasından sonra bu düzene geçildi. Çalımbay sonrası takımın başına geçen Ünal Karaman gitti, yardımcısı Hüseyin Çimşir geldi. Çimşir gitti yine yardımcısı Newton görevi devraldı. Yönetim neye sığındı, takımı iyi tanıdıklarına. Karaman sonrasında ne oldu Çimşir ile şampiyonluk kaçtı. Newton ile de bu sezon 18. sraya demir atıldı. Sonuçta yönetim bir kumar oynadı ve kaybetti. Bir kere bu zihniyetin bedeli Trabzonspor taraftarlarına ağır oldu. Çünkü hep beklenti içerisinde olan taraftarlara yine göz yaşı yine hüzün teknik heyet ve futbolcular ise kazandıkları parayla kaldı.