Konyaspor karşısındaki Trabzonspor geçem haftaki Denizli mücadelesindeki performansının talihsizlik diyemeyiz. Denizlispor karşısında belki de 11 puanlık maçı kaybeden takımdık. Toparlanma adına Konyaspor mücadelesi, yarışta kalmak için önemli bir maçtı. Bu bilinç içerisinde kazanma arzusunu üst seviyede tutan takım Trabzonspor’du. İlk yarı Konyaspor Trabzonspor’u bir adım geride takip ederken Bordo-Mavililer karşısında pozisyon bulan da veren de takımdı.
Trabzonspor’un da bir eksikliği vardı ki, organize ataklarla orta sahadan çıkışları o kadar zayıftı ki rakip alanda kalabalık hücuma bir türlü çıkamadık. Bulduğumuz golden sonra oyunun temposunu yükselterek rakibi forsa eden takım Trabzonspor değildi.
Bir an önce golü bularak beraberliği sağlama adına mücadele eden takım Konyaspor’du.
Trabzonspor takibi golden sonra büyük bir avantaj yakaladı. Lakin görünen köy kılavuz istemiyor. Bu ligde 2-0’dan, hatta 3-0’dan maç kaybeden takımlar çok vardı. Örneği de çoktur.
Trabzonspor orta alandaki ikili mücadelede rakip kadar etkili olamıyor.
Ünal hoca Sturridge’i dışarı almakla bence en doğrusunu yaptı. Yani görünen şu ki Sturridge tam bir klas oyuncu. Ama Trabzonspor orta alanda kora kor mücadele yapmıyorsa, rakipten top kapıp, rakip 18’de görünmüyorsa, atak sonucu hızlı dönüşle yerine gelmiyorsa, o zaman özür dilerim kardeşim. Sutrridge her maçın son 20-30 dakikasında bizlere katkı sunar. Yani ilk onbirde boş top oynayarak defansın vermiş olduğu türlü mücadelelerle, çıkarttığı boş topu kullanarak, ismi üzerinde orta saha yani köprü, bize katkı sunmaz.
Sonuçta gördük.
Son 25 dakikada onlar geldi biz gittik. Biz gidince geriye dönerek oynadık, onlar ileriye dönük oynadılar. Onlar atamadılar, biz de bir ara ziyaretlerine gittik. Konya’nın kale komşuları geçit vermediler. 2-0’ı bulamadık. Onlar topu çevirdiler biz başımız çeviremedik.
Onlar on kişi kaldı, yine gelen onlardı. Sonunda 3 puanı alıp gelmesini bildik.