ANALAR KUTSAL, KADINLAR DEĞİL!

Yıl olmuş bilmem kaç biz hala kadınlar gününü bayram havasında değil farkındalık oluşturma çabasıyla kutluyoruz. Aile içinden tutun da iş hayatı ve sosyal hayatta kendini hala ispat etmeye çalışan kadınların karşısında olanlara soruyorum, hala neyi anlamadınız? Hala kadın erkek eşitliği söz konusu olduğunda beden gücünü ileri sürenler var. Farklı renklerimiz, fiziki özelliklerimizle hepimiz eşitiz. Üstünlük güçte olur cinsiyette değil! Elhamdülillah Müslüman bir toplumuz değil mi? Ben erkeklerin günahlarından daha az yargılanacağını okumadım duymadım. Ahirette böyleyken dünyada ne bu üstünlük çabası. Anne ve babalar; gelecek nesilleri siz şekillendireceksiniz. Geleceğimiz çocuklarımız ama onları yetiştiren bizleriz. Lütfen eskilerde gördüğümüz ve sonu mutlulukla sonuçlanmayan hiçbir şeyi çocuklarımıza yaşatmayalım. Hayatta yaşanan kötü şeyleri ders olarak görmek lazım. “Ben yaşadım o da yaşasın” anlayışı yüzünden günahsız insanlara çektirmek gaddarlığı zincirleme hatalara sebep oluyor. Konu farklı bir yere evriliyor gibi gelmesin. Babası annesine yardım eden, el üstünde tutan bir çocuğun büyüdüğünde aksini yapacağını zannetmiyorum. Kadınları hor görenler, ailesinde de bunu yaşamış olmalı. Kadın cinayetlerinin sebebi de bu değil mi? Ama bu durum onların bu anlayışa devam edebilecekleri anlamına gelmez. Kimsenin buna hakkı yok. Görmüş olduğu şiddete ses çıkaramayan, uğradığı tacize tecavüze sessiz kalan kadınların ahları bu toplumun üzerinde. Anaların kutsal olduğu bir toplumda hala nasıl olur da kadınların ezilmişliğinden bastırılmışlığından bahsedebiliriz (Bu arada analık doğurganlıkla bağdaştırılmamalı). Kadınlara pozitif ayrımcılıkmış. Bizim neden buna ihtiyacımız olsun ki! Müsaade ederseniz zaten biz her şeyi başaracağız.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2021 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi Sonuçları'nı açıkladı geçen ay. Buna göre, erkek nüfus 42 milyon 428 bin 101 kişi olurken, kadın nüfus 42 milyon 252 bin 172 kişi oldu. Nüfus olarak kadın erkek sayısı kafa kafaya. Ancak iş hayatında ve sosyal hayata baktığımızda çoğunluk hangisinde. İstisnalardan bahsetmiyorum. Böyle yazarken istisnai durumları genelleyenler olabilir. “Yok, burada öyle değil” diyenler olabilir. Ama orası Türkiye’nin genelini temsil etmiyor maalesef. Duymuyor musunuz kadınlar için, “Şimdi hamile kalır, 3 ay gelmez, evlenir işten çıkar, o iş ağır yapamaz, burada çok erkek var kadın çalışamaz” diyen işverenleri. Çok var çoook. Bunlar her zaman olacak ama önemli olan azınlıkta olması. Batılılaşma denilen süreçte batının teknoloji, yaşam tarzı, giyiminin yanı sıra tüm pisliğini, arsızlığını aldık; kendimizden güzellikleri götürdük. İşine gelindiği gibi kadını istenilen yere koyan bir toplumuz. İstenilen değil istediğimiz yerde olmak dileğiyle…