“Hayır, hayal ile alışverişim yoktur benim… İnanın ki her ne demişsem, görüp de söylemişim. Şudur cihanda benim en beğendiğim meslek: Sözün odun gibi olsun, hakikat tek olsun.”
Mehmet Akif Ersoy
Uğur Mumcu sözleri ile, “Milli marşımızın şairi Mehmet Akif, inançlı ve dürüst bir Müslümandı. Bugün siyaset piyasasında at koşturanların ‘muhafazakâr ve liberal’ siyasetçiler ile herhalde hiç benzerliği yoktu. Yoktu ve olamazdı. Ancak, kendilerini ‘milliyetçi’ ve ‘muhafazakâr’ diye tanıtan çevreler Akif’i alabildiğine sömürdüler.”
Akif; kuru tevekküller ve kaderciliğe karşıydı, akla ve bilime inanıyordu. II. Abdülhamid’i ağır eleştirirdi. Hürriyet mücadelesi verirdi, ağdalı divan edebiyatını benimsemezdi, dilde sadeleşmeyi benimserdi. Tasavvufu eleştirirdi, Türkçe Kuran tercümelerinden yanaydı, tekkelere ve tarikatlara eleştiriler getirirdi. Batı musikisine ve resme ilgi duyardı, Neyzen Tevfik ile kardeş gibiydi. Akif bağnazlar topluluğunun hedefiydi!
Vatan şairinin bu özellikleri ve vatan sevgisi, hiç bitmeyen kinlerini devam ettirenlerin dilinde oldu. Uzak değil daha 2022 yılında şaibeli tarihçi Kadir Mısıroğlu televizyon ekranlarında şu cümleleri kullanıyordu: “Ben, Akif yanlış bir söz söylediyse tenkit edemez miyim? Bu nasıl şey? Böyle yanlış olur mu? Bu taassup, bu taassup? Yunanla öç için mi dövüştün? ‘Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal’ diyorsun İstiklal Marşı’nda. Bunları hiç düşünmemişler. Seksen sene sonra Yunanı hala Sakarya’da mı vehmediyorsun da ‘korkma’ diye başlatıyorsun. Niye korkacağım, dünya benden korksun desene! Mehmet Akif. Serserinin teki!”
Millet şairi Mehmet Akif Ersoy o günün yobazlarına mitinglerde cevap verirken, bugünlerin yobazlarına da satırlarıyla selam çakıyordu: “Ya taassupları? Hiç sorma nasıl maskaraca? O uzun hırkasının yenleri yerlerde, hoca. Hem bakarsın eşi yok dine teaddisinde, hem ne söylersen olur dini hemen rencide! Millet hayrı için her ne düşünsen: Bid’ at; Şer’i tağyir ile terzil ise-haşa- Sünnet! Ne Huda’dan sıkılırlar, ne de Peygamber’den. Bu ilimsi hocalardan, bu beyinsizlerden, çekecek memleketin hali ne olmaz? Düşünün!”
Büyük şair Akif’in din anlayışı akılcılık üzerine kurulmuştur. Hazreti Peygamber, “Din akıldan ibarettir, aklı olmayanın dini de olmaz” buyuruyor. Akla bu kadar yüksek paye veren Müslümanlığın ahkâmında makul olmayan bir hüküm olabilir mi? Ne hacet! Bütün tekâlifi şer’iye zevil’ukuledid değil midir? Yoksa siz ilmihali de mi anlayarak okumadınız? sözleri ne kadar açıktır. Akif’in günümüzü nasıl gördüğü ise şu vaazının bir bölümünde saklıdır: “Göreceksiniz Ramazan’da yine kürsüler, şuradan buradan koşup gelen medrese görmemiş okumamış hocalar tarafından işgal olunacaktır! Doğrusu bu herifleri dinledikçe, gençlerdeki dinsizlik modasını hemen hemen mazur göreceğim geliyor! Eğer dinin ne olduğunu bunlardan öğrenseydim, mutlaka İslam’ın en büyük düşmanı olurdum.”
Ezcümle geçtiğimiz hafta İstiklal Marşımızın kabul edilişinin yıl dönümüydü. Vatan şairi hep vatan şairi olarak kalacaktır. ‘Üstat’ dediklerini övüp, arkasından Mehmet Akif üzerinden milliyetçilik taslayanlar ancak ve ancak sahtekârlardır. Utanmaları olmadığından sebep, yüzleri de kızarmaz!